8 eylül 2009 eruh çatışması

• suçlular eylemsizlik kararı alınca üzerlerine gidilmemesi gerekiyormuş, örneğin uyuşturucu tacirleri "biz şu tarihe kadar eylemsizlik kararı aldık polis üzerimize gelmesin" diyebilir. e güzel kardeşim sen bu suçu işledin mi? evet işledin, artık yapmıyorum ya da şu tarihe kadar yapmayacağım demen bir şeyi değiştirir mi? bu güne kadar dünyanın hiç bir ülkesinde değiştirmedi, bundan sonrada değiştirmez.
  
  ha diyorsan ki benim olayım farklı, ben zaten bu devlete de bu yasaya da karşıyım; ben de derim aynısını, ne lan bu içki serbest sigara serbest ama esrar yasak sokarım öyle kanuna da öyle devlete de, olur mu? mis gibi de olur senin mantığınla düşünürsek.
  
  kendinizi mi çok akıllı zannediyorsunuz, yoksa karşınızdakileri mi çok aptal? sen elinde otomatik silahlarla, kanasla, roketatarlarla, bkc, doçka gibi ağır makinelilerle dolaş, elinde istediğin zaman istediğin yere döşeyebileceğin, uzaktan patlatıp sırra kadem basabileceğin mayınlar ve el yapımı bombalar olsun. sen 24 saat karakolları, alayları tugayları vb. tüm askeri birlikleri gözetle, sen hep gör ama görünmez ol, istediğin zaman saldır, istediğin zaman saklan; yani tüm inisiyatif sende olsun, asker de "lan ne zaman saldıracaklar acaba" diye diken üstünde oturup, senin yığınak yapmanı, erzak ve silah depolamanı tüm yollara ve patikalara mayın döşemeni beklesin ya da senin sözüne güvenip "lan söz vermişler çocuklar, bak bir daha yapmayacaklarmış" diye götünü devirip keyfine baksın.
  
  aynı şeyi sen yapar mıydın? varsayalım ki türk askeri kandil dağı ve diğer kamplarınızın etrafında tim düzeyinde küçük birliklerle konuşlandı, sürekli gizlenip senin kamplarını gözetliyor, üstüne de "tamam lan rahat olun, bayrama kadar ateşkes ilan ettik" diyor. sen ne yapardın? mağaranda ya da çadırında "nasılsa söz verdiler" diye rahat rahat uyuyabilir miydin? yeryüzünde böyle bir ordu var mı ki, ülke sınırları içinde potansiyel bir tehlike varken hiç bir şey yapmadan dursun?
  
  madem ateşkes ilan ediyorsun, ya silahını bırakıp köyüne dön ya da bi zahmet siktir olup kimsenin sana karışmadığı hatta koruyup kolladığı ırak'ın kuzeyindeki dağlarına çekil.
  
  madem kimsenin ölmesini istemiyorsun, bırak silahını sorunu siyasi ortamda halledilsin. benim taleplerim var, istediklerim yerine gelmeden silah bırakmam gibi salakça bir argümanla da ortaya çıkma sakın; senin taleplerin varsa, devletin de var. ben istediğim yerde silahlı olarak gezeyim ama devletin ordusu bana karışmasın dediğin zaman kendin inanabiliyor musun bu lafa?
  
  çuvaldızı kendimize batırmamız gerekirse ki gerekiyor.
  
  lan bu nasıl bir askeri operasyon mantığıdır ki, 25 yıldır en ufak bir değişme olmuyor, görmüyor musunuz bir sizden bir bizden mantığıyla zerre kadar yol alınmıyor, lan hangi akla hizmet yıllarını dağlarda geçirmiş deneyimli eşkîyanın karşısına (yarısı sikimsonik yanaşık düzen eğitimi saçmalığından ibaret olan) 3 ay eğitim görmüş aklı teskere alıp evine, sevdiklerine geri dönmekte olan 20 yaşındaki ana kuzularını gönderiyorsunuz? ulan eşek bile bir kere ayağının takıldığı yoldan ikinci kez geçerken dikkat eder aynı yere basmazken sizin bu inadınız niye?
  
  farkında değil misiniz hep aynı şekilde kayıp veriyoruz?
  sen 15-20 teröristi bulmak için 500 tane adamı dağlara salıyorsun, düşman rastgele sallasa en az 3-4 kişiyi tutturacak.
  askerlerin sırtlarında 35-40 kilo yük var, düşmanın elinde sadece silahı var.
  asker mayın korkusuyla gıdım gıdım ilerliyor, terörist rahat çünkü pusu kurmuş bekliyor.
  sen düşmanın nerede olduğunu bilmiyorsun, o ise seni birliğinden çıktığın andan itibaren izliyor.` : yandaşları sayesinde`
  çatışma yerini o belirliyor, kaçacak yerleri çoktan hazır, ana kuzuları ise hiç bilmedikleri bir arazide ateşin nereden geldiğini bile anlayamıyor.
  
  yoksa sizin derdiniz başka mı, ne bileyim yani ne zaman kürt sorunu siyasi düzlemde tartışılmaya başlansa ya bir karakol baskını ya büyük bir operasyon ve şehit askerler, arkasından da milliyetçi hezeyanlar; asalım keselim kıralım dökelim edebiyatları. hayır yani paranoyak olmanın alemi yok ama yine de hatırlamakta fayda var.
  (bkz: bingöl katliamı)
  (bkz: güçlükonak katliamı)
  (bkz: tsk'nın dağlıca baskınından haberdar olması)
  (bkz: tsk'nın aktütün saldırısından haberdar olması)
  (bkz: binbaşı ersever'in itirafları)
  (bkz: memur ve hakimlere bombalı oryantasyon uygulaması)
  (bkz: askerin sahte pkk saldırıları düzenlemesi)
  
  elbette bu yazdıklarım olayın sadece askeri boyutu, çuvaldızı biraz daha derine batırmak gerekirse, ki o da gerekiyor.
  bir de senelerdir değişmeyen kafalar, sırf adamları dağa çıkarmak için kasten yapılmış gibi görünen akıl almaz işkenceler, bok yedirmeler, kürtçe konuştu diye tekme tokat adam dövmeler, kart kurt edebiyatları var ki en az terörist orospu çocukları` : o kadar yazdık`` : gelelim artık biz de o eşiğe` kadar mide bulandırıyor.