eleştiri

• bir şeyin daha iyiye gitmesi için veya bir yanlışın düzeltilmesi için yapılan bir değerlendirme eyleminin ismi: bunu yapanlar genelde ukala sıfatını alma riskini alanlardır, aynı zamanda walt disney'in ünlü (3 adımlı) yaratıcılık stratejilerinin üçüncüsünün de özü budur.
• herkesin bir kulağından girip diğerinden çıkan şey... duyulduğu anda savunmaya geçilen ve rasyonel bir bahane bulunur bulunmaz unutulan söz. eliştirmeye açığım demekle aslından hiç mi hiç kaale almam ben zaten cool'um demenin ta kendisi...
• (bkz: elestirmen)
• baskalarina yapmasi kolay, kendinize yapmaniz zordur..
• bir olgu veya varlik karşisinda olumlu ya da olumsuz değerlendirme.
  criticos(ayirtetme,farkina varma)kökünden gelir.
• yurdumuzda sadece olumsuz olarak algilanan degerlendirme..
  bilgili-bilgisiz herkes gönül rahatligiyla yapar..
• elestiri herseyden once derinlemesine bilgi ve yetenek isidir. incelik ve kavrama gucu gerektirir. elestirinin kendisi bile ogretilmesi olanakdisi bir sanattir.
• memleketimizde hiçbirşey yapmayanların yaptığı birşeydir. haset olup bok atmaya, cehaletin getirdiği haddini bilmezliğe denir bu diyarlarda. oysa ki ciddi birşeydir. derin bilgi ve analiz gerektirir. birşey hakkında iyi ya da kötü fikir beyan etmek değildir mesela. ona, kısaca fikir beyan etmek denir. eleştiri, eleştirilen nesne ya da kişiyi etraflıca bilmeyi, kavramayı gerektirir. devamında söylediklerini beslemek, doğru düzgün bir yere dayandırmak gerektirir. yoksa osuruktan tayyare selam söyle o yare'den öteye geçilemez. yapmak ya da yıkmak gibi bir amacı yoktur. açıklayıcı, inceleyici, göstericidir. bilim dalı olartak da mevcuttur, eğitim ve araştırma gerektirir. mesela çeviri eleştirisi yapacaksanız uygun düşmediğini düşündüğünüz yerlere çözüm üretmeniz, kuramla desteklemeniz gerekir. bu bağlamda kimse sizin söz konusu yazı-çiziye beslediğiniz duyguları kaale almaz. aksi, mahalle kavgası tadınaki herşeye eleştiri demek olur. bizimkilerin^* bu güruhtan farkı, duygularını daha edepli ifade etmelerinden başka birşey değildir.
  eleştiriye örnek teşkil etmeyen örnek:
  -ne biçim film bu?
  -ne biçim?
  -ne biliym, iğrenç işte!sevmedim.
  -hee..
  eleştiriye örnek teşkil etmeyen bir örnek daha:
  -sen çok acayipsin.
  -neyi kast ediyosun?
  -tuhafsın işte..
  -nerden çıkardın.
  -e öylesin..
  -peki.
• şen (bkz: eleştiricilik); (bkz: criticism)
• çok dikkatli yapılması gereken bir eylem. duyguları ve düşünceleri; empati kurmadan, mana aramadan, konu hakkında yeterince birikime sahip olmadan, sadece fikri soruldu diye ortaya bodosloma atmak kırıcı olmaya yol açabilir. ya da eleştiri yapanı salak^* durumuna düşürebilir.
  örnek teşkil eden entry'lere sözlükte sıkça rastlanır.