• nedir bu okutma takıntısı anlayamadığım anne babadır. hani biraz zeki olsa, ya da çalışkan olmayı deneyebilse neyse.

    oğlun/kızın zeki değil, derslere ilgi duyamıyor, odaklanma desen yok, ne istediğini kendi de bilmiyor. yapamayacağı belli. ne diye bu zayıf malzemeye okul-dersane-özel ders şeytan üçgeninde patinaj çektiriyorsun?

    çocuğa yazık, size yazık, ailenin bütçesine yazık.

    ama dur, galiba bu zorlamanın nedenini biliyorum. komşunun oğlu/kızı tıp kazandı, mühendis oldu ya bizimki de olsun! mantığınızı sikeyim ben sizin.

    tanrı çocukları ailelerinden korusun.
  • valla bizim iş yerinde de var. çocuk bildiğin ralph wiggum. anası babası kolejde okutacağım diye yırtınıyor ama çocukta zekanın gram miktarı yok. ebleh mi ebleh.
    burdan okutulmaktan kasıt çok da şeeapmamak lazım.
  • sırf bu çocuklar için bir sektör yaratılmıstır (bkz: özel üniversiteler)
  • vasatlığın deneyim ve çalışma ile giderilebileceğinden haberdan ebeveyndir...
  • ebeveynin cocuga birakacagi toprak, mulk ya da muessese yoksa baska yolu kalmadigindandir.

    bu arada turkiyede zorunlu egitim lise son sinifa kadardir. bu cocuk pek parlak degil, terziye cirak verelim demek yok. hos, artik ciraklik hatta kucuk esnaflik yok turkiyede.
    ancak lisede meslek lisesine gider, sonra bir yerde ara eleman olur. amma ve lakin az cok murekkep yalamis ebeveynler cocugu meslek lisesine gondermez. bilir ki turkiyede etiket herseydir.
    bu basligi acmis arkadas merak ediyorum cocuk sahibi midir? bir anne baba cocugu disardan ne kadar vasat gorunurse gorunsun cocugundan asla umut kesmez. bi sonraki yil toparlayacagini dusunur. ve dogrusu da budur. bu sartlar altinda yapilacak baska bir sey yoktur.
  • yarın birgün beni okutsaydınız böyle olmazdı demesin diye olabilir. tabi siz de ağzının ortasına vurarak "okutmadık mı lan it!" deme hakkını elde edersiniz.

    işin bir diğer tarafına bakarsak eğer kaybettiği zamanın ve paranın dışında insan eğitim gördüğü sürece ne öğreneceğini kestiremez. bakmışsınız gerizekalı sandığınız çocuğunuz eğitim hayatı boyunca daha önce hiç farketmediği kafasının çok iyi bastığı bir alanı veya yeteneğini bulmuş olabilir.

    hadi hiçbirşey bulamadı diyelim üniversiteye gönderdiniz. çocuk harbiden mal. tek başına yaşamayı öğrenir, az da olsa bir disiplin kazanır, farklı kültürleri çevreleri insanları görür. ufku açılır yani.

    özetle eğitim gördüğünüz sürece gördüğünüz eğitimin dışında da sürekli birşeyler öğrenirsiniz.
  • sokakta dilenmeye mi gönderecek ya ne yapacak başka? vasat da olsa vasat olsun bir şekilde okuması lazım. vasat diye eğitim hakkı olmayacak mı?
    ama asıl mesele çocuğunun yeterliliklerini yanlış değerlendirip onun önüne ulaşamayacağı hedefler koymaktır. belli işte bu çocuktan mühendis, doktor olmaz başka yeteneklerini keşfedelim mutlaka başka ilgisini çekecek kafasının basacağı bir şeyler vardır diyebilmek önemli.
    zeka geriliği olan çocuklar bile iyi bir eğitimle pek çok işi becerebiliyorlar. hemen de vasat deyip kestirip atmamak lazım.
  • oncelikle neye gore vasat bu cocuk onun adini koyun hele.

    ilkokul yillarinda ogretmenlerin hepsinden dayak yemis, hakir gorulmus, otekilestirilmis, herkese 5 verilirken kendisine 4 verilmis olan bir ogrenci kendi emegiyle sinavi kazanir osuruktan bir anadolu lisesine kayit yaptirir.

    lisede de ayni bok devam eder. yine otekilesir. dikkate alinmaz.

    sonuc.

    tip, hukuk, elektrik muhendisligi.

    ozetle vasatligin bir ph metresi yok en azindan bizdeki osuruktan egitim sisteminde yok.
  • çocuğa eşşek yüküyle para harcayıp silkindirik bir üniversitenin sıradan fakültelerinden birine ancak gönderir. orada da geçen verimsiz yılların ardından elemana iş bulmak için sağa sola yalvarır. bu ne zavallılıktır amk!
  • okutmaktan zarar gelmez.
hesabın var mı? giriş yap