faruk çelik

• tuzla tersaneler bölgesinde "sözde" (sözlükçü diliyle: so called) bir denetim yapıldıktan sonra hayatım boyunca duyduğum en gudik laflardan birini etmiş bakan şeysi: "tuzla'da ölümler devam edecek" (kaynakça: http://www.cnnturk.com/….asp?pid=318&haberid=460554 ).
  
  sayın seyirciler, tuzla'da ancak köfte yiyenler, metnin bundan sonrası sevgili çelik ile aynı iq seviyesini taşıyanlar içindir. reca ederim beni mesajlarınızla dürtmeyiniz:
  
  "...
  ben kendi halinde bir müyendizim. görevim gereği sevgili şantiyeme gider, devreye alma^* işimi yaparım. hani olur da çalışmayan bir zımbırtı varsa kontrol ederim, çalışması için gerekenleri yaparım. niye? çünkü sevgili patronum bana bunun için para verir (kara gözüme, kara kaşıma hayransa bu kendisinin ibneliği, şahsımı tenzih ederim. neyse, konumuz bu değil).
  
  peki, diyelim bir nane çalışmıyor ve ben de kıçımı yaydığım yerden bakıp "ı ıh, bu nane çalışmamaya devam edecek" dersem ne olur? sevgili patronum önce diplomamı sonrasında da o naneyi sevgili kıçıma sokar. valla sokar, hiç acımaz. "ulan senin işin ne pezevenk" der, senin gibi 550 tane eşeğe daha para veriyorum ben, yapacaksın der. aslında kıçıma bir şey sokmasına gerek yok, o laflar beni yerin yedi kat dibine yollar, mağmadan kırmızı yapar suratımı. ama hak etmemek lazım, öyle derdi rahmetli büyük büyük dedem (nur içinde yatsın).
  
  neyse, az önce tuzla'dan geçiyordum. kahvede kimse yoktu, sordum cenazeye gitmişler. "bu sefer kime selah verdiler" dedim, "laf cambazlığı yapma lan" dedi kahveci; "onlara bişi olmaz, bak elebaşları bile bu işler bitmez diyor". bir şey demeden çıktım, temiz hava güzel geldi..
  ..."