• kendisini "ben bir sürü akrep yetiştirip cağaloğluna salan kişiyim" (bkz: bir sürü), "ben star sistemine karşı starlar yaratıyorum" (bkz: kaan arslanoğlu), "ben jakobenim" vb. gibi tanımlayan, sert görünüşlü, stalinist olduğunu saklamayan, çocuk kadar yumuşak, vivaldi ve hasan ferit alnar dinleyen kaba görünüşlü, kibar ve canayakın insan.
    bağırabilir, normaldir, önce kendinizi gözden geçirin derim. boşa bağırıp çağırmaz.
  • aynı zamanda değerli bir araştırmacı. yıllar önce beksav'da dil ve iletişim üzerine güzel bir konuşmasına şahit olmuştum.
  • iki paket "iki bin cigarası" istemesiyle ünlü, insancıl dergisinin pos bıyıklı genel yayın yönetmeni.
  • sanatta star sistemi kavramını türkiye yazınına kazandıran felsefi birikimi derin marksist yazar.

    bu aralar baskısı tükenen eleştiri kitabı e-kitap olarak yeniden yayımlandı.
  • ”ısrarlı adam”. sibel özbudun, cengiz gündoğdu'nun ve insancıl'ın 25 yıllık mücadelesi üzerine yazmış.
  • abc gazetesinde köşe yazısı yazdığını öğrendiğim yazar. yazılarında her zaman insanı ele alır ve her düşünceye eleştirel göz ile bakar. son köşe yazısında korona virüsle ilgili şöyle bir cümle yazmış: "insan ölmüyor. canlı, çalışan ve üzülen insan ölmüyor. tane insan ölüyor"...
  • yaklaşık seksen yıllık hayatını, kendi deyimiyle, milimetrik ilerleyen kültür mücadelesine adamış bir çizgi insanıdır kendisi.
    ***
    yıldız güncesi başlığıyla yazdığı yazılarını kendimi bildim bileli hep büyük bir zevkle takip ettim. sanatsal, felsefi, siyasi konuları sade ve duru bir dille kaleme alma başarısı usta yazarlığını anlatmak için fazlasıyla yeterlidir. güzel bir dünyaya olan umudunu bazen, hatta çoğu zaman kaybetse de, umutlu olmayı bir görev, yazarlık mesaisinin bir gereği saydı kendine. sonuçta on binlerin okuduğu bir insancıl ortaya çıkmadı elbet. yazdıkları kapış kapış okunmadı. gelen gün gidenden daha ağır olsa da, o, ülkeyi, dünyayı gün gün yazmaya devam etti.
    ***
    yazılarını, güzel hazırlanmış bir akşam yemeğine benzetirim ben. mayhoş tatlar da gelir masaya, acı tatlar da, nadiren tatlı da gelir ve genelde acı bir kahve mutlaka vardır o sofrada. ama yazılanların toplamı lezzetli ve doyurucudur.
    ***
    koşulsuz bir marksist olduğunu düşünmüyorum. en azından değişik marksizm yorumları içinde onunla aynı okullarda yer aldığımı söyleyemem. hümanizm, aydınlamacılık, yer yer cumhuriyetçilik düşünceleri, en azından günümüz marksizmi için ciddi bir sorgulamayı gerektirir.
    ***
    zaman zaman yazdıklarıyla ilgili hayal kırıklıklarım da olmuştur. örneğin yukarıdaki sözlük yazarının hatırlattığı "kar" eleştirisi, sanıldığı gibi güçlü bir eleştiri değildir. kaldı ki, bir sanat-edebiyat militanının orhan pamuk'la savaşımını kar romanına kadar yapmaması nasıl anlatılabilir? sadece kar romanıyla başlayan ve orada biten zorlama bir orhan pamuk eleştirisi tatmin etti diyebilir miyiz? bence diyemeyiz. cengiz gündoğdu, orhan pamuk mevzusuna geç girmiş ve mevzileri erken terk etmiştir. işin kötü tarafı, cengiz gündoğdu gibi, hiçbir muhalif edebiyat insanı, orhan pamuk eleştirisini sonuna kadar götüremedi. pamuk'la ilgili bazı önyargılar ve postmodernizm etiketi dışında hafızamıza ve bilincimize yer edecek bir kırpıntı serpilmedi maalesef.
    ***
    ondan öğrendiklerimin yanında bu ve bunun gibi eleştirilerin işin esasını oluşturduğunu düşünmüyorum. toplumsal/kültürel bir iktidar mücadelesini dışlayan ve salt siyasi alana sığdırılmaya çalışılan bir mücadelenin başarılı olamayacağını ilk kez onun yazılarıyla kavradım ben. içinde yer aldığım mücadeleyi henüz genç sayılacak yaşlarda sorgulamaya başlamışsam, bunda cengiz gündoğdu'nun payını yadsıyamam. onca emek ve çaba, belki kitleleri peşinden sürükleyecek bir sonuç ortaya çıkarmadı ama tek tek, benim gibi pek çok kişiye dokunmayı başardı gündoğdu. kendine minnettarım.
    ***
    eğer haddimi aşmayacaksam ondan son beklentimi de dile getirmek isterim: kendi hayatına, mücadelesine ve savunduğu düşüncelere dair kapsamlı bir özeleştiri verse nereden başlardı, bu özeleştiri ögeleri neler olurdu? kişisel hatalarını sormuyorum ona. tek istediğim, bunca emek, mücadele ve ödenen bedellerin böylesine karşılıksız kalmasına dair bir son söz. kendine daha nice ömürler dilerim, ama bu son söz'den bizi mahrum bırakarak gitmesini asla istemiyorum.
  • türkiye'de edebiyat ve felsefeye muazzam katkıları bulunmuş sosyalist düşünür. maddiyata yer olmayan bohem bir hayatı ve boru gibi bir sesi vardır.
  • prof. dr. cengiz gündoğdu.
    atatürk üniversitesi ilahiyat fakültesi tasavvuf bölümünde profesör olan aziz insan. çok güzel bir insandır, erzurumludur. fransızca, ingilizce ve arapça bilmektedir.
hesabın var mı? giriş yap