4568 entry daha
  • geçen sene ilk bölümün tekrarı ile başlamıştım izlemeye ezel'i. yıllarca herşeyi önümüze hazır koydular bizim dizileri yapanlar, sevmedik biz de bu dizileri istisnalar hariç. misal polisiye bir dizi çektiler, katillerin maktulleri öldürdüğü sahneleri gözümüze gözümüze soktular daha bu dizilerin ilk dakikalarında, sonra da gidip o katilleri yakaladılar. hiç düşündürmediler izletirken. izleyicinin kafasını karıştırmayalım ki, herşeye hakim olsunlar, diziden kopmasınlar mantığında düşündüler. izleyici de, o katilin kim olduğunu bile bile, hatta polisin o katili yakalayacağını bile bile izledi bu salak saçma dizileri. sonra işte ezel çıktı meydana, kaçıncı bölüm hatırlamıyorum, son sahnesinde annesinin cebinde yüzüğü bulduğu bölüm, çektiğimiz en sağlam hasskttrrr'lerden biri, dedim ulan bu sefer oldu, yaptılar sonunda. ardından her dakikası düşünülmüş bir hikaye çıktı karşımıza, örümcek ağı gibi, bir sağ kroşe, bir sol kroşe indirdiler suratımıza suratımıza. kaygıları yoktu, değişik bir iş yapıyorlardı, düşündürüyorlardı, ters köşeye yatırıyorlardı, kötü adamlar ana avrat küfrediyordu, türk dizilerinde olmazsa olmaz olan, en az 5 bölüm süren hastane sahnelerini dakkasında bitiriyorlar, kaldıkları yerden devam ediyorlardı, gerçek hayattaki gibi konuşuyorlardı, kısacası salak saçma görüntülerle, konuşmalarla zaman kazanmaya çalışmıyorlardı.

    şu anda geçen sene kazandığınız bütün saygınlığı kaybediyorsunuz haberiniz ola, bilmece mi bitti? oyun mu kalmadı? e o zaman bitirseydiniz ilk sezon diziyi. artık kıvanç vasıtası ile kazandığınız "ayy çohkk yakışıqlıı, bakalım eyşan gerçekleri öğrenecekk mııı?" kitlesiyle reyting rekorları kırarsınız.
5367 entry daha
hesabın var mı? giriş yap