18 şubat 2010 lille osc fenerbahçe maçı

• bu akşam ülkemizi temsil edecek takımlarımızın 'objektif' taraftarları açısından karşılıklı bir iyi niyet gözlemliyorum. fenerbahçe taraftarı arkadaşlar kendi takımımız için ne kadar ümitsizse galatasaray taraftarı arkadaşlar da kendi takımları için o kadar ümitsiz. iyimser yorumlarsa ters taraftan geliyor hep. herkes birbirine "abi en azından beraberlik olur öyle deme bence" gibi demeçler veriyor. bu sebeple garip bir akşam geçireceğiz.
  
  bizim maça gelecek olursak elbette tırsmamak elde değil. fransız takımlarının ne kadar ters olduğu su götürmez bir gerçek. ancak fenerbahçe'nin geçmiş yıllarda fransız takımlarına karşı oynadığı maçlarda oldukça kontrolsüz futbol oynadığını hatırlatmaya gerek yok. zico döneminden sonra ise fenerbahçe skor ne olursa olsun kontrolsüz defans yapsa da kontrolsüz hücum etmiyor. çok pas elbette göze hoş geliyor ama gol atamadıktan sonra topa hakim olmak bir işe yaramaz. şimdi, fransız takımlarının geneli hızlı şekilde kanatlarda pas alışverişi yapar rakip tarafın savunmasını dengesizleştirir ve boş alan gördüğünde bir anda ya kanat değiştirir ya da göbekten delmeye çalışır. ancak bu top kendilerindeyken ya da rakip takımın hatasından dolayı kapılan toplar neticesinde gerçekleşir. bu sebeple fenerbahçe tsl'de yaptığı pas alışverişini bu iki maçta inanılmaz dikkatli ve konsantre bir şekilde yapmalıdır. bu şekilde net bir beraberlik gelebilir. ancak kontrolsüz bir oyunla da 3-2 gibi bir skor görebiliriz ama bol gollü ve tek farklı bir mağlubiyete üzülmemek gerekir diye düşünüyorum. galibiyet imkansız değil ama çok ama çok zor. bu sene oynadığı 5 maçın 4'ünde gol atan guiza yine şanslı olursa 0-1 ya da 1-2 gibi bir skor görmek hayal değil. yine de gerçekçi olmak lazım. hiç bir maç oynamadan kazanılmış sayılmayacağı gibi kaybedilmiş de sayılmaz.
  
  ayrıca star tv'nin şampiyonlar ligin'de mağdur bıraktığı manchester united sempatizanı fenerbahçe taraftarlarının biraz olsun gönlünü alacağı maç olacaktır.
  
  (bkz: glory glory man united)