5 entry daha
  • abimin anlattığı hikayeleri ise bambaşkaydı. abin kim lan it? deyip geçmeyin bi keresinde bu boş arsaya cami bi de park yapılcak dediydi de aynen dediği gibi çıkmıştı.

    fiyatı ultra astronomik uçuk olduğu için gidip göremediğimiz istanbul akvaryumun hemen üstünde, metin oktay tesislerine ve şenlikköy stadına komşu florya ormanına pikniğe giderdik biz. gülhane kapanmaya demiş, hayvanlar birer ikişer dağıtılırken florya'nın amerikanyadaki gibi doğal hayvanat bahçesine dönüştürüleceği haberi çıkmıştı. hatta deniz tarafına, içinde timsahların olacağı tribünlü miribünlü tesisler inşaa edilmeye başlanmıştı. timsah tamamen benim kendi öz gerizekalılığım. timsahı, ayıyı denişik denişik yerlere koydun da kuşu ne yapacaksın? kartalına ayrı, muhabbet kuşuna ayrı kafes masraflı iş, sal gitsin ağaçlara mantığıyla sürüsüylen papağan çamlığa salınmıştı.

    kaynak : abim.

    hatta daha sonra salınan bu papağanlar, florya kedilerinin slyvester'i aratmayacak yetenekte, coyote zekasıyla yakalayıp lüplettiğini ve nesillerine kibrit suyu döktüğünü öğrenmiştik. sözün özü, istanbul'un papağanları florya'ya salınan büyük papağan buhranından kurtulan papağanlar bence.
108 entry daha
hesabın var mı? giriş yap