46 entry daha
  • adam : sevgilim, bugünlerde çikabilecek miyiz? hayir hazirlanman birkaç yil daha sürecekse bu kiyafetlerle çikmayalim.
    kadin : neden?
    adam : moda degisecek hayatim. ya da en azindan mevsim degisecek, yazlik kiyafetlerle üsümeyelim diyorum.
    kadin : abartma.
    adam : sen de abartma. bir buçuk saattir portmantonun aynasinda kendimi seyrediyorum ve sikildim.
    kadin : bir de benim durumumu düsün. yillardir ayni manzarayi seyrediyorum.
    adam : ne varmis manzarada?
    kadin : pek kayda deger bir sey yok. bir burun ve arkadaslari.
    adam : çok komik. kadinlarin siradan bir evden çikis hadisesini neden bu
    kadar ciddiye aldigini anlamiyorum. sanki bir daha dönmeyecegiz.gidip bir evin bahçesinde köfte yiyecegiz, hepsi bu.
    kadin : ona barbekü partisi deniliyor canim.
    adam : öyle mi? peki köftelerin bundan haberi var mi? yoksa bizim salak köfteler asagilik bir mangalda can vereceklerini mi düsünüyorlar? halbuki ne kizarmasi, parti kuruyor angutlar haberi yok.

    kadin : amma konustun ha! geliyorum tamam.
    adam : gitmek istemedigim bir yere sayende acele ediyorum ya, ben asil ona yaniyorum.
    kadin : neden gitmek istemiyormussun?
    adam : çünkü köfteleri mangala dizecek olan kisi senin eski sevgilin.
    kadin : yine mi ayni konu?
    adam : evet ayni konu.
    kadin : askim o yillar önceydi.
    adam : ama o yillarda da sevgililer sevisiyordu.
    kadin : eeeee?
    adam : ne demek eeee? adamin senin memelerine bakip, siz bir de bunlari benim zamaninda görecektiniz, diye düsünmesi beni rahatsiz ediyor.

    kadin : kürsat'tan adam diye bahsetmen dogru degil.
    adam : madem bizim için adam sayilmiyor neden köftesini yemege gidiyoruz.

    kadin : sevgilim yillarca bu saçma konuyu konusuyoruz. kürsat'la yillar önce kisa bir iliskimiz oldu hepsi bu.

    adam : ne kadar kisa?
    kadin : ne bileyim ben, iki ay falan.
    adam : memelerini görmesi için yeterli bir süre.
    kadin : ben sana ilk erkegim oldugunu söyledigimi hatirlamiyorum.
    adam : iyi de bununla gurur duymasan iyi olur. eski sevgililerinden bir takim kurma imkanimiz oldugunu biliyoruz.
    kadin : kabalasma!
    adam : peki inceltelim. en azindan basketbol takimi kurabiliriz, yedeklerle beraber tabi.

    kadin : anladim, sen hazirda sorun bulamadin,yaratmaya çalisiyorsun.
    adam : hayir. sadece insanlarin ayrildiklari insanlarla sürekli bulusup görüsmelerini anlayamiyorum. "tanistirayim yeni sevgilim, eski sevgilim. bu da eski sevgilimin yeni sevgilisi, bu da yeni sevgilimin eski sevgilisi. ne güzel degil mi? hepimiz birbirimizin her yerini
    ezbere biliyoruz."

    kadin : buna çagdas yasam deniliyor iste.
    adam : nesi çagdas bunun? biraraya gelmemesi gereken insanlarin toplanip birbirine çagdas çagdas gicik olmalarinin ne manasi var? zira benim kürsat'i sevmem tibben mümkün degil. ama etraf uyuz olmasin diye ona gülmem hatta belki de köfteleri pisirmesine yardim etmem gerekiyor. hiçbir sey olmamis gibi. hiçbir ortak yanimiz yokmus ya da bir sürü
    ortak yanimiz varmis gibi.

    kadin : son söyledigin cümleyi anlamadim.
    adam : kürsat'la ortak yanlarimiz, ortak yanlarimizi ortaya koyup dost olmamiza engel oluyor, bilmem anlatabildim mi?

    kadin : hayir anlatamadin.
    adam : onunla tek ortak yanimiz senin memelerin ve bu ortaklik beni rahatsiz ediyor.
    kadin : sürekli memelerimden bahsettiginin farkinda misin?
    adam : özür dilerim. kürsat'tan izin almaliydim. ne de olsa memelerinin üzerinde onun da hakki var.

    kadin : bak bütün bu söylediklerini saçma sapan bulmakla beraber, eger bukonuda birisi problem çikaracaksa o kürsat olmali,çünkü o varken sen yoktun!

    adam : tamam iste, ben de bu yüzden onu köfte yemege çagirmiyorum.
    kadin : acikli olan su. biz seninle beraber olmaya basladigimiz günlerde ben önceki iliskilerimi sana uzun uzun anlattim ve sen de büyük bir anlayisla dinledin. ama sonuçta erkek oldugun için bana sahip oldugunu hissettigin andan itibaren masken düstü. tarihime bile sahip
    çikmaya basladin. senden önce hayatima giren herkesten nefret ediyorsun.

    adam : ama listede öyle adamlar var ki...
    kadin : kimi kasdediyorsun?
    adam : mesela o cüce olan, neydi adi?
    kadin : takiyettin'imi diyorsun?
    adam : evet takiyettin. ismi kendinden uzun. salakliga bak. bir cücenin adi en fazla can olmali. ama kompleks iste. ailesi uzun göstersin diye dikine çizgili bir isim koymus. takiyettin! duyan bir sey sansin diye.

    kadin : aklin sira asagiladigin adam üç kez tübitak'tan ödül aldi.
    adam : biliyorum, yilin en kisa boylu bilim adami ödülü.
    kadin : herkes senin gibi biçimsel bakmiyor olaya.
    adam : o da davetli mi?
    kadin : gelir herhalde, kürsat'in iyi arkadasidir.
    adam : hadi buyrun! ne bu? eski sevgililer toplanip kongre mi yapacagiz.

    kadin : kürsat'la beni takiyettin tanistirmisti zaten.

    adam : öyle mi? ne güzel. ne demisti tanistirirken? "kürsat benim boyum kisa, memelere yetisemiyorum, sen bir baksana."

    kadin : sen gerçekten çok igrenç bir insansin.
    adam : asil igrenç olan sensin. ben birlikte oldugum kadinlari toplayip pirzola yapiyor muyum? iyi biz de toplanalim o zaman?

    kadin : toplanirsaniz haberim olmasin. o kadar besinci sinif kadinin arasinda görünmem dogru olmaz.

    adam : dogru. benimkilerin arasinda tübitak ödülü alan yok . ama hepsi hiçbir yardima ihtiyaç olmadan üst raftan kitap alabiliyor.

    kadin : bu kadar igrençlik yeter! geliyor musun, gelmiyor musun?
    adam : bagirmadan konus benimle.
    kadin : ben bagirmiyorum.
    adam : bagiriyorsun.
    kadin : geliyor musun sen?
    adam : hayir! gelmiyorum.
    kadin : sen bilirsin, ben gidiyorum.
    adam : sen benim yüzüme kapi çarpamazsin. zikkimin kökünü yiyin.yalniz kürsat'a söyle, benimle ilgisi yok, o memeler benden önce sarkmisti.

    (bkz: yilmaz erdogan)
910 entry daha
hesabın var mı? giriş yap