• shen te-
    'kardeşinizi boğazlıyorlar göz yumuyorsunuz!basıyor çığlığı da siz susuyorsunuz. aranızda dolaşıyor zorba, birini daha seçmek için. susarsak dokunmaz bize diyorsunuz. ne mene yerdir burası, ne biçim insanlarsınız siz. haksızlık yapılan şehirde ayaklanmalı insanlar. ayaklanma olmazsa batsın o şehir...karanlık basmadan yansın kül olsun.'
  • bugün itibari ile cevahir avm sahnesinde seyretme şansına eriştiğim yücel erten yönetmenliğindeki bertolt brecht oyunudur.oyunun ağır ilerleyen ve bol diyaloglu oluşu izleyiciler arasında bol bol esneme sesi duyulmasına rahmen gayet başarılı dekor ve oyunculuk performansları ile seyredilmeye değerdir.

    --- spoiler ---

    oyun tanrı tarafından dünyaya (sezua) yollanan üç görevli ile başlar, bu görevliler dünyanın devamı için bir tek iyi insanın varlığını yeter şart olarak görürler ve bu insanı aramaya koyulurlar.

    sezuada ise o iyi insan sanılanın aksine ne bir sucu, nede bir berberdir, sezuanın en iyi insanı, hayatını sürdürebilmek için bedenini satmak zorunda kalan bir hayat kadınıdır.

    oyunda hayat kadınının iyi bir insan olarak kalma çabasında yaşadıkları sıkıntılar ve çıkmazlar anlatılmaktadır. iyi bir insan olmanın artık ne kadar zor olduğu, yardıma muhtaç insan sayısının çokluğu , yardım ettiği kişilere elini verip kolunu kaptırışı ve insanın başkalarına iyi olurken aynı zaman da kendisine iyi olamayacağı ironisi işlenir.

    ve dünyanın son iyi insanı oyunun sonunda izleyicisine son repliğinde şu haykırışı yapar; imdat!!

    --- spoiler ---
  • oyun ağır ilerliyor olabilir ve yaklaşık 3 saat sürüyor ama buna rağmen inişleri ve çıkışları ile istanbul devlet tiyatrosu tarafından çok iyi oynanmış bir oyun. özellikle başrol oyuncusu geçekten çok çok iyi bir oyunculuk ortaya koymuş keza diğer oyuncular da çok iyi olunca 3 saat boyunca sıkılmadan izleyebildiğim bir oyun ortaya çıkmış. dekor olarak ise gerçekten üzerinde çok uğraşıldığı ilk sahne geçişinden itibaren belli oluyor. oyun bertolt brecht'in epik tiyatro türünde bir oyunu ve bazı yabancılaştırmalar ile oyunu bir film izliyormuş gibi değil de daha çok ne anlatmak istediğine odaklanabileceğimiz şekilde ilerliyor. oyun uzun olması ve iniş çıkışların fazla olması nedeni ile izleyenleri belli duraklama sahnelerinde belki sıkabilir ama dediğim gibi ben hiç sıkılmadan büyük bir keyifle baştan sona izledim ve o 3 saatin nasıl geçtiğini hiç anlamadım bile.
  • 1938 ile 1940 arasi, ruth berlaus ve margarete steffins´in destegiyle ortaya cikmis tipik bir bertolt brecht tiyatro oyunu.
    oyunun prömiyeri 4 subat 1943´de zürih´te yapilmistir ve 1953´te kitap olarak yayinlanmistir.

    din ve kapitalizmi en iyi elestiren oyunlardandir ayrica.
  • herkeslerin uzunluğundan dem vurduğu ancak iyi bir düzen eleştirisi olduğunu vurguladığı, ay itibariyle sezuan'ın iyi insanı adıyla devlet tiyatrolarında oynananbertolt brecht oyunu.

    --- spoiler ---
    tanrıların sevdiğim yanı shente hayat kadını olduğu için iyi bir insan olamayacağını anlatmaya çalışırken "ee ne olmuş" demeleriydi. oyunun sonunda tanrılarla hesaplaşan sezuan'ın tek iyi insanı shente tanrılara "bu dünya tam olmamış, düzgün yapamamışsınız" diye çıkıştıktan sonra tanrılar dünyanın kurtarılmasını bir iyi insana bırakarak yerlerine izlemeye çıkarlar. demek ki neymiş, dünyayı iyi insanlar kurtaracakmış, tanrılar değil. shente'nin "imdat" etmesi ise bu dünyada iyi insan olma sorumluluğunun ne kadar ağır olduğunu göstermiş, "iyi insanı kim kurtaracak" diye de düşündürmüştür.
    --- spoiler ---
  • iyilik neye yarar
    öldürülürse iyiler çarçabuk
    ya da iyilik görenler?
    özgürlük neye yarar,
    yaşarsa bir arada
    özgürlerle tutsaklar?
    akılsız olmak madem ekmek sağlar herkese,
    akıl neye yarar?

    iyi insan olacağınıza
    öyle bir yere götürün ki dünyayı
    iyilik beklenmesin!
    özgür insan olacağınıza,
    öyle bir yere götürün ki dünyayı,
    kavuşsun özgürlüğe herkes,
    özgürlük sevgisi geçersiz olsun!
    akıllı insan olacağınıza,
    öyle bir yere götürün ki dünyayı,
    akılsızlık zararlı olsun!

    bertolt brecht
  • yağmur yağarken ''su alsanıza sizi it herifler!'' diyerek suyunu satmaya çalışan acıklı bir sucu karakter vardır bu oyunda aklımdan çıkmıyo hiç..ayrıca (bkz: verfremdungseffekt)
  • geçen hafta istanbul devlet tiyatrosu cevahir sahnesinde izleme fırsatı bulduğum bertolt brecht oyunu. müzikleri, sahne dekoru, oyunculuk performansları, konusu ve vermeye çalıştığı mesaj bakımından oldukça başarılı bulduğum ama konuyu işleme biçimi bakımından da yetersiz bulduğum bir oyun oldu. 3 saat gibi uzun sayılabilecek bir oyundu ve konuyu bu süreye yayarken bence çok da verimli davranılmamıştı. süreyi etkili kullanamayarak daha vurucu bir oyun sergileme fırsatının değerlendirilemediğini düşünüyorum. diyalogların da sayılı bir kaç satır dışında vasatı aşamadığı kanaatindeyim. tiyatroyu gerçekten seviyorsanız yine de gitmenizi öneririm ve giderseniz de zeynep ekin öner'i ayrı bir dikkatle izleyin çünkü gerçekten çok iyi bir performans sergiliyor.
  • bertholt brechtin meselci bir oyunu.
    burjuva kapitalist toplumu eleştiren oyun, bu düzeni ikiyüzlü ve iki ahlaklı olarak tanımlar. tam bir ibret oyunudur.
  • bertolt brecht'in yazıp, yücel erten'in sahneye koyduğu istanbul dt eseri. bu sezon izlediğim en iyi oyunun devlet tiyatrolarından olacağını sezon başında söyleselerdi inanmazdım herhalde. ama akşam bu oyundan çıktıktan sonra, sezon sonuna kadar bir mucize olmazsa, sezonun en iyi oyunu budur benim için diyebilirim. zeynep ekin öner içinse fazla bir söze gerek yok. çıkışta yanından geçerken aceleyle bi tebrik edip geçmek zorunda kalmasaydım, bir kaç kişi omuzlarda taşıyıp "lay lay lay lay lay lay lay lay laaaaayyyy!!!" diye zafer turu attırabilirdim kendisine. tebrik ediyorum bir kez daha... yücel erten hocanın seyircileri tiyatroya/brecht'e doyurduğu bir oyun. gidin izleyin.
hesabın var mı? giriş yap