84 entry daha
  • yanılmıyorsam 2005 senesiydi.. ankara garında bilet sırasındayken önümdeki sakallı, hırpani bir çocuk bir çöp poşeti içinden ağzına kadar bozuk parayla dolu şeffaf bir torba çıkardı ve gişe memurunun önüne koydu. değişik bir ağızla "biledzik'e bir bilet." dedi. gişe memuru "bilecik mi?!" dedi, gözleri açıldı, duyduğunu doğrulatmak istercesine sağa sola baktı ve benimle göz göze geldi. ben de doğru duyduğunu başımla onayladım. birkaç saniye ne söyleyeceğini bilemedi, sonra, çocuğun hırpani kılığından dolayı dilenci olduğunu tahmin ederek: "eee, tüm paran yok mu senin kardeşim?" diye cevap verdi. muhtemelen bu kılıktaki bir çocuğun bilet alacak kadar tüm paraya sahip olamayacağını tahmin etmişti. çocuk boynunu bükerek "yok!" dedi. bu noktada gişe memuru rahat bir soluk vererek "git tümlet kardeşim, gelmiş bilecik'e bilet istiyo yaa!" diye çocuğu def etti.

    sonraları düşündüm; gişe memurlarının en çok istediği şey nedir? bozuk para. bu gişe memuru neden kendi işini bu kadar kolaylaştıracak olan bir torba dolusu bozuk parayı panikle reddetmişti? neden ağzından çıkan ilk söz "bilecik mi?!" gibi bir şaşırma ünlemiydi? bugün serbest çağrışım sonucu aklıma gelen bu küçük hatıra, bu soruların cevabının başlıkta saklı olduğunu anlamamı sağladı.
275 entry daha
hesabın var mı? giriş yap