2 entry daha
  • kendisi en sonuncu, gazeteci medya patronudur.
    yani işin içinden gelen, işi bilen ve işin sahibi son adamdı.
    şu an geriye kalan medya patronları aslında ticaretle uğraşan ve sahibi oldukları medya kuruluşlarını ticari yaşamlarına destek için kullanan kişiler.
    dinç bilgin sütten çıkmış ak kaşık değildir. ancak kendisiyle çalışan çoğu kişi gerçekten de hakkını helal etmiştir.

    eskilerin dediği "fazla laf yalansız, fazla mal haramsız olmaz" sözünü referans alırsak mal mülk edinirken harama, dolandırıcılığa ya da yargılandığı sırada ifade edilen hala ne menem bir şey olduğunu anlamadığım "kaliteli dolandırıcılık"a bulaşmış olabilir. işlediği tüm günahlar kendisinin boynuna. ama ben kendisini, henüz 16 yaşında stajer olduğum dönemde, medya plaza üstüme üstüme gelirken bana asansörün kapısını açan, kaçıncı kata çıktığımı sorarak kat düğmesine basan ve gördüğü her yerde selam verip "kolay gelsin, nasıl gidiyor, ne yapıyorsun" diye soran şişman amca olarak hatırlayacağım. ilk karşılaştığımızda aylarca patron olduğunu bilmiyordum, öğrenip heyecanla, ne gereği varsa "siz dinç bey misiniz?" diye sorduğumda, "iyi bir gazeteci olmak istiyorsan önce bu soruyu sormamayı öğrenmelisin. çalıştığın yerin sahibini bile tanımadan gazetecilik yapamazsın" diyerek güzel bir ders vermişti. benim için katlarda dolaşıp çalışanlarla sohbet eden şişman amca olarak kalacak. "kaliteli dolandırıcı" diye manşetler atanlar, patronlarıyla kaç kere oturup konuştuklarını ya da yanına gitmek için kaç güvenlik aşamasından geçtiklerini hesap etsinler.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap