304 entry daha
  • lise matematiği ile anlaşılamayacak adam. madem beynimizi çalıştırıp hesap yapacağız, daha ileri seviyede bir matematik kullanalım.

    öncelikle bir futbolcunun bonservisi demek değildir ki bu adama maaş verirken bu limiti göz önünde bulundurunuz, bundan fazla para vermeyiniz bu arkadaşa. yoksa teey 12 yaşında çok cüzi bir bonservisle barcelona'ya gelen lionel messi şu anda dünyanın en çok kazanan topçularından olmazdı, ya da ne bileyim 2004 yılında 3 küsür milyon bonservisle fenerbahçe'ye gelen alex de souza senelerdir yıllık 3 milyon alıp da türkiye'nin en çok kazanan topçularından olamazdı. bu tip örnek çok bulunur, uzatmayalım geçelim.

    bu arkadaşın bonservis bedelindeki olay şudur ki; temmuz sonu - ağustos başı gibi bedavaya zenit'ten rubin kazan'a geçti fatih. oynadığı daha 5 maç mı ne. öyle aman aman bir performans göstermeyince de 750 bin euroluk bir teklif gayet cazip göründü tabi adamlara. bir ayda 750 bin euro, temiz kazanç. tartışacaksak bunu tartışalım, vay aman efendim neden bu adama 750 bin lira verildi demek yerine neden bir ay önce bedavaya alınmadı bu arkadaş diyelim.

    verilen maaşa bakıp da "çokmuş, kerizlik bu!" diyerek kestirip atmak da cahilliktir kimse kusura bakmasın. bakınız türkiye'den bahsediyoruz;

    bonservisi elinde olmasına rağmen hiçbir kulübün ilgisini çekmeyen lugano'nun yıllığı 3 milyon, geldiği günden beri tartışılan, "yok aga bizde oynamıyor bu adam" denen elano'nun 3 milyon, yaşı, başı, yersiz çıkışları tartışılan rüştü reçber'in 1.6 milyon, çok büyük paralarla beşiktaşa gelen ve fakat hiç de beklendiği gibi çıkmayan tabata'nın 1.5 milyon, "bonservissiz genç oyuncu yau, mis gibi transfer işte" denen kütük kardeşimiz serdar özkan 1 milyon kazandığı ülke, türkiye.

    bunların ne alakası var aynı şey mi allasen diyenleriniz var, durun hele oturun bi soluklanın. gelin golcülerden konuşalım biraz da, mevkii benzerliğinden şeyapalım hani.

    son yılların açık ara en büyük fiyaskosu guiza'nın senelik ücreti 3.5 milyon, son günlerde çok tartışılan ve belki de gönderilmesi uzak olmayan alex'in senelik ücreti 3.5 milyon, yurtdışına gitmiş en iyi temsilcilerimizden ve kesin dönüşünden çok şeyler umulan ama umulanı vermeyen nihat kahveci'ninki 2.5 milyon, sakat olmadığı dönemlerde iyi güzel oynayan ama sakatlık sebebiyle yılda kafadan 10-15 maçı kaçıran milan baros'un yıllığı 2.5 milyon, fenerbahçe'nin beşiktaş'a attığı belki de en büyük kazık olan nobre'nin bir yılda aldığı 2.1 milyon, trabzonspor'da beğenilmeyen ve fakat kulübesinde milli golcümüz semih'in oturduğu fenerbahçeye alınan gökhan ünal'ın kazancı ise yıllık 1.5 milyon...

    bu adamlar da ya işte gol atmış ya da böyle gol atma işini abartmış krallığa oynamış ve hatta gol krallığını elde etmiş golcü adamlar işte. ama bu gol kralı olanların krallıkları da işte 17*, 19*, 20*, 25* gollü krallıklar. hani böyle maç başına neredeyse bir gol atıp da 38**, 39* golle eze eze, hakederek elde edilmiş krallıklar değil.

    fatih tekke dediğin adam ise bu toprakların gördüğü belki de en son gerçek gol kralı. trabzonspor'un öyle çok da çılgın atmadığı 2004 senesinde 34 maçta 31 gol atmış adam. kalkıp da bu adamın kalitesini tartışmak yersiz. kaldı ki beşiktaş da bu adamı "vay arkadaş, esecek yine bu sene, en az 30 gol bekliyoruz, kesin atar, bence de..." falan diyerek transfer etmiyor. rotasyonda bulunsun bir yerli forvet en kalitelisinden, zarar gelmez. bu mantıksız dediğiniz transferi yapmayan takım baros sakatlanınca yerine koyacak adam arıyor işte yana döne.

    kulübeden arada sırada çıkabileceğini, çıktığında da kalitesini belli edeceğini düşünüyorum. kendisini beğenilmeyen nobre'yle de kıyaslama gafletinde de bulunmuyorum efendi gibi sözlerimi bitirip gidiyorum, hadi eyvallah...
465 entry daha
hesabın var mı? giriş yap