hesabın var mı? giriş yap

  • seni şu laflarından ötürü alıp hapse tıkmayan adalet sistemine ne demek lazım bilmiyorum. adam resmen kendi ağzıyla terör/darbe çağrısı yapıyor ve buna rağmen halen dışarıda duruyorsa yazıklar olsun.

  • başlık: sabri nin oynamamasının nedeni

    fatih terim 327 maç 16 gol
    sabri sarıoğlu 232 maç 14 gol

    3 gol atarsa fatih terim'i geçecek beyler

  • bugün içerenköyde şimşek fırına alışveriş yapmak için girmemle başladı olaylar. ne alsam diye bakınırken yanıma yaşlıca başörtülü bir teyze geldi. önce koluma dokundu ne olduğunu anlamadan irkilmemle birlikte korkma dedi. sonra herkesin içinde bu vaziyette sokağa çıkılmaz, böyle giyinemezsin dedi. ne var halimde deyince görmüyor musun halini dedi. bana göre görülmesi gereken bir durum yoktu çünkü... ince askılı diz hizasında bir elbiseden bahsediyorum. teyze ben de sorun yok sen benden uzaklaş deyince bu sefer kendisine yandaş bulmak için çalışanlara beni gösterip dinimizde bu şekilde giyinmenin günah olduğunu, başımıza ne geliyorsa bizim gibilerden dolayı geldiğini söylemeye başladı. orada çalışanlar ki sonradan biz onay vermedik size yapılana dese bile o zaman neden haddini bildirmediniz? neden ben hakkımı savunurken size hak veriyoruz, sizinle bu şekilde konuşamaz demediniz. kimse kimseyi giydiği kıyafet ile yargılayamaz. istediğimi giyerim buna kimse karışamaz. bu ne kendiniz bilmezlik? bu ne hadsizlik? sen kendinde bu hakkı nasıl buluyorsun?

  • şimdi arabanın orjinal fiyatı 187.883 euro, tl'si 561.676, arkadaş sağ tarafını pert ettiği araca 132.000 euro istiyor yani tl'si şu anki euro kuruna göre 399,96, üzerine 45 bin euro koyuyorum 536,310 tl yani euro olarakta 177.000 euro :). cidden bedavaymış. sıfırını almak varken bunu alırsın mis hasarlı arabayı hem de 10.883 euro karda olarak kapatırsın :)..

    (bkz: bi akıllı sensin amk)

  • inanılmaz sempatik, güler yüzlü ve keyifli bir adam. yol arkadaşını çok doğru seçmiş, bizim kızı tebrik edelim. ben bayıldım enişteye.
    yalnız bu sivaslılar hakikaten her yerdeler. *

  • çok ilginç bir deneyim. elinize takilmis seruma "tamam; basliyorum." tarzi bir komuttan sonra siringadan gerekli ilaci vermeye baslarlar. genel anestezi alan bircok insan gibi ilk birkac saniye "hayir beni uyutamazsiniz" dersiniz, sonra siringa takili eliniz yavas, yavas karincalanmaya baslar. akabinde duyumsadiginiz sesin kalitesi giderek azalmaya baslar(böyle cızırtılı duymaya baslarsınız, belli bir süre sonra ses de azalmaya baslar). ve görüntü kalitesi.. o da giderek azalir, ve bu olurken etraf kararmaya başlar ve bilincinizin kalitesi* de giderek düşer, sonra farkinda olmadan uyursunuz.

    [bu sırada ameliyatinizi yaparlar, hiçbir şey hissetmezsiniz.]

    sonra ayılma faslı.. iste burasi biraz kötü. çünkü ayılırken, her sabah uyandiginiz gibi kendinize geleceginizi zannetmeyin. ameliyathanenin yeterince soguk ortami, anestezide kullanilan maddenin vücüdunuza etkisi, vs.. gibi etkenlerden ötürü boğazlarınız ağrıyor bir şekilde kalkarsınız bir kere. tabi tekrar "online" olan beyninizin, adaptasyon sürecinde yaşadığı kasılmaları atlamamak gerek. bir kere ilk birkaç saniye aşırı sarhoş bir haliniz oluyor, öyle doğru düzgün pek birsey algilayamiyorsunuz. yavas yavas kendinize geliyorsunuz(işte boğaz ağrısı burada hissedilebiliyor.). sonra ameliyatli yerinizin acı ve ağrısını hissetmeye başlıyorsunuz. tabi hala iğrenç bir şekilde sarhoşsunuz..

    daha önce genel anestezi almis kisilerden duydugunuz "olm, 3 ay kendime gelemedim, cos30 nedir düşünmem gerekti" tarzı laflar yalan değildir. fakat bu kesin olacak diye birşey de yok.. şahsen bu tür birşey oldugunu önceden bildiğim için, ayıldıktan sonra bir-iki dakika icinde, ameliyat öncesi süreci kafamda kronolojik olarak canlandirabiliyor muyum, bazi basit matematik işlemlerini hizlica yapabiliyor muyum, hastaneye yatmadan önceki yaşantım hakkında yaptigim genel kültür yarismasinda basarili olabiliyor muyum, vs.. tarzı testleri yaptim; çok şükür bir değişiklik yoktu.

    genel anestezi ayrıca bana çok önemli bir gerçeği de yaşatmış oldu: the matrix, total recall gibi filmlerden "yaşam" dediğimiz şeyin, tamamen beyinde yaşanan algılar bütünü olduğunu biliyordum. fakat bunun nasıl olduğunu deneysel olarak da görmek istiyordum. işte g.a. bu açıdan benim için çok önemli bir deneyimdi. serumdan gelen ilacın birkaç saniye içinde kolunuzdaki sinirler vasitasiyla beyninize etki etmesiyle, yaşam dediğiniz algılarınızı teker-teker ve yavaş-yavaş kalitesizleşmeye, azalmaya başladı. bir süre sonra tamamen "offline" oldunuz. sonra beyninizi tekrar uyardılar, bu sefer aradan sanki hiçbir süre geçmemiş gibi yaşantınıza ameliyat olmus bir sekilde algiladiginiz bedeninizle devam ediyordunuz.. çok ilginç..

  • bazı sözlük yazarlarının sikko sikko yorum yaptığı özellikler. "evde kalmış" diyorsun dikkatini çekerim. adamın kendi isteği dışında olan durum. niye evde kalmıştır biliyor musun? maddeler halinde sıralayalım.

    -efendi erkektir.
    -asosyaldır. sosyal çevresi yoktur.
    -ağzı laf yapamaz.
    -yalan söyleyemez. kendini pazarlayacaksın, yalan söyleyeceksin.
    -ince düşüncelidir.
    -kadın ne derse yapar.
    -enteldir, bilgilidir. kadınlar boş muhabbet yapan erkekleri sever.

  • alkolden ehliyetine el konulmuş, ehliyetsizsin
    araç sürerken cep telefonu kullanıyorsun, canlı yayın yapıyorsun
    bir insana çarpıp öldürüyorsun
    durmayıp kaçıyorsun
    evine gidip yatıyorsun
    polis gelip seni evden alıyor
    ve
    adli kontrol şartıyla salıveriliyorsun
    bu nasıl adalet?

  • bir senedir kolejde gösterdiği performans ile bir anda draftin bir numara adaylığına yükselen çiçeği burnunda 1. sıra draft seçimi nba oyuncusu... ama benim çok acayip kuşkularım var bu çocukla ilgili.

    öncelikle lebron benzetmesi zannediyorum "hype" yüksekliği ile alakalı onun dışında oyunlarında pek bir benzerlik göremiyorum. yine de lebron hype'ının önünde zion hype'ının diz çöküp biat edeceğini düşünüyorum lebron'un lise maclari espn'de yayınlanıyordu! charles barkley ve draymond green oyun açısından daha mantıklı benzetmeler olsa da yine de ciddi farklar mevcut.

    beni en çok endişelendiren konu sakatlık ihtimali bu cüsse ile hareket ettiğiniz ve bu kadar yükseğe sicradiginiz zaman sakatlanma ihtimaliniz çok yüksek bu çocuk 130 kilo ve 100 cm yukarı sıçrıyor buna en yakın benzetme lebron kilo ve sıçrama yeteneği olarak. ama lebron bir anomali sakatlanmama konusunda ayrıca lebron'un injury prevention amacıyla zipladiktan sonra yere düşerken yaptığı birkaç çok önemli ve hayati hareket var (tek ayağının üzerine düşmemek hızlı birkaç adım atarak baskıyı azaltmak vs) bunların hiçbirisini yapmıyor zion. derrick rose'a benzetiyorum bu pervasizlik halini rose da çok daha küçük olmasına rağmen inanılmaz bir motorla ama biraz da umursamaz halde oynardı sakatlanmadan önce nitekim pervasizliginin sonucu olarak da defalarca sakatlandı. zion'un kolej maçında ayakkabısını patlatması bile bir gösterge nasıl bir momentum ile yere indiğine dair ayakkabı dayanamayıp patladı bu kütle yüzünden. bu konuda çalışacaklarını ve sakatlık ihtimalini düşüreceklerini düşünüyorum en azından ümit ediyorum.

    ikinci kuşkulu olduğum konu ise wingspan çocuğun boyu 2.01 ama hepimiz biliyoruz ki basketbolda wingspan yani kulaç açıklığı boydan daha önemlidir. zion'un kulaç açıklığı ise 2.08 mesela benzetilenlerden lebron'un 2.14 draymond green'in ise 2.17 kulaç açıklığı. eğer zion maks 4 numara pozisyonunda oynayacaksa çok da bir problem yaşamayacaktır kulaç konusunda ama small ball 5 i olarak düşünülüyorsa bence ciddi bir problem olacak bu konu üstelik kilosu ve cüssesi dolayısı ile kendisine daha uzunlar savundurulacak bir süre sonra ve asıl o zaman bu kulaç konusu problem olmaya başlayacak. draymond green yaklaşık 10 cm fazla kulaç açıklığı ve inanılmaz defansif içgüdüleriyle kisabeste pivot oynayabiliyor ama draymond green de milyonda bir denebilecek bir tıp başka benzeri yok gibi bir şey yine belki charles barkley.

    şimdi nba'in en iyi oyuncularına yani zion'un olması beklenen en iyi üç beş oyuncuya bakalım lebron, anthony davis, kevin durant, kawhi leonard, giannis, james harden steph curry... bunlardan steph curry ve james harden dışında hepsi genetik anomali ve üzerine tamamen yontulmuş bir yeteneğe sahipler. zaten zion'un bu kadar gündemde olmasına neden olan da yeteneklerinin yontulabilecek olduğuna inanılması.

    toplamda üç tane bana göre çok ciddi problemi mevcut ama nba şu ana kadar hiç böyle bir atlet görmedi bu yüzden herkes heyecanlı isminin tuhaflığı, temiz yüzlü oluşu, efendi bir karakter olması vs ise tam bir pazarlanabilir ürün yapıyor kendisini umarım bu bahsettiklerim problem olmaz kendisi için de biz de yıllarca bu anomaliyi izleriz.