• mafya işletmelere "koruma" hizmeti verir. işletme sorarsa eğer "ne koruması?" diye ertesi gün camları kırılır "işte buna karşı koruma" diye yanıtlanır. esnaf mecburen "koruma" satın almak zorunda kalır.

    bedelli askerlik de öyle. "neyin bedeli?".. "sana zorunlu kıldığım askerliğin".
  • eşittir devlet, hem de en büyüğünden.

    önreğin bir ülkeyi ele alalım, aklımıza ilk geleni, cibuti mesela.
    şimdi bu ülkedeki gelişmelere bir bakalım.

    1- 2000'li yılların başında en büyük şehrine bir metro hattı yapıyorsun, çok sancılı bir dönem geçiriyor halk. nihayetinde metro yapımı bitiyor ve faaliyete geçiyor.
    eskiden tek otobüs ile gittiğin yere artık gidemiyorsun. "metroya binin, ücretsiz aktarma yapın" diyorlar, "gitmek istediğiniz yere daha hızlı da gidersiniz, trafik olmaz" falan diyorlar. "iyi la, hem de merak ediyorduk metroyu" diyorsunuz. gel zaman git zaman metroda bedava aktarma dönemi habersizce sona eriyor, aktarma ücreti normal tarifenin yarı fiyatı üzerinden olacak diyorlar, "vay aq" diyorsunuz ama elden bir şey gelmiyor. daha sonra 1 sene geçmeden bu uygulama da kalkıyor, metroda tam bilet tarifesi başlıyor. sonuç olarak 2 sene önce tek bilet ile gittiğiniz yere 2 bilet kullanarak gittiniz, üstüne bir de zamlar, %200 zararınız oldu.
    yakın zamanda bir de bunun metrobüs versiyonu oldu, buna benzer bir şey, ah cibuti ah.

    2- evinizde sabit telefon hattınız vardı, bir katakulle oldu, devlet tekelindeydi, özelleşti mi ne oldu, sonra sabit hatt, hesaplı hatt, zart hatt, zurt hatt tarifeleri çıktı, dendi ki bu tarifelerden birini seçin seçtiğinize göre ücretsiz konuşma hakkınız olacak, kaç kontörse o kadar, konuşabildiğiniz kadar konuşun, ama tarifeyi aşarsanız daha fazla ödersiniz dediler, "peki" dedik ve birini seçtik, sonra sessiz sedasız bir değişiklik oldu, kontörlerinizi gece 10 ile sabah 8 arasında kullanabilirsiniz, diğer vakitler konuşmanız ücretli dediler, "hay allah, bu ne ya" dedik, biraz daha zaman geçti, daha bunun şokunu atlatamadan seçtiğimiz tarifeyi kullanmak için ödediğimiz ücret sabit ücret oldu, bedava kontör hakkı da elimizden alındı, "konuştuğunuz da artık daha pahalı" dendi, "çünkü reklam filmlerimizde ünlü bir komedyen oynatıyoruz, sırf sizin için" dendi, "ayrıca internet için telefon da şart, elimize mahkumsunuz" dendi, biz de bir şey diyemedik.

    3- eskiden sene boyu fiş toplardık ve yılda bir kez vergi iade zarflarını doldururduk, bu fişler sayesinde maaşımıza bir ikramiye kadar, düşük ücretli bir memurun maaşı kadar para yatardı, yine de buna değerdi, sonra cibuti hükümeti dedi ki, "artık fişleri toplamanıza, zarfları doldurmanıza gerek yok, biz her ay maaşınıza vergi iade paranızı yatıracağız", "ooo, süper" dedik, harbiden de yatıyordu para, yine biraz vakit geçti üzerinden, bu yatan parayı fark edememeye başladık, devletimiz ne kadar hassas çalışıyor, "bize hissettirmeden nasıl da yatırıyor parayı" dedik, ama sanki eskiden daha fazla mı vergi iadesi alıyorduk, şimdi aldığımız biraz kuşa döndü galiba, yok yok, o bizim alınganlığımız herhalde.

    bu maddeleri geliştirmek elbette mümkün, hukuka ve kanunlara uygun bir yolla gücünü kullanan bir mafyayla karşı karşıya cibuti halkı. zaman her şeyin ilacıdır, cibuti devleti de bunun farkında, elindeki gücü biliyor, halkı alıştıra alıştıra, yavaş yavaş eziyor, sömürüyor, ama bu yaptıkları yanlış, belki farkında değildirler diyip geçiştiriyoruz.
  • mısır medeniyetinde ilk örneğine rastlanmış kanun dışı her türlü kazanç amaçlı örgütlere denir. diğer dönemlerde oldugu gibi ramses döneminde de yönetim ve ticarete dair her türlü sosyal düzenleme katı çizgiler halinde matematik tabanlı bir altyapıya oturtulmaktaydı. bu durum öncelikle çiftçi halkın kazanç kaybına sebep oldu. üretilen her türlü sebze meyve hububat, satılmak için götürülen panayır semtlerine girişte gümrüğe benzer bir ücretle vergilendiriliyordu, bu durum çiftçi halkı rahatsız ettiği gibi bundan faydalanmak isteyenleri harekete geçirdi. vergi memurlarıyla bağlantısı olanlar hem bu verginin daha az bir kısmını rüşvet olarak verip hemde çiftçinin karına ortak olmaya başladılar. yani; çiftçi 10 birimlik malının 6 sını vergi olarak vermektense 2 birimini rüşvete 2 biriminide aradaki kişilere vererek +2 birim daha kar eder hale geldi. ve bunun sonu olmadı, tarihte görülmüş ilk yasadışı örgüt hareketi budur diye bilinir. bir diğer örnek ise yerel halkın ölenlerine basitde olsa mezar oluşturma zorunluluğundan sonra ortaya çıkmıştır, arazi sağlanması mezarın inşaası ve cenaze işlemleri oldukça maliyetli olduğundan dallanmış hatta kendi dönemine göre bürokrasiye boğulmuş mısır medeniyetinde benzer alternatiflerin üremesine sebep oldu. memurlarla anlaşan kişi(ler) bu hizmetleri kendileri vermeye başladılar. memurlara sus payıyla devletten daha ucuza bu işi kapatarak kazanç sağladılar. roma dan gelen ziyaretçiler bu duruma hayli ilgi gösterdiler...
    bugün mafya denince aklımıza parlak saçları ve klişe kiyafetleriyle italyanlar gelir. ama mafyayla alakalı çekilmiş filimlerin neredeyse hepsi amerikada geçer. mafyanın yeri artık amerikadır. daha doğrusu; güce dönüşebilecek her şeyin oldugu yer mafyanın yuvasıdır. italya mafya için cazibe olmaktan çıkmıştır her şey paylaşıldığından en uygun açılım amerikada olacaktır.
    şimdi kim ne derse desin baba filmindeki yapının ve gücün, yada goodfellas'daki scarface'deki casino'daki yaşamların çekici gelmediği birileri varmıdır bilinmez...
  • bu arkadaslarin dandikten iyi niyetli gorunme hadisesine bayiliyorum.. her daim ben de uygulamak istiyorum ama olmuyor beceremiyorum.. dandikten iyi niyete soyle ornek vereyim.. mesela harac aliyor diyelim mafya üyeleri, bir tane gazinonun sahibi de haracini denklestirememis

    gazinocular kralı:bu ay bu kadar bulabildim.. biliyorum 2 milyar eksigim var ama yine de bu aylik, hani kabul etseniz?
    mafya: cok güzel bir gazinon var kral.. kotu bir sey olsun istemem.. mesela yansın istemem, camlari kirilsin hic istemem.. saniyorum ki sen de ayni fikirdesin...

    işte bu konusmayi kendime oturtamiyorum ben.. olmuyor beceremiyorum.. lisede denedim daha evvelinde

    -rizaaaaaa, rizaaa kopya ver len.. cok güzel bir cantan var riza.. ben cok seviyorum.. benim olsun mu? benim olabilir.. istersen sen de tabi... riza ananskim kopya verrr...

    sonra araba falan durumlari oldu tabi.. pederle takismalar, arabayi kim alacaklar falan. genclik..

    -cok güzel bir araban var baba.. lastigi patlasin istemem hic.. cami falan kirlensin istemem.. zaten ben yikadim gecen hafta sonu.. 2 gün sonra yagmur yagdi.. benzin de bitmis harcliktan koydum.. babaaaa anahtari ver ya...

    üniversite ayni bok...

    -gozlerin cok güzel meltem... saclarin dalgali.. zarar gelsin istemem.. mesela boyle kopsun, kesilsin istemem hic.. seviyorum ben.. hep sevdim.. ama simdi cok ozledim meltem.. yapamiyorum saclarin olmadan.. o dallamada ne buluyorsun anlamiyorum.. ama bir zarar gelsin istemem.. gercekten..

    olmuyo arkadas.. bin sene ugrassam da olmicak bu.. gen yok en basta.. mafya geni..
  • italyada halkın devlet güçlerinin zulmüne karşı oluşturduğu ve sığındığı toplumsal örgüt. vaftiz babalığına dayanan aile yapısına dahil olanların korunması veya başlarına bi iş gelirse intikam alınması gibi işleri yapan ve aile mensuplarına iş bulan garip bi kurum işte
    omerta diye yasaları var uymayanı öldürüyolar. bu yasaya göre asla ama asla bir mafya üyesi polise bilgi veremez
  • mussolini ikinci dünya savaşından önce sicilyayı mafyadan temizlemek için en ufak şüphe duyduğu herkesi sürmüş, çoğunu da öldürtmüş, bunun sonucunda amerikaya göç başlamış...
  • colombia mafyasının her hafta ortalama 3 milyon dolar bastıgı solenir. buna ek olarak bu mafyanın uyusturucu kacakcılıgı icin dagda deniz altı yaptıgı ve indirirken yakalandıgıda bir gercektir(colombiali birinin agzından duydum yalnız ortak yapım oldugunu ve rus mafyasının bu projeye destegını esirgemedigini soledi).
  • bunun en büyüğü devlettir;
    uyuşturucuyu-silahı sınırlardan memlekete sokan gümrük memuru devlettir, onun amiri devlettir. konuyla ilgili en üst mercii bakan ise, oda devlettir. daha sonrasında sokaklarda satılmasına göz yuman emniyet kuvvetleri devlettir. işine gelmeyince yakalayan devlettir. el koyduğunu tekrar satan devlettir. vergi adı altında haracın en kralını alan devlettir.
  • asırlar önce gündüz külahlı gece silahlı denilerek kültürümüzde tarifi yapılmıştır. gece ve gündüzün kitabına uydurulmasıdır. düalitedir. çifteliktir. merkezi otorite karşısında kendini konumlandıran örfi/yerel otoritedir. murat çulcu'nun türkiye'de mafialaşmanın kökenleri'nde altı cilt boyunca, dünyamızı saran mafya'da üç ciltte anlattığıdır, mafia üzerine adlı eseri konuya giriş mahiyetindedir. mario puzo'nun romanları*** mantığını belirli açılardan ders kitabı misali aktarmaktadır. sicilyalıların luparası misali çift namluludur. bazı toplumlar müsellahtır. yahut murat çulcu'nun tabiriyle "maffios"tur.

    kabadayılarla ilgili entrymde (bkz: #30009757) biraz değindiğim, genel olarak maffios tabiriyle anlattığım, çıktıkları zemini de maffios zemin diye isimlendirdiğim bir mefhumdur. töre derler, besa derler, racon derler, kanun derler, yol derler, zagon derler, omerta derler. aynı kapıya çıkar genelde. belli bir yaşam şeklini ve alt kültürü ifade eder. "söz"le ifade ederler mevzularını.

    bazı bölgeler tarih boyu bu tür unsurların daha rahat hareket edebildiği mıntıkalar olmuştur. karadeniz dağları, sicilya, toros dağları, arnavutluk-karadağ mıntıkası, teselya mıntıkası, tuna bataklıkları ve diğer başka bölgeler. tarih boyu türküleri ve destanları eşkıya pusularından ve anlatılarından bahseden bu mıntıkalar, belgelere göre de maffios unsurların hareketleriyle doludur. bu bölgelerde merkezi otorite yerelden destek almadan tutunamaz.

    coğrafi etkenler belirleyicidir. bu nedenle ister kırsalda ister şehirde, merkezi otorite beslendikleri havzaları kurutmaya çalışmıştır. merkezileşme adına çırpınan sultan ikinci mahmud bu nedenle ayanların (bunların çatışmaları da haydukların vs. palazlanmasına yol açacaktır) üzerine gitmeden önce kendi döneminde istanbul'daki maffios unsurlar olan yeniçeri ocakları (bkz: #29872329) içerisindeki zorbaların, dayıların harman olduğu kanun girmez kavlinden netameli semtleri, kayıkhaneleri, bekar odalarını yıktırıp istimlak etmiştir. sonra da yeniçeri ocağının üzerine gitmiştir. diğer adı melekgirmez olan bağçekapusu'nun ve üsküdar'da balaban iskelesi'nin müverrihlerce "dört kaş oğlanın bile yakınında dolaşamayacağı" yerler olarak tarif edildiği malumdur. osmanlı'da netameli yerler genelde kayıkhane ve iskeleye sahiptir. beraberlerinde bekar odaları ve kahvehanelere. bekar zaten eski dönemdekilerin haşır neşir oldukları unsurlar nedeniyle kısmen olumsuz baktıkları bir kavram.

    keza denizci unsurların bulunduğu pera-galata bölgesi ve racon kelimesinden hareketle* yeraltı camiasında oynadığı role (galata ve yeniçeri zorbalarına binaen (bkz: kanlı hendek) ve (bkz: yeniçeriler) pera'da denizcilik faaliyetleriyle ilgisine binaen, erken dönemlerde bile bir külhani kültürün oluşmasından bahsedilebilir. amerika'ya ilk yerleşen sicilyalıların genelde denizcilik bölgelerine rıhtımlara vs. yerleştirilmeleri, arnavutluk, karadağ ve hırvatistan taraflarındaki haydutvari unsurların izbandut, uskok adıyla anılması ve korsanlıkla da alakalarının bulunmaları bu açıdan incelenmelidir. kazancın genelde denizden vs. sınırlı olanaklarla sağlandığı dağlık bölgelere yahut bu tip unsurların şehirde hemşerilik dayanışmasıyla bir arada bulunduğu semtlere bakılmalıdır.

    kültürel kodları nedir, bizde nasıl gelişmiştir diye merak edilmekte ise "muhteşem tasfiye yahut maffios fayda" başlıklı yazıma göz atılabilir.

    yine dolaylı olarak bağlantılı bir konu olan "eşkıya" motifinin dönüşüm ve "maffios" mefhumlarla bağlantısı için "isyan ve itaat: anadolu'da eşkıya motifinin dönüşümü" başlıklı yazıma bakılabilir.

    yeniçerilerin mafialaşması için ise bkz: balta asma"dan "bıçak altından geçirme"ye: yeniçeri zorbalarının haraçları ve raconları

    (bkz: kabadayı/@songulyabani)
    (bkz: eşkıya/@songulyabani)
    (bkz: külhanbeyi/@songulyabani)
    (bkz: zeybekler/@songulyabani)
    (bkz: yeniçeriler/@songulyabani)
    (bkz: eşkıyalığın töreleri ve teamülleri/@songulyabani)
    (bkz: gündüz külahlı gece silahlı/@songulyabani)
    (bkz: zorba/@songulyabani)
    (bkz: konya efeleri/@songulyabani)
    (bkz: konya eşkıyaları/@songulyabani)
    (bkz: eski istanbul kabadayıları/@songulyabani)
    (bkz: vincent charles teresa/@songulyabani)
    (bkz: cosa nostra/@songulyabani)
    (bkz: yakuza/@aimo)
    (bkz: cosa nostra/@rosatorino)
  • sosyallik konusunda orgut icerisinde bulunan ki$ilerin profesyonel olduklarini soylemek ile ba$layalim soze. zira varolan sosyal ili$kilerini son derece iyi kullanabilen, ellerindeki insanlara daha yenilerini ekleyerek surekli olarak uzanabildikleri kurumlari ve alanlari arttiran orgutlu olu$umlarin genel adi. uzanabilmek istedikleri noktalara guzellik ile ula$amayacaklarini anladiklarinda adam kacirma, tehdit, komplo gibi etkenleri oyuna dahil ederek her halukarda isteklerine ula$malari, para kaynaklarinin illegalite olmasi sebebi ile nakit sikintisi gibi sorunlarinin olmamasi, varolan guclerini sadakat, insanlarin zayifliklari ve yaptiklari i$lerin buyuklugunden alan, cali$ma $ekli ile stillerini belirleyen (bir donem her mafya ailesinin kendine has cinayet $ekilleri vardi. cesedin uzerinde bir gulden tutunda uzerine birakilan imzasiz kartlara kadar her biri bir mafya ailesinin intikam timinin simgeleri/imzalari idi.) seri $ekilde bulunduklari ulkenin devlet kurumlarina ve ust duzey burokratlarina kendilerini kabul ettirip devlet icerisinde devletle$meye ba$larlar. organizasyonlari ba$arili ve yeterince buyuk hale gelebilirse bastirilmadan ba$larindaki ki$iler i$ adami olarak devlet tarafindan lanse edilmeye ba$lanir ve ulke cikarlarina ters du$medikleri surece de herhangi bir $ekilde karalama cali$masina giri$ilmez. olasi butunluk bozma cali$malarinda, cikarlarin tamami ile ters du$mesi durumlarinda ise halka lanse edilmeyen anti teror timleri devreye girerler, kisa sure icerisinde orgutu cokerterek yok ederler ve olayi ortbas ederler. (orn: mafya cati$masi, kanli hesapla$ma gibi). daha sonrasinda ise devlet icerisinde cali$an hazir para yemeye ali$mi$ ki$iler kirli i$lerini yaptirmak icin birisini secerler ve bu ki$inin argo tabir ile yurumesine izin verirler. o ki$i buyur geli$ir ve kendi ailesini kurar. sonrasinda ya$anan dongu benzerdir. yuzyillardir suregelir ve engellenmesi icin alttan uste degil ustten alta bir temizlik gereklidir. bir orgutun cokertilmesinin en onemli maddesinin ele ba$inin ele gecirilmesi/oldurulmesi oldugu du$unulurse(eski caglarda da sancak kaybedildiginde ordu moralman coker ve sava$i kaybetmesi kacinilmaz hal alirdi) alinacak tedbirler goz onundedir zaten. otonom orutlenmelerin guzel ornekleridirler.
hesabın var mı? giriş yap