55 entry daha
  • iki baba müzisyenin saniyede 28 nota basmadan virtüöz olunabileceğini hepimize çatır çatır gösterdiği konserdir.

    eric clapton: o nasıl bir çalıştır ya, dokunduğu her perdede mest oldum. eminim gitarı icat eden adam orada olsaydı "ulan ne iyi etmişim de icat etmişim şu meredi" derdi.
    steve winwood: o yaşta o ses, o enerji. hammond'ın her tuşunu teker teker kırdı adam, kesmedi "verin bana da bir strato, biz de tutalım bir ucundan" dedi.
    bir de davulda steve gadd vardı ki, bu iki adama anca o uyardı o sahnede.

    yalnız, değinmek istediğim bir nokta var. midland maniac çalarken boğazın öbür tarafında yapılan havai fişek gösterisinde o gürültüden bir süre şarkıları duyamadık. anlamadığım şey, desibel sınırı muhabbetinden ötürü kuruçeşme'de ses fazla açılamıyor, hatta şöyle diyeyim, konserin tamamını sağ taraftaki kolonların önünden izledim, şu an ne başım ağrıyor, ne kulağım çınlıyor. tamam, konsere gelmeyen, çevrede oturan insanları rahatsız etmemek lazım. ama o havai fişek ne? desibel sınırında olan bir konserin sesinden fazlaysa demek ki o da desibel sınırını aşıyor. onu niye yasaklamıyorsunuz? oğlunuzun, kızınızın düğününde patlatamayacağınız için mi? bok mu var her düğünde, açılışta patlatıyorsunuz o havai fişekleri? biz de boğazda düğün yaptık ama aklımızın ucundan bile geçmedi havai fişek patlatmak, bizim eğlencemizden kime ne? bir gün götünüzde patlar o havai fişekler umarım. havai fişekler patlarken içimden hep şunu dedim: "eric clapton'ın elindeki gitarı kıçınıza sokayım sizin, hem de klavyesini değik kasasını!"

    not: bu yazı evinde bir adet bile eric clapton veya steve winwood cd'si olmayan biri tarafından yazılmıştır.
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap