• aglatan kivrandiran tanim.
  • (bkz: #26930001)
    benim böyle bir dostum vardı eskiden, daha önce de kısaca belirtmiştim.

    bahsettiğim bu kızın memeleri adeta erkek milletine kurulmuş birer komplo gibiydi.
    yahu kardeşim, böyle meme olamaz! olmamalı!
    şöyle izah edeyim, "mük-kemmel meme" diye bir şey olsaydı eğer, şüphesiz ki burada bahsi geçen memeler ondaki memeler olurdu.
    dolgun bir memeydi. ne fazla büyüktü, ne de küçüktü. oranı, orantısı, kıvamı, rengi, kısacası her şeyi ile mükemmeldi.
    şimdi düşününce bile hala daha iyisi gelmiyor aklıma ki kate upton denen de bir gerçek var. öyle bir meme yani bu bahsettiğim...
    (uu beybi...)

    neyse.
    biz bu kızla aynı okulun farklı bölümlerindeydik. üniversite 2. sınıfta ortak bir arkadaş toplantısında tanıştık, sonraları samimi olduk.
    arkadaş grubumuzla beraber gezdik, tozduk, eğlendik.
    bu süreçte ikimizin farklı farklı sevgilileri oldu. birbirimize çöpçatanlık bile yaptık.
    demem o ki, benim ona karşı beslediğim -arkadaşlık dışında- duygusal veya cinsel herhangi bir hissiyatım yoktu.

    şimdi,
    buraya kadar bir sıkıntı yok.
    ne zaman ki bahar geldi, o zaman işin rengi değişti.
    önce havalar ısındı. sonra ısınan havalar ile birlikte hepimizin giyimi kuşamı değişti . haliyle memeler baş verdi.
    ilk kez o zaman fark ettim.
    kaç zamandır beraber takılıyoruz dolayısıyla hatunun iri göğüslü olduğunu zaten biliyoruz. bununla ilgili espriler bile yapmışız zamanında.
    ama o memeleri öyle çıplak gözle ilk defa görünce bugüne kadar gördüklerime hiç benzemediklerini anlamıştım.
    bunlar tek kelime ile mükemmeldi...

    abazan bir erkek değilim. öyle iki meme gördüm diye ayran budalası olmam.
    ama bu seferki çok farklıydı.
    o günden itibaren sürekli onu arar oldu gözlerim. evdeyken, okuldayken, yoldayken... gözümün önünden gitmiyordu bir türlü.
    o etraftayken de memelerine bakmadan edemiyordum. kendime engel olamıyordum, bakmam lazımdı, hipnotize olmuş gibiydim. sadece gerekli zamanlarda -o da binbir zorlukla- gözlerimi kaçırabiliyordum. bir çift memenin esiri olmuştum ve elimden hiçbir şey gelmiyordu.

    birkaç hafta bu şekilde devam etti. sonrasında benim evimde düzenlediğimiz geleneksel tabu partisinde dananın kuyruğu koptu.
    yanlış hatırlamıyorsam aylardan ağustostu. bir akşamüstü yaklaşık 8-10 kişi bizde toplandık. o da vardı tabi.
    o gün giydiği kıyafet ise bir göğüs dekoltesinin geldiği son noktadaydı. zaten müptelası olmuş olan ben, iyice manyak oldum. hatun olsan sen de bakarsın, öyle diyim...
    neyse, yedik içtik, tabu oynadık, makara yaptık falan derken gece saat 11 gibi millet evlerine gitmeye başladı.
    kiminin arabası vardı, kimi zaten yakında oturuyordu. onu ise babası alacaktı. son misafirim kapıdan çıkarken o babasına telefonda adres tarif ediyordu.

    kaldık baş başa.
    babası gelene kadar salona geçtik. evi toplamama yardım etmek istedi ama izin vermedim.
    oturdum, o da yanıma oturdu.
    otururken bir anda gözlerim memelerine kaydı. kendini koltuğa sertçe bıraktığından, o bölgede bir yaylanma hareketi oldu.
    aman allahım! gayrı ihtiyari şekilde bir anda çatala kilitleniverdim. yan yana oturuyorduk ve ben bakmamam gereken tek yere bakıyordum.
    öyle anlık bir bakış falan değil ha, baya baya odaklandım. işin enteresan yanı, ilk defa bu gibi bir durumda kendime söz geçiremiyordum.
    mal gibi kaldım, sapık gibi kızın memelerine bakıyorum amına koyim.
    o da hemen fark etti tabi durumu, biraz kıpırdandı sonra bana bakmaya başladı. ama ben bir türlü gözlerimi başka yere çeviremedim ki! yok yani olmuyor, inme indi bana sanki.
    utandım ama bakmaya da devam ettim. on saniye kadar geçti, kızdan bir tepki gelmeyince şaşırdım. ancak sonra kafamı kaldırabildim ve gözlerine bakabildim.
    o gözlerde biraz utanma, biraz da tebessüm gördüm. şaşırdım, beklediğim tepki bu değildi çünkü.
    sonra aklım başıma geldi, bu fırsatı değerlendirmeliydim: yumuldum dudaklarına.
    önce dudaklar, sonra boyun, sonra göğüs...
    sıra geldi kıyafetlere derken günlerdir rüyalarıma giren o mük-kemmel memelere ulaştım. ikisi de önümde bana bakıyordu. hayallerimdekinden çok daha güzellerdi. onlara da yumuldum.
    o an, sanıyorum ki şu hayatta yaşadığım en mutlu anlar listesinde ilk üçe oynar. ama kısa sürdü tabi, şans bizde ne gezer.
    o memelere, o muhteşem memelere yumulalı iki dakikadan fazla olmamışken babası geldi amına koyim.
    sonra da alelacele toparlandık tabi. kendimize çeki düzen verdik ve babası kızını alıp gitti.

    ***

    yazarın notu: şimdi sen diyeceksin ki "olsun, o da seni istiyor demek ki. bugün olmaz da başka gün olur."
    yoook. öyle olmadı maalesef. olabilirdi, ama olmadı.
    çünkü biz, bundan iki gün sonra çok farklı bir olaydan, çok saçma bir şekilde ve büyük bir yanlış anlaşılma sonucunda birbirimize girdik.
    söylememem gereken sözler söyledim ve geri dönülemez bir şekilde onu kaybettim.
    o gün bugündür konuşmuyoruz kendisiyle.
    (bkz: insanın içini bir anda acıtan olaylar)

    uzun lafın kısası, meme dediğin çok enteresan bir şey.
    kadınların biz erkekler üzerindeki en büyük silahı.
    düşünün ki aradan kaç sene geçti, ben hala o memelerin, o beş dakikanın esiriyim.
    o yüzden siz siz olun, güzel bir çift meme bulunca onu bırakmayın...
    (bkz: şu ana ağlıyorum ve entry giriyorum biliyor musun)
  • potansiyel bir ertugrul ozkok tanımlaması.

    "inanılmaz tatlı göğüsleri olan bir dostla swiss otelin kral dairesinde sevişirken aklıma ne geldi biliyor musunuz? toplum olarak neden bu kadar itilmiş hissediyoruz kendimizi?"
  • tavuk olabilir. (bkz: tavuk gogsu)
  • konu içerisinde caps arayanlar için gelsin.

    sevgiyle tıklayınız.
  • dost'lugun bittigi yerde neyin baslayacagini belirten sozcuk obegi.
  • mincik mincik etmek istedigim tanim.
hesabın var mı? giriş yap