16 mayıs 2010 fenerbahçe trabzonspor maçı

• fenerbahçe'de bu sezon tek şey farklıydı; agresiflik takım halinde had safhadaydı. fenerbahçe'yi hiç bu kadar saldırgan, kararlı görmemiştim. ama pozisyonlara verilen itici tepkiler alışmadığım düzeydeydi. tamam, her an arzulu, hırslı ve yenilgiyi hazmedemeyecek bir havada oynamak iyi hoş da, vur dedik öldürdüler bu kez de!
  
  maça dair hiç olumsuz düşünmedim. ama arada sırada, koca bir 90 dakika olduğu ve dikkatli davranmak gerektiğini düşündüm. fenerbahçe denizli'de yaşadığı travmanın aksine bu kez çok kararlı ve saldırgandı ama çok da dağınıktı. bunun takımı kötü yönde etkileyeceğini düşünerek huylandım. yenilen gol, koca sezonda rahatsızlık duyduğum bir huyun zararlarına dair ders gibiydi. şampiyonluğa oynayan takım, böyle bir gol asla yemez. hakemin başına 4-5 kişi koşturuyorsun ve sonrasında tokat gibi bir gol yiyorsun.
  
  trabzonspor, şenol güneş'in söz verdiği gibi büyüleyici bir futbol oynamadı. ama onur kıvrak hakikaten büyük iş çıkardı. bundan 14 sene önce hami'nin çektiği her şutu rüştü kurtarırken trabzonsporlular ne hissetmiş, bu gece anladım.
  
  bursaspor'u tebrik ediyorum.
  
  maçın ve sonrasında gelen hüsranın ardından bir soru da gecenin keyiflisi adnan polat'a; lig hala kirli mi?