• bu uygulamayı savunan, normal olduğunu, vs söyleyen insanlarla aynı kurallara tabi olmak ne acı.
    şöyle sorayım: her uçuşun için %1 fazla ücret ödemeyi mi yoksa bilmediğin 1000 veya 2 uçuşundan birinde ortada kalmayı mı tercih edersin?
    sigorta mantığından anlamayan bir gerizekalının ürettiği çakallıktan başka bir şey değildir overbooking denilen nane.
    borsada elindeki senedi kaç farklı kişiye aynı anda satabiliyorsun? manav elmasını aynı anda kaç müşteriye satıyor? lan hepsiburada gibi sitelerde bir siparişin iptal edilse "stokta var görünüyordu, yokmuş. vay şerefsizler" diye tepinmeyi bilirsin de overbooking'e niye laf söyletmiyorsun.
    her yerde varmış da yerleşmiş kuralmış da. koyun sürüsüyle yaşamak ne zor be.
    istatistiğine de kar maksimizasyonuna da sıçarım. overbooking-free bilet sat o zaman ! ne demek lan iki kişiye aynı malı satmak.
    ben parası neyse vererek benden başka kimseye satılmayacağından emin olabileceğim bir bilet alabileyim.
    hayatımdan insan çıkartmak için bir kriter daha buldum. overbooking'i savunanın zekası, empatisi, insanlığı bana az gelir.
  • bir insan bunu nasıl savunur arkadaş. sen benim parasını ödediğim biletimi bana sormadan başkasına satacaksın, sonra da "milyarlık endüstri, olur o kadar" diyeceksin. bak güzel kardeşim, ticaretin en temel kuralıdır; bir mal/hizmet bir kere satılır. eğer sen aynı malı/hizmeti 2 kişiye satıyorsan bunun adı tüm dünyada dolandırıcılıktır. bunun arkasına matematiksel/finansal nedenler sıralayıp, havalı bir isim koyarsan olsa olsa nitelikli dolandırıcılık olur, fazlası değil."
  • havayollarının avukatlığına soyunan kişileri ortaya çıkarmış uygulamadır.

    1) havayolunun tüm koltuklarını dolduracağım diye sahtekarlık yapması, benim empati kurabileceğim bir şey değil. havayolunun tüm koltuklarını doldurup doldurmaması da zerre kadar umurumda değil. işini hem yasalara hem de ahlaka uygun yapmak ve bu koşullar altında kâr etmek şirketin sorumluluğudur. sonuçta, elinde olmayan, var olmayan bir şeyi satıyor adam. bildiğin dolandırıcılık yapıyor.

    2) overbook olayı şahsen benim başıma gelmedi, zira pencere kenarı manyağı yolculardan olduğum için aşağı yukarı her uçuşumda online checkin yaptım. şimdilik online check in yapmak %99 kurtarıyor, yarın öbür gün herkes online checkin yapmayı öğrendiğinde başımıza ne gelir, orası meçhul.

    3) avrupa birliği'nin tuttuğu istatistiklere göre, havayolu şirketlerinin çeşitli uygulamaları nedeniyle mağdur olan ve tazminata hak kazanan yolcuların en fazla %5 civarı (tam rakamı hatırlamıyorum) bu tazminatı gerçekten alabiliyor. bu avrupa birliği'ndeki durum. orada bile havayolları yolculara hak ettiği tazminatı vermemek için her türlü pisliği yapıyorlar. bir de, hukuğun hukuk değil guguk olduğu türkiye'deki durumu varın siz düşünün. bireysel halinizle koskoca (örn) türk hava yolları ile hanginiz uğraşabilirsiniz?

    işte soruyorum. türk bir havayolu şirketi ile overbook nedeniyle offload edildim ve bana tazminat ödediler diyen biri varsa, mesaj ışığımı yaksın lütfen. hayatta ödemezler. ama havayolu şirketlerinin avukatlığına soyunmuş yazar arkadaşımız, bir de utanmadan bu kurala tüm havayolu şirketlerinin uyduğunu iddia etmiş. bak sen!

    4) neye imza attığımı çok iyi biliyorum. lakin, iki taraf arasında yapılan bir anlaşmanın maddelerinin tamamının taraflardan biri tarafından belirlenmesi gibi abuk bir durum var. bu anlaşmayı, havayolu şirketi ile karşılıklı müzakereler sonucu anlaşmaya varıp da imzalamadık ki? havayolu şirketi bana dayattı onu. maddelerini tamamen benim belirlediğim bu anlaşmaya imza atmazsan sana bilet satmam dedi, ben de sike sike imzaladım. ne yapayım?
  • bilenler bilir, eskinin meşhur dolandırıcısı sülün osman varmış. adam, taksim anıtının önünde durup, gelen geçen saftiriklere taksim anıtını satarmış.

    çok uçuk bir örnek, ama havayollarının yaptığı overbook uygulamasından temel felsefe olarak hiç bir farkı yok. ikisinin de yaptığı, "sahip olmadığı bir şeyi satmak." eğer bir uçakta 150 koltuk varsa ama havayolu 160 koltuk satıyorsa, açık bir şekilde, hem de 10 adet "sahip olmadığı koltuğu satmış" olur.

    overbooking, güçlü lobi faaliyetleri sonucunda yasallaştırılmış bir dolandırıcılıktır.
  • bunu savunan adamlar, ilber ortayli'nin devamli bahsettigi kasabali tayfasi.
    dedesinin koyde esegi bile yoktu ama simdi ucaga binebiliyor. binmisken de kendini zengin hissedip sirketle empati kuruyor. cunku kafasi hep kasabali, hep bir esnaf olup doblo alma hayali var, sirketle ortak noktalari bu. kapitalizm bir gun zengin olacagi hayalini pompaladigi icin, bir gun belki ucak firmam olur diye savunuyor.

    salaga anlatir gibi madde madde gidersek,

    - 24 saat onceden check-in yaptirmak
    - kapiya 1 saat onceden gitmek
    - boarding kartini almak
    - ucagin icine binip koltuga oturmak

    sizi overbookingden korumaz, hostes iceri girer elinde dolari sallayarak cikmak isteyen var mi der. kimse cikmazsa polis esliginde yerde surterek cikartirlar. hepiniz videosunu izlediniz bunun.

    - sirket fazla bilet satmadiysa bile bir bakan ya da milletvekili son dakikada geldiginde sizi asagi atma haklari var. yok diyen cukumu yesin bunlarin hepsi yasanmis seyler.
    dusun ali sabanci son dakika dolu bir ucaga binmeye calissa seni atma hakki var. bu hakki hepsi de kullaniyor.
    cunku hepsinde overbooking'e siginiyorlar. kimse gidip kayitlara bakamaz nasil olsa, 100 euro verip hadi siktir git diyorlar.

    - sirketlerin no show sahtekarligi belgelendi.
    (kaynak haber wikipedia'da var)
    bunu maalesef ispat edemiyorsunuz, adam siz kapiya gec kalmasaniz da kaldiniz diyerek almiyor.
    bu sayede overbooking tazminati da odemiyor size. bundan sikayet edene 2 saat once gelseydin diyor, herkes 2 saat once gelse bu sefer 3 saat once gelseydiniz ucaga binmeyi bilmiyorsunuz diyorlar.

    - sirketlerin overbooking yuzde orani belli degil. herkes %10 demis ama yalan bu. isterse bir koltugu 1 milyon kisiye satip ertesi gun kacabilir. bu hak bunlara veriliyor ve denetlenmiyor.
    gecen hafta bir otel bu yontemle 10 milyon tl tokatlayip kacti.
    http://www.haberturk.com/…i-tam-10-milyonluk-vurgun
    ucak firmasi tabiki bunu yapip kacmaz ama %50 fazla satarsa da bir bok diyemiyorsun.

    - iata,icao, sivil havacilik veya avrupa birligi overbooking olayini duzenlemiyor. sadece ucaga binemeyene verilen tazminatlara karar veriyorlar. o da hepi topu ic hatlarda 100 euro.

    - satis sozlesmesine yaziliyor evet ama oran belli degil, siz riski bilmiyorsunuz.
    hatta onlar da bilmiyor her an degisen bir risk faktorune baglisiniz. satis sozlemesi ne kanunlara ne de rekabet kurallarina uygun degil. ben sana hergun tokat atacagim diye sozlesme imzalayabilirim ama bu gecerli olmaz yasaya aykiridir.

    nasil yemeksepeti, aral ithalat her seyi yasal yaptiklari halde ceza aldiysa bu firmalarin da ceza yemesi gerekiyor.
  • başıma bir kez gelmiş olaydır. aylar öncesinden klm'den amsterdam-venedik biletim alınmıştı. bileti iş yeri satın aldığı için koltuk seçimi ve online check-in yapmamış, nasılsa kısa uçuş, nerde olsa otururum diyerek havaalanına varmıştım.
    çantamı verdim, check-in'imi yaptım, kapıya gittim. boarding başladığında fark ettim ki koltuk numaram yok, stand-by.
    neticede fazla bilet satmışlar, bana yer kalmamış.
    boarding pass'ta son 15 dakika kapı kapanır yazsa da uçağın kalkış saatine kadar geç kalan yolcuları beklediler. bir aile koşa koşa uçağa yetişti. benim öfkeyle bağırmam, ağlamam falan fayda etmedi.
    sonuçta ilk kez gideceğim venedik'e planladığımdan 9 saat geç vardım. gece yarısı otelimi bulamadım, telefonun şarjı bitti, vardığımda otelin kapısı kilitliydi ve en önemlisi o akşam kariyerim için çok önemli olabilecek bir etkinliği kaçırdım.
    evet havaalanında bedavaya siktiriboktan yemekler yedim. haftalar sonra olsa da hesabıma €250 yattı. ama bunların hiçbiri yaşadıklarımın karşılığı olamadı. çocukla seyahat ederken bunlara maruz kalanları veya çok daha önemli bir şeyi, bir dava duruşmasını, ameliyatı, doğumu veya cenazeyi kaçıranları düşünemiyorum bile.
    bu başlıkta tekrar söylüyorum: overbooking şerefsizliktir, ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır. büyük şirketlerin küçük hesaplarıdır. yukarıda biri söylemiş: bariz nitelikli dolandırıcılıktır.
  • uçak yolculuğunun oscar'a aday saçmalıklarından biridir efendim. işin en pis tarafı, biletle ilgili kural ve koşullarda bunlar yazdığı için bileti alırken bu riski kabul etmiş sayılıyorsunuz ve yukarıda yazılanların ötesinde hiç bir hak iddia edemiyorsunuz. inanılmaz bir saçmalık hakikaten, düşünün ki havayolu şirketi uçağa kapasitenin üzerinde bilet sattığı için siz o uçağa binemiyorsunuz ve havayolu şirketi bu yaptığı gayet normal bir şeymiş gibi davranıyor ve sizden de bu gayet normal bir şeymiş gibi davranmanız bekleniyor. aynen bagaj kaybı hadiselerinde olduğu gibi.
  • iki taraf arasında imzalanan anlaşma kanunların üstünde olamayacağı için, kanun da birinin size olmayan şeyi satmasını engellediği için -hele ki parasını peşin tahsil ediyorken- adam gibi bir dava açılsa iptal edilebilecek uygulamadır aslında.
  • overbooking'e maruz kalıp beleşten üst sınıf uçmayı ve otelde kalmayı tavsiye eden maldır.

    sonra millete kızmayın kömür karşılığı oy veriyorlar diye. resmen kendini satmak bu.
  • havayolu sirketleri overbook durumunda cesitli taktikler kullanirlar ki, bunlarin en yaygini "eger aceleniz yoksa, bir sonraki ucakla gidin, ayrica su kadar dolarlik indirim kuponu verelim" seklindedir. mutlaka o ucakla seyahat etmek zorunda olmayanlar icin avantajli bir durumdur bu. bu teklifleri kabul edecek yeterli sayida yolcu cikmazsa, o zaman kendileri secmeye baslarlar ki (ornegin daha gec check-in yapan baska ucusu bekler gibi), bundan kacinmanin en iyi yolu mumkun oldugunca erken check-in yapip, isi saglama almaktir.
hesabın var mı? giriş yap