9 entry daha
  • hayatımın yarısını cehenneme çeviren şey. basit bir gerginlik hali, kadınsal bir huzurluk dönemi değildir pmdd; bildiğiniz pms'nin çok daha ağır halidir. dakikada bir basan ağlama krizleri belki de sendromun en masum sürecidir. hiçbir suretle önüne geçemediğiniz öfke nöbetleriyle hayatı hem kendinize hem de yakınlarınıza zindan edersiniz. benim durumumda adetten yaklaşık 15 gün önce başlamakta ve adetin ilk gününde bıçak gibi kesilmektedir. devasa boyutlara ulaşan öfke, umutsuzluk, kırgınlık, değersizlik hisleri ile kendimi yerden yere attığım, saatlerce ağladığım, hırsımı alamayıp kendimi duvardan duvara vurduğum, kendime kendi kendimi pataklamak suretiyle zarar verdiğim, erkek arkadaşımın canını yaktığım, eminönü'nden ataşehire kadar sesim kısılana dek mütemadiyen böğürdüğüm (altını çiziyorum; ağlamak, haykırmak değil, böğürmek) bu pmdd şeysinden nefret ediyorum. bazen bu patlamalardan öyle yorgun düşüyorum ki, yorganı başıma çekip "allah'ım al canımı, al n'olursun, al" diye içli içli ağlıyorum. ve bütün bunlar olup biterken, belki tam anlamıyla yardım edemeyen ama her türlü pisliğime rağmen beni bırakmayan -ki bırakmaması bile mucize sayılır- bir sevgiliye sahip olmak, tutunduğum tek dal. en çok zararı önce kendime, sonra ona veriyorum; en çok da ona verdiğim zarara üzülüyorum. bu ay itibariyle prozac kullanmaya başlayacağım. benim düşüncelerimden yana sıkıntım yok; benim sorunum tepkilerimin zıvanadan çıkması. dolayısıyla ilaçtan beklentim tepkilerimi makul seviyede tutabilmeme yardımcı olması. ben de normal insanlar gibi hayatımı kısmen dengeli bir bütünlük içinde yaşamak istiyorum. çok şey mi istiyorum?
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap