5 entry daha
  • eğer filmin tematiğine bir rating verirsek ve american beauty aynı kulvarın* softcore bir filmiyse, happiness kelimenin tam anlamıyla hardcore bir film. kısaca birbirinden sapık karakterlerin günlük hayatını birbirine kurgulayan, bu karakterlerin yollarını bir şekilde kesiştiren bir film happiness; gelin isterseniz bu karakterleri kısaca tanıyalım:

    joy jordan-esasen filmin sempati duyulabilecek tek karakteri. gerçi kendisi yabancı deyimiyle bir "pathetic loser"*. ama o "kaybeden" edebiyatının altında en azından tiksinç sapkınlıklar yok; sadece çirkin sapkınlıklara sahiplerin bakıp bakıp "iyi ki onun gibi bir loser değilim" diyerek kendilerini avuttukları bir karakter diyebiliriz joy içün. "neşea..vs" manasına gelen ismi ile film boyunca ağladı ağlayacak suratı arasındaki tezat "aman ironi yakaladım" diyenleri coşturur türden.

    bill mapplewood-oğlancı. çoluk çocuk sahibi, iyi aile babası olupta hayatından memnun olmayan film karakterleri antolojisinde en marjinal uçlardan birinde duruyor bence bill. american beauty'deki kevin spacey'nin kızının arkadaşına sarkması konseptini ters yüz edip, 11 yaşındaki oğlunun erkek arkadaşlarından ikisine tecavüz ediyor bill. yuh dedirten bill. "iğrençsin" dedirten bill. film boyu seyirci tarafından en çok "yapmaaaaa, etmee!" çığlıklarının bill'in oynadığı sahnelerde haykırıldığını belirtelim.

    trish mapplewood-oğlancının zavallı karısı. kendisinde biraz kıskançlık, biraz da göze hoş ve sevecen gözükme kaygısı farkedilebiliyor. nisbeten normal karakterlerden.

    billy mapplewood-trish ve bill'in sorunlu oğlu. en büyük sorunu ise yaşıtı sınıfdaşlarının ağacına su yürürken bill'in uğraşlarının nafile çıkması... ama finalde muradına eriyor kendisi. bu arada bir filmde gördüğüm en dokunaklı ve sinir bozucu sahnelerden birisinde babasıyla karşılıklı ağlaşıyorlar. karakteriyle duruşuyla "işte böyle yetişiyor sapık insanlar" dedirten bir karakter.

    allen-bir diğer sapık. bir çok açıdan haneke'nin piyanist'indeki erica kohut'u hatırlatıyor insana; sapıkça fantazileriyle kendini tatmin etmeye uğraşırken, fantazileri gerçek olmaya yüz tuttuğunda korkup tutuk davranıyor, gerçeklikten korkuyor.

    diğer karakterlerin isimlerini aramaya üşendim. bir gün bulursam devamını getiririm.

    sonuç olarak amerikan ailesi ve değerleri üzerine konuşurken iyimser sonlarıyla "şaka şaka" demeye getiren bir çok filmin karşısında, taviz vermez tutumuyla aradığını bulamamış bireylerin cinsel sapkınlığını çok güzel tesbit eden; ama bunları çok acı bir şekilde ileten bir film.
124 entry daha
hesabın var mı? giriş yap