• linz.. üniversite sehri olmasina ragmen %80 nini yasli nüfusun olusturdugu, istanbul'u birakip geldikten sonra insana cok kücük, sikici gelen ama her seye ragmen sevimli insani mutlu etme potansiyeli olan viyanaya 1,5 saat, münih'e 3 saat venedige 6 saat uzaklikta tipik avrupa sehri/kasabasi. cok sevdikleri diyalekt denen avustuya almancasi konusan insanlariyla anlasabilirseniz daha bir keyif alacaginiz kesin. bir de gururla "oberösterreich" burasi diyisleri var ki görmelisiniz.
  • (bkz: passau)dan gemi ile 5 saatte gelinen avusturya sehri. (bkz: donaufahrt) adinda gemi turu kisi basi 26 euro donusu otobus ile yaparsanis 32 euroya geliyor donus yolculugu 1,5 saat suruyor. gemi de oldukca uygun fiyatli bir restaurant mevcut. manzara benim yazi ile anlatabilecegimin uzerinde bir guzellikte. etrafi ormanlarla ve peri masalindan cikmis saraylar ve kiliselerle kapli bir nehirden geciyorsunuz.
  • her cumartesi saat 12'de sirenlerin çaldığı şehir.

    edit: avusturya'nın tümünde olduğu gibiymiş, amaç bütün ülkeye sireniniz böyle çalıyor ha demekmiş.
  • oldukça düzenli, temiz ve küçük bir şehir. tabii sanayisine laf yok. oldukça gelişmiş bir ağır sanayisi var. demir-çelik fabrikaları, dökümhaneler vs. tuna nehri şehri ikiye ayırır. karşı tarafa urfahr derler. burada sadece dikkat çekici pöstlingberg denen tepe var. bu tepeden tüm şehir görülüyor ve tabi hava güzelse direk oldukça romantik bir yer sınıfına giriyor.

    şehre dönecek olursak, ana meydanın adı hauptlatz. bu meydandaki walker adlı yerin burgerlerini ve kahvaltısını tavsiye ederim. ok meydanında ise fiyakalı bir türk restoranı var. bir de gazinonun karşısında güzel, küçük bir dönerci var. yemek işi bu kadar.

    entel şeylere gelirsek. tuna nehrinin hemen kıyısındaki müze muazzam. modern sanatın en güzel örnekleri sergileniyor. kesinlikle görülüp görsel hafıza geliştirilmeli. kayda değer diğer bir yer ise ars electronica center. burada ise future tech diyebileceğimiz uçuk parçalar sergileniyor.

    eğlenmek içinse altstadt yani eski şehir denilen yerde irili ufakli bir sürü bar bulunur, genelde rock ağırlıklı müzik var buralarda ve ucuz. ayrıca ben öyle karanlık barlara girerem sosyetem bozulur diyenler için 2 tane büyük gece klübü var şehirde. empire adlı klüp çok kraldır, memleketim civarında gittiğiniz çoğu yere rahat basar. a1 denilen klüp ise biraz garip dekorasyona sahip, birkaç tane salondan oluşuyor ve her salonda farklı müzik var.

    tramvay ve otobüsler gece yarısı biter fakat ulaşım bitmez; 3 euro'ya sizi şehrin her yerine götüren taksi servisi vardır, kalkmadan yarım saat önce aramanız yeter. `

    tabii tüm bunları maksimum 3-4 günde yaparsınız sonra ufaktan viyanaya geçmek lazım.
  • gelişmiş çelik ve kimya endüstrisine sahip avusturyanın 3. büyük şehri.

    bu özelliği ile linz 1960 lı yıllarda halkının övünç kaynağı olan üzerine dumanı tüten fabrika bacaları ile ün salmıştı. bacalardan çıkan duman bi nevi ne kadar üretim yaptığınızın göstergesiydi. bu durum yavaş yavaş çevre kirliliğinin artmasına bununla beraber bu şehir ile ilgili "linz stinks" lafının da doğuşuna sebep olmuştu. o dönemde(60 ların sonları) avusturya ile beraber tüm avrupada başlayan "temizleme hareketi" bu şehrin üzerine yapışan linz stinks lafının "linz begins" e dönüşmesini sağlamıştır. hatta 70 lerin başından 1985 lere kadar süren dünya üzerindeki toplam canlı sayısındaki artış ta o döneme denk gelir. tabi bu durum 90 lardan itibaren tavan yapan "petrole hücum" ile giderek azalmış hatta gün itibari ile toplam canlı sayısının yüzde 30 yok olmuştur.
  • çocukluğumun geçtiği traun kasabasının bağlı olduğu avusturya şehridir, ağlayarak gittiğim ağlayarak döndüğüm, lask linz takımında başladığım futbol hayatım sayesinde türkiyede tekniğim zayıf olmasına rağmen futbolcu olarak dolaşmamda faydası olmuştur.
  • yerli gençler aldstadt mahallesini yani tarihi eski şehri ergenlere bırakmışlardır, oradaki partiler uzaktan gozukurse haberiniz olsun onların çoğu liseli. ancak yine de aldstadt'a gitmek için çok güzel bir sebep var: madame wu'nun çay dükkanı. iceri girdiğiniz an zaten burnunuza aromalar doluyor ama nasıl bir sihirse burnunuzu hiç yormadan, sanki tüm dükkandaki tüm paketler birbiriyle denge içinde gibi, burnum yorulmadan içeride 1 saat kadar durup çay seçtim. aklınıza gelmeyecek kadar farklı çeşit çayları var, 250 gramini 8 euro'ya satıyorlar. 3 paket aldım, o çaylar sayesinde çok fazla kişiyle arkadaşlık kurdum, paketleri açıp hangisini istersin diyerek koklattiginizda karşıdaki insan da büyülenmiş oluyor zaten ve çaylar da çok kaliteli olduğu için aynı bardağa hiçbir tat kaybı yaşamadan ikinci hatta üçüncü kere sıcak suyu doldurup çay yapabiliyorsunuz. sırf burası için linz'e gitmisligim vardır.
  • şehir merkezi'ndeki sosis büfelerinin tekeli bosnalı sırpların elinde bulunan avusturya şehri.

    bu dükkanların adı bosner ecke, bosner wurst şeklindedir...
  • avusturya'nın "yukarı avusturya" eyaletinin başkentidir. iki yüz bin nüfusuyla avusturya'nın üçüncü büyük kentidir. adolf hitler çocukluğunu bu şehirde geçirmiştir. şehrin hauptplatz'ı ikinci dünya savaşı sonuna kadar adolf hitler platz olarak anılmıştır. ayrıca bu şehirdeki insanlar avusturya'nın en çok para kazanan insanlarıdır. dünyanın düzenli olarak yayımlanan en eski gazetesi linzer zeitung da bu şehrin gazetesidir.
  • dünyanın en güzel ülkelerinden biri olan avusturya'nın öğrenci-sanayi şehirlerinden biri. eskilerde döküntü bir yermiş ama son yıllarda almış başını yürümüş. sokak sanatçılarının her köşebaşında gösteriler yaptığı bir festival zamanı gezme şansım oldu. direkt içinde yaşanabilecek, mutlu, canlı, eğitim seviyesi yüksek ve açık görüşlü bir yer.
hesabın var mı? giriş yap