• karşıyaka spor kulübü basketbol şubesi yorum yapmamakta özgürdür (bkz: 13 mayıs 2011 efes pilsen pınar karşıyaka maçı/#23488675). ben şahsım adına karşıyakalılık duruşu ve karşıyakalılık etik değerlerine eksiksiz sahip olduğunu düşünen bir karşıyakalı olarak şöyle yorum yapmak isterim:

    bu erşan kartal denen şahsın nasıl biri olduğu ortada. önce ondan bahsedeyim. ekürisi var bir de ismail aydın. birkaç tane daha var böyle aslında ama şimdi isim vermeyeyim. zaten bir numaraları her zaman erşan kartal içlerinde. bunu bütün karşıyakalılar zaten bilir. basketbolu takip eden hemen herkes de tanır kendisini. "bir takıma karşı objektif karar verme ve yönetme anlayışı ile bağdaşmayan yönetim" adı altında ne anlama geldiğini telaffuz etmek istemediğim eylemler gerçekleştirmesi nedeniyle resmi olarak müsabakalardan men ceza almış bir hakem. cezayı bir kere almıştır ancak bu eylemi ilgili takımların bütün maçlarında yapmaktadır. her nedense hakemlik yapmasına hala ve hala izin verilmektedir. bu ilgili takımlar da şöyle oluyor. bu kişi efes pilsen olsun, darüşşafaka olsun, pertevniyal olsun bu takımları çok sever, zaten hepsi aynı takımın kademeleri oluyor. nedenini bilemem, seviyor adam. sevmesinde bir problem yok bana ne ama seviyorsa gidip konuşması lazım. bu böyle olmaz bu kadar alenen. kimse de sesini çıkaramaz. sesini çıkaranları da anında cezalandırır hak hukuk kaan kural dinlemeden. öyle de bir gücü desteği var arkasında. mesela karşıyaka taraftarı çıkarmıştı sesini. tek kelime küfür etmemiş ancak erşan erşan diye bağırmıştı. şikeci denmişti bir iki de. yani ne desin mahmut mu desin. yalan mı. yanlış birşey mi demiş. ama yok. dedirtmez. o kadar karşıyaka taraftarını çıkarttırdı salondan anonsla. daha sonra tespit ve ispat da edildi küfür olmadığı ama iş işten geçmişti çoktan. o gün bugündür karşıyaka maçlarında sürekli bir istikrarla aynı tip yönetimi gösterir. hiç şaşmaz. herhangi bir çekince duymaz, ulan bari bu maçta yapmayayım demez. sürekli aynı. galatasaray için de benzer bir durum söz konusu. hatta bir keresinde bir galatasaray yöneticisi dayanamadı gitti yumrukladı ağzını yüzünü kırdı bunun. mahkemelik oldular onca zaman. ama erşan kartal yazdı bir kenara onu da. aynı biçimde galatasaray maçlarında da istikrarını korur. malum takımın maçlarında zaten performansının zirvesindedir. şimdi şahsen ben basketbolu severim, epey takip de ederim. şunu çok net söylüyorum. bir arşive girilse. erşan kartal'ın yönettiği mevzubahis takımların tüm maçlarının kayıtları alınsa. sonra yoldan geçen basketboldan az çok anlayan rastgele yüz tane adam seçilse. ve bu maçlar bu adamlara izletilse. bu 100 kişiden en az 90 tanesi oha artık tepkisini vermezse yönetimler için, ben de daha bir kelime etmem bu konuda. çok net. 89 olursa benim hatam. bunu herkes bilir de. bir tek türkiye basketbol federasyonu bilmiyor sanırım. bir de karşıyaka spor kulübü basketbol şubesi...

    yorumum asıl olarak karşıyaka spor kulübü basketbol şubesi için. arkadaşım; erşan kartal diyorum. tanıyorsunuz adamı. ne yapacağı belli değil mi zaten? niye önceden almıyorsunuz önleminizi? yok artistlikler yorum yapmıyoruz karşıyakalılık duruşu falan. eyvallah. kaybedilen maçtan sonra ne desen millet yenildi ondan konuşuyor diyecek. kaldı ki sonuca bakmaksızın bitmiş bir maçın ardından hakem hakkında yorum yapmak yakışık almaz. karşıyakalıya yakışmaz. karşıyaka spor kulübü'nü resmi olarak temsil eden kişilere hiç yakışmaz. tamam da zaten bunu maçtan önce yapmanız lazım. ben şahsen kendim biliyordum maçtan önce ne olacağını. konuştuğum en az on tane adam da biliyordu. hatta yorumlarımız da açık ve netti. önceden tecrübemiz de olduğundan biliyoruz ne yapacağını. her çeyreğin ilk iki dakikasında en az iki üç faul çalmak için kasacak. takımın direncini kırıp maçı koparacak. yapmadı mı? bir çeyrekte ilk 50 saniyede takım faul hakkını doldurmadı mı? tek tek bak o faullere. başka herhangi bir hakem birini mi çalar ikisini mi. bir çeyreklik muhabbet değil maç kopmadı diye her çeyrekte yapmadı mı bunu? aç izle maçı bir daha. sonra aç yönettiği diğer maçları izle. al ben yardımcı olayım bu yılın örneği (bkz: 30 aralık 2010 pınar karşıyaka olin edirne maçı) yani bu yıl da değil sadece. 30 maç hakeme tek itiraz etmeyen efendi karşıyakalı genç basketbolcular neden bir tek bu adamın maçlarında deliriyor olabilir merak ediyorum. çok klişe olacak ama harbiden ben de hiç hakem muhabbeti yapmış değilim başka zaman. yani olur öyle felsefesiyle, bir maça çıkıyorsun hakemi de yenmen lazım her türlü olumsuz koşulu de yenmen lazım bahane üretmeden. olay bu. ama daha baştan direncini kırmaya kasıyor adam. ha amacına da ulaşamadı. maç yine dengede gitti. son saniyeler. fark kapanmış. karşıyaka baskı yapıyor. top çalmak için. tesadüfe bak çalıyor da. maçı alacak neredeyse. erşan kartal orada faul çalmaz mı? şimdi ona faul diyen adamı döverler. kibarca söyledim. zaten o da değil. tek tek pozisyon saymak değil olay. herhangi bir maç da değil mevzu. hatta mevzu maç da değil. yani bu adam seneye de gelecek oynayacak emeğinle. seneye de yapacak aynı şeyi. hep bu mu olacak. sanki ben de bir sinir yapmışım gibi oldu. yani öyle değil ne sinir yapacağım. maçı şunu bunu taktığımızdan değil bir noktadan sonra. bir hak yeme durumu var. sessiz kalınacak birşey mi bu. kar mı kalsın yanına yaptığı yapacakları. ben bir de taraftarım yani keyfine bakıyorum olayın. sporcular hayvan gibi çalışıyor kasıyorlar kendilerini. hayatlarını bundan kazanıyorlar. biri geliyor haklarını yiyor alenen. ve anlık günlük birşey değil. hatta yıllık birşey de değil. kaç sene oldu arkadaşım. bildiğin sonu bekliyorsun kurbanlık kuzu gibi. koyun ya da her neyse. ne zamana kadar yani. sessiz kalıyoruz diye açıklama yapıp o tarz tepki gösteriyorsun. eyvallah. o zaman seneye de yapar yapacağını. seneye de sessiz kalırsın. herif emekli olur gider yaptığı kar kalır. torunlarına anlatır oh nasıl koydum diye. epey de dramatize ettim sanki. ama aynen böyle bu olay. maçtan önce bakıyoruz hakem erşan kartal, tamam diyoruz hiç izlemeyelim bari gitmeyelim maça. boşu boşuna stres olmasın bünyede. nedir yani bu bu kadar? bilemedim cevab veremedim. aslında çok acayip şeyler söylemek istiyorum ama olmaz şimdi yakışmaz. eyyorlamam bu kadar. şöyle de birşey yazdırdınız bana sonunda.
  • daha 1 ay olmadı... türkiye kupası pınar karşıyaka türk telekom maçı... karşıyaka tüm oyuncuları 4'er faulle geriden gelip farkı eritiyor eritiyor... fark kapanıyor... mire chatman topu kapıyor... öne geçecek karşıyaka... hop alakasız bir düdük... ne düdüğü olduğunu kimse anlayamıyor... chatman tek kelime küfür etmiyor, tek aşırı hareket yapmıyor... sadece klasik amerikalı basketbolcu tepkisi yapıyor olduğu yerde zıplamak ve hakeme aa dostum boşversene hareketi* faul yok diyor sadece... herkesin bin kere yaptığı şeyler... hop bir de teknik faul... oha diyor insanlar ne alaka. hop teknik faul... maç kopuyor gidiyor.

    geçen gün de galatasaray mp maçı... karşıyaka'nın iyi oynayan tüm oyuncuları 4 diğerleri de 3 faulde zaten... en iyisi de 5'lemiş çıkmış daha bir iki çeyrek önce... zaten maç boyu hakem yönetimi iğrenç ama alışık olduğumuz bir durum... ona rağmen kapanıyor fark. 1 sayıya kadar iniyor. darius songaila faulun kralını yapıyor 3-4 kez üst üste. çalmıyor. eyvallah çalmaz. ribaundu alıyor karşıyaka. kenardan brandon bowdry faul diye bağırıyor. ki kendisi de 4 dakikada 4 faul almış nasıl bir hikmetse. sadece bu. faul diye bağırıyor. hop teknik faul yine. hakan demir gibi beyefendi bir adam bile çıldırıyıor. hop ona da bir teknik faul. insan olduğu yerde deliriyor ne kadar sakin olursa olsun. maç kopuyor gidiyor.

    geçen seneki olin edirne maçı, efes pilsen maçı. hiçbir açıklama yapmıyoruz diye bildiriler yayınlanıyor. önceki senelerden darüşşafaka maçı. efes pilsen. her maç. her zaman aynı olay. birilerinin birşeyler yapması lazım.

    yakın zamanda iki örnek bunlar. daha tonla örneği var. bu ekşi sözlük başlığında da var. (bkz: erşan kartal) bu adam bir takıma karşı objektif karar verme ve yönetme anlayışı ile bağdaşmayan yönetim gerekçesiyle türkiye basketbol federasyonu tarafından ceza almış bir hakem. bir galatasaray yöneticisinin gidip bunun ağzını burnunu kırmışlığı bile vardır dayanamayıp. tasvip etmiyoruz elbette de aranmak diye birşey var. haksızlık diye birşey de var. adaletsizlik. bu adam bunu yapamıyor, yapmıyor. kötüye kullanıyor. ama hakemlik yapıyor. ve bu şekilde yapıyor. yapmaya devam da edecek. böyle garip bir iş. kızıyor insan. ağzını burnunu kırası geliyor. yakışmaz ama. sakin insanız. ki hiç hakemle makemle uğraşan insan değilim. işin dalgasındayız. ama zorla tav ediyor insanı. biz ancak bağırıyoruz erşaan erşaan diye. aklını başına alsın diye. alması lazım. hakemlik yapamıyorsa yapmamalı. ki yapamıyor. o zaman yapmasın. net. emek hırsızlığına varacaksa bu iş varmasın. erşan kartal hakemlik yapmaması gereken bir insan. neler söylerim ama bu kadarını söylüyorum. başka işlerde eminim daha başarılı olacaktır. şarkıcı olsun mesela. biz back vokal yaparız. eerşaaan erşaaan diye. şarkıcılık iyi fikir. dans da edebilir. dans estetik bir spor. bir sanat. erşy falan yapar adını. mis. tavsiye tabii sadece bunlar. yapmayabilir. yapabilir. yeter ki hakemlik yapmasın. istediğini yapsın. hakemlik yapmasın. çok sakinim. ama sinirlenince çok sinirli oluyorum. çok insan bu adama çok sinir oluyor. yapmasın. erşan. sana diyorum. bırak bu işleri. hiçbir şey yapamazsan ailene, çevrene vakit ayır. evde otur. ev işi yap. güne git.
  • karşıyaka taraftarı kendisine takdim edilmek üzere bir mektup ve iki sürpriz hediyeyi türkiye basketbol federasyonu'na teslim etmiştir.

    sayın erşan kartal,

    8 mart perşembe akşamı beko basketbol ligi’nde oynanan fenerbahçe - karşıyaka maçının hakem kadrosunda yer aldınız. ankara’daki karşıyakalılar olarak maç boyu verdiğiniz kararlar gördükten sonra, sizin gibi genç hakemlerin türk basketbolunun geleceği olduğunun da bilinciyle bir şeyler yapmaya ve hakemlik konusundaki becerilerinizi arttırmak için size destek olmaya karar verdik. evet, belki de siz koca bir türk basketbol sisteminin binlerce parçasından sadece birisisiniz ve size destek olmamız türk basketbolu’nda genel bir değişikliğe neden olmayacak. ancak bizler, tıpkı kıyıya vurmuş binlerce istiridyeden birkaçını denize fırlatmak misali, sizin basketbol kuralları kavrayışınıza destek olmanın, en azından sizin için çok şeyi değiştireceğini düşünüyoruz.

    lütfen yanlış anlamayın, amacımız size deniz kabuklusu sıfatını yakıştırmak veya sizi cehaletle suçlamak değil. ne var ki 8 mart günü oynanan müsabakanın son saniyelerinde karşıyaka sporcusu chatman’a fenerbahçe’li iki oyuncu tarafından yapılan ve sizin gözleriniz önünde olan müdahale, yalnızca basketbolda değil, güreş, karate, sumo güreşi ve hatta binicilik gibi hemen tüm spor branşlarında faul olarak kabul edilir. ayrıca bu hareketler türk ceza kanunu’nda da “vücut bütünlüğüne yönelik suçlar” kapsamında değerlendirilmektedir. pozisyonun devamında reboundu alan fenerbahçeli oyunucunun sağ ayağının saha dışında olmasından ise bahsetme gereği bile duymuyoruz.

    lütfen elinizi vicdanınıza koyarak şu sorumuza yanıt verin: bu anlattığımız pozisyon maça en konsantre olduğunuz ‘son hücum’ anında gerçekleştiğine göre ve önünüzde görüşünüzü engelleyecek hiç bir unsur yokken siz bu pozisyonlarda düdük çalmadığınıza göre, biz bu durumu nasıl yorumlamalıyız? türk hakem hakemlerinin şerefinden ve ahlak seviyesinden şüphe mi duymalıyız? biz bunu yapmayı kesinlikle reddediyor, ve basketbol camiası içerisindeki her bir insanın belirli bir ahlaki çıtanın üzerinde olduğunu biliyoruz.

    sağda solda, federasyonun basketbola sözde büyük yatırım yapan sponsorları kayırmak amacıyla onurlu, ahlaklı ve şerefli türk hakemlerinin kulağına birşeyler fısıldadığı söyleniyor. bu sözlere de inanmak istemiyoruz. her şey bir tarafa, sponsorların milyon dolarları ile semiren takımların bütçelerinin neredeyse tamamını yabancı ve yerli 7-8 profesyonel sporcuya ve onların menajerlerine aktardığını biliyoruz. sözde ‘basketbola yatırım yapan’ bu kulüplerin altyapılarını basketbolcu yetiştirmek suretiyle değil de yetişmiş genç sporcuları transfer etmek suretiyle doldurduklarının farkındayız. basketbola büyük yatırımlar yaptıkları söylenen takımlar başka şehirlerde kendi isim haklarını satarak ve velileri kandırarak spor okulları kurulmasına ön ayak olmaktadır. oysa karşıyaka spor kulübü basketbol şubesi hem izmir’de hem ankara’da hem de soma’da yarışmacı takımlar çıkarmakta, transferlerle değil kendi öz kaynaklarıyla türk basketbolu’nun gelecek nesillerini yaratmaktadır. dolayısıyla konu türk basketbolu’na yatırım ise, gerçek yatırımı yapan 3-5 sporcu ve menajerin eline geçmek üzere milyon liralar döken sponsorlar değil, karşıyaka spor kulübü’nün kâr amacı gütmeden çalışan basketbol sevdalılarıdır.

    kaldı ki bizler sizin gibi namuslu ve haysiyetli insanların, böylesi yönlendirmelere kulak asmayacaklarını gayet iyi biliyoruz. bu anlamda sizlere olan güvenimiz tamdır. zaten aksi bir durumda takımımızın bu ligde mücadele etmesine asla göz yummazdık. bu durumda taktir edersiniz ki bahsi geçen pozisyonda düdük çalmamış olmanızın tek gerekçesi bilgi eksikliğiniz olabilir. ancak endişe etmeyin, biz ankara’daki karşıyakalılar bu konuda da yıkıcı değil yapıcı bir tavır izlemek niyetindeyiz. bu anlamda isteğimiz size basketbol oyun kurallarını öğretmek ve sizi basketbol camiasına kazandırmaktır sayın kartal.

    yapılan araştırmalar, her insanın farklı bir öğrenme yöntemine eğilimli olduğunu ortaya koyuyor. kimi insan dinleyerek öğrenir, kimisi görerek öğrenir, kimisi uygulayarak öğrenir, kimisi de okuyarak öğrenir. belli ki federasyonun hakem eğitimlerinde verilen seminerlerde siz bu oyunun kurallarını duyarak öğrenememişsiniz. televizyondan yüzlerce basketbol müsabakası izlemenize rağmen görerek öğrenmek de belli ki sizin tarzınız değilmiş. yıllardır müsabakalara hakem olarak çıksanız da, 8 mart günü sergilediğiniz performanstan anlıyoruz ki uygulayarak öğrenme konusunda da pek parlak bir siciliniz yok. öyleyse hakemlik kariyerinize katkıda bulunmak adına size basketbol kurallarını okuyarak öğrenme fırsatı veriyor ve hikmet aracı’nın “basketbol” isimli kitabını bu amaçla size ulaştırılmak üzere basketbol federasyonuna teslim ediyoruz.

    kitap genç sporculara yönelik olduğundan basit bir dille yazılmış ve pek çok çizim ve karikatürlerle zenginleştirilmiş. bu zenginlik hem size keyifli bir okuma deneyimi sunacak, hem de kuralları kavrayışınızı kolaylaştıracaktır. naçizane tavsiyemiz, özellikle kitabın 60 ve 61. sayfalarında bulunan ‘ayrıntılı fauller’ bölümünü dikkatlice, altını çizerek ve notlar alarak tekrar tekrar okumanız ve iyice hatmetmenizdir. yine sayfa 58’de oyuncunun ayağı nerede durduğunda topun dışarı çıkmış sayılacağını gösteren karikatüre de dikkatlice, uzun uzun bakmanızı salık veriyoruz.

    şüphesiz ki kişisel gelişiminizi bu kitap ile sınırlamanız düşünülemez. zira kendinizi kitaplarla sınırlarsanız basketblun pratik bilgilerinden mahrum kalırsınız. böyle bir durum ise bizim içimizi ziyadesiyle acıtır. bu noktayı göz önünde bulundurarak, ankara’daki karşıyakalılar olarak ankara ksk spor okulları’ndan size iki aylık ücretsiz basketbol kursu imkanı sunuyoruz. bu iki ay süresince kitapta teorisini öğrendiğiniz kuralların gerçek hayattaki uygulanışını da görmüş olacak, böylelikle basketbol bilginizi bir üst seviyeye çıkaracaksınız. bu iki aylık ücretsiz eğitimden yararlanabilmek için bir adet kimlik fotokopiniz ile birlikte salonumuza gelmeniz yeterli olacaktır.

    saygılarımızla,

    anka'radaki karşıyakalılar

    http://www.youtube.com/…ayer_embedded&v=zoikisqegai
  • türkiye’nin en kötü ve başarısız hakemi. vasıfsız, çapsız, mental olarak çok zayıf ya da kötü niyetli. hala buna maç veriyorlar.

    birisi şu adama bir iş ve iyi bir maaş versin ama hakemlik yapmayacağına dair belge imzalatsın. türk sporuna yapılacak en büyük iyilik bu olur.
  • hak yiyici bir hakemdir. boğazında kalmasını temenni ederiz.
    http://www.dailymotion.com/…ye-skandal-karary_sport
  • basketbol hakemliği konusunda üstadlık derecesine nasıl ulaştığını merak ettiğim hakem. bu üstad yanlı maç yönetiyor diye 5 maç ceza alıyor. her karşıyaka maçının tabiri caiz ise içine ediyor.
    bu adam basketbol katili türk hakemleri kategorisinde 1 numaradır.
  • 2011 beko basketbol ligi final serisinin 6.maçında recep ankaralı ve alper özgök ile birlikte görev yapmış hakem.
hesabın var mı? giriş yap