6 entry daha
  • aşağıdaki metinleri de daha bir başka makalesinde kullanmış şahsiyettir:

    "... bir özgürlük yanılsaması içinde yaşıyoruz. çünkü umut insanın sahip olmak istedikleri ve sahip olunanların tanımladığı bir ben imgesini yaratacak iştaha/itkiye dönüştü. ancak bilgelik sevgisinin doğduğu ve serpildiği dönemlerde, umut, insanı gerçeği görmeye ve bu gerçekle yaşamaya hazırlayacak bir ustalığı geliştireceği varoluş duyumunu açığa çıkaran ve sürdüren durum olarak betimlenirdi."

    "... nasıl yaşamalıyım? sorusunun bilgece içeriğinin ... ortadan kalkmış olması ..."

    "modern insan için 'zorunlu olan, ânı hızla unutmak ve kendini gelecek olanın içinde yitirmektir'." (martin heidegger atfıyla)

    "kendi ruhuna kapalı, amaçsızlığını araçları kolayca elde etme becerisi ile örten, 'mutluyum' diyebilmeyi üretim/tüketim standartlarını gerçekleştirdiği anlara indirgeyen modern insan, doğal görünümlü umut-suzluk ve seçeneksizlik biçiminde içinde büyüyen karanlığın isimsiz acısı içindedir."

    "felsefe bilgelik sevgisidir. philia sevgi, sophia bilgeliktir, felsefe bilge olma çabasıdır."

    "ben bilgisine dayanarak insan yanılsamaları ve sahte görüntüleri ayıklama becerisine sahip olur."

    "avnon'a göre, ortak kökleri gignoskein olan gnôsis ve gnôthi sözcükleri gözlem veya deneyim ile ulaşılan ve bir tür sezgisel kavrayışla elde edilen bilgidir." (dan avnon kastediliyor)

    "ussal bilgiye karşılık gelen tanım ... ünlü episteme sözcüğü ile karşılanmaktadır."

    "episteme, tanımlara, fiziksel durumlara ve bilimsel bilgiye karşılık geldiği biçimiyle gerçek bilgiyi temsil etmemektedir."

    "bir şey bildiğini sananlarla, iğneleyici, huzursuz edici bir biçimde tartışan ve sözde alçakgönüllülüğünün arkasında korkunç bir kibrin yattığı var sayılan sokrates, uyguladığı sorgulama yöntemi ile insanı kendi ruhunu bilmeye zorlar."

    "...'bilmek, zorunluluktan çok fazla kırılgandır (zayıftır).'" (jacques taminiaux referansıyla martin heidegger'in eshilos'un sözü olarak aktarımı)

    "mutluluk kendi ruhunu eğitmeyen bu yüzden sınırsız hazların girdabında tutsak olmuş bireyin ve bu tür bireylerin yönettiği bir toplumun başaracağı bir şey olmaktan çıkar."

    "ele geçirme ustası olan modern insan aynı zamanda elden çıkarma ustası da oldu."

    "hastalıklı bir tutkuyla ya da kurnaz bir hamle ile ele geçirilen 'sevgili' tahtına oturtulan şey, içinde patladığı haz ve hoşnutluk ânının tüketmesini izleyen anda hızla elden çıkarılır."

    "sokrates'in yapıtı olmayan düşünür olmasının bir eksiklik olduğunu savunan batı düşünürü yoktur. sokrates'in yüceliğinin bilincinde olanlar, onun hakikate ulaşma çabasında belki de bir engel oluşturacağını düşündüğü için yazmadığını söylerler. kendini bu arayış süreci içinde konumlandıran sokrates, süreci bitirecek yazmaktan da uzak durmaya özen göstermiştir. sokrates dışındaki tüm düşünürler, heidegger'in belirttiği gibi, bu sürecin yorgunluğuna dayanamayıp, varlığa yakınlıklarını yazıyla dondurdukları için belki de birer 'kaçak' olarak anılmalıdırlar. varolanın açıklığına ulaştıran düşünsel derinlik, sevgiyi canlı tutar ve sürdürür." (heidegger referansıyla)

    "nietzsche'nin belirttiği gibi, 'sokrates ilk yaşam filozofudur. ondan önceki düşünürlerde yaşam bilgiye ve düşünceye hizmet ederken, [sokrates'te] düşünce yaşama hizmet eder.'" (walter kaufmann'a atıfla)

    "... körlere çağdaş insan diyorlar."

    not: "küskün tanrılar, uykusuz ozanlar, isimsiz acılar" başlıklı, şubat/07'de yayımlanmış bir makaleden, yazımı aynen korunarak alınmıştır.

    ayrıca şu dipnotları da verebilirim:

    "acılarının adını koyma özürlü olduğu için çok mutlu görünen insan." (heidegger yorumu)

    "...'sevginin öyle bir doğası var ki insanı sevdiği şeylere dönüştürür' ..." (martin heidegger'in aktardığı bir meister eckhart sözü)
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap