ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
otisabi
-
şahsi görüşüm sözlüğün en uzun en anlaşılmaz yazan yazarı. hiç bir entry'sini sonuna kadar okuyamadım. çok merak ediyorum bazılarını. filmi çıksın izleyeceğim.
15 mayıs 2018 erdoğan kraliçe elizabeth görüşmesi
-
chp kadın kolları teyzeden kiz istemeye gelen konyalı aile.
aliexpress
-
fark ettiğim üzere çok ucuz ürünlerin gönderim ücreti 28-40 tl’ye çıkmış.
lakin 137 tl ye bir kalem vardı sepetimde o hala ücretsiz.
gümrüğe de çaktırmadan 50 kuruş koymuşlardı en son.
biz niçin diğer ülke vatandaşları gibi paramızı hakkıyla harcayamıyoruz?
suluboya yapmak istiyorum kağıtlar olmuş 200 lira
fotoğraf makinesi almayı düşünüyordum o da 6-7 binlere uçmuş
bisikletler zaten uçtu
bir de hayale kapılıp acaba teleskop mu alsam diye aklımdan geçirdim 10 saniye kadar.
150 liraya fırça mı olur ulan, boyalara hiç girmiyorum.
bunlar lüks ihtiyaçlar farkındayım, bunlar olmasa da yaşanır lakin canımı sıkan bu yazdıklarımın maliyetini karşılayıp vergisini karşılayamıyorum.
ben böyle sanat ruhlu bir devlet görmedim, her istediğimden kendine de alıyor birer ikişer tane..
benim aliexpress rekorum 8 gün arkadaşlar.
8 günde aras kargoyla geldi, gümrük ödememiştim.
kendimi bir an fransada hissetmiştim.
fazla mutlu olduysam demek ki..
çember daralıyor.
yüzme öğreneceklere tavsiyeler
-
önce klasik yüzmeyi öğrenin sonra elektroya geçersiniz.
ailenin komik kısa mesajları
-
aramissin duymadik, telefonu evde birakicaz, arama duymayiz
istanbul'da iphone 6 için sıra bekleyen insan
-
tüm dünyada oluyor diye normal olmayacak durumdur. bugün aynı şekilde bir ekmek kuyruğu bile olsa garipsenecek iken, bu durumun kanıksanması tüketim çılgınlığının ne kadar felaket boyutlarda olduğunu gösterir sadece.
üniversite mezunu olup 2000 tl maaşa razı olan tip
-
izmir'de 1800 tl'ye hatta 1600 tl'ye de razı olan tipler olabilir mesela. çok şaapmamak lazım. üniversiteyi uzatmadan bitirmiş, 1 dönem erasmus programıyla yurtdışında eğitim almış, ingilizce'yi iyi bilen, fransızca öğrenen, sektörün istediği bilgisayar programlarının daha fazlasını bilen ve sertifikalarına sekörün lider kuruluşu tarafından sahip olan, stajını sorunsuz halletmiş, yazları da okuduğu bölüme pratik tecrübe sağlamak için dönemsel olarak çalışmış, zorunlu askerlik hizmetini tamamlamış bir turizm işletmeciliği mezunu olarak söylüyorum bunu.
asgari ücretin 1000 tl olduğu ülkemde bana hala 1000-1300 tl arası maaş teklif ediliyor. genellikle haftasonu izni yok, haftalık izin yok, yıllık izin yok, 10-12 saat arası çalışma, gece shiftleri ve düzensiz bir hayat da cabası.
2000 tl, izmir için çok iyi bir maaş. düşünün ki 'razı' olduğum halde alamıyorum ben bu maaşı.
ne diyelim; bu boktan sistemde bölümü ne olursa olsun üniversite mezunlarına hala asgari ücret teklif edenler utansın.
himalaya tuzu
-
himalaya tuzu, hindistan altkıtasının afrika'dan koptuktan sonra gelip asya'nın tamponuna alttan geçirmesinden sonra oluşan himalaya sıradağlarının ardında çarpışma öncesinde yer alan denizin çökeltisidir. ki burada hindistan sekizde sekiz kusurludur. park halinde duran kıtaya frensiz çarpmıştır.
bu tuzun bölge halkı için öneminin anlatıldığı, bir alman-isviçre ortak yapımı olan "die salzmänner von tibet" (the saltmen of tibet) adlı belgesel izlemeye değerdir. dağbaşında senenin sadece birkaç günü kurulan bir pazarda on adet patates, üç beş kilo çay, bir litre gazyağı ve altı adet yumurta gibi bizlere göre çok sıradan komoditeler karşılığında birkaç çuval tuz için aylar boyunca süren macera, aşılan dağlar, katedilen mesafe, çekilen çileler, yaşanan tehlikeler ve bu sıkıntının her yıl tekrarlanan bir rutin olması insanın gözünden yaş getirir.
ahanda imdb linki: http://www.imdb.com/title/tt0120056/
filmde bugün pazarlanan egzotik "himalaya tuzu"ndan hiç söz edilmez. ancak filmin bu tuzun bir fenomene dönüşmesinde payı olmuş mudur derseniz, olmuştur derim. neden demeyeyim ki?
12 yılda hiçbir bankanın hortumlanamaması
-
halkbank'ı dürümcü sanan kafanın tespiti.
bebeğim kimden bilmiyorum yardım edin
counter-strike global offensive
-
400 dolara molotof aldığınız oyun. pahalı fransız şarabı mı yakıyoruz?
edit: radiohead'in creep'ten sıkıldığı gibi sıkıldım bu entry'den.