ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ercan taner'in küçüklüğü
-
-rıza konuştu.. rıza konuştu.. örtmen bakıyor.. örtmen sınıfın tahtaya bakan kale tarafına doğru yürüdü..örtmen döndüü.. tebeşir geliyor.. sekerse tehlikeee.. sekmediiii.. sekmedii..
umut bulut
-
ankara'da okuduğum senelerde, trabzonspor'da oynuyordu. bir gün otobüse bindim ve bir amca bana umut bulut'un gol attığı bir maçta, umut ile ilgili bir spor manşetini gösterdi. "bak, oğlum bu benim." dedi. kendisiyle o denli gurur duyan, otobüste tanımadığı insanlara bile oğlunu anlatma isteğiyle yanıp tutuşan bir babası vardı ve bu kadar senedir, umut bulut hakkında tek bildiğim şey de bu. sanırım yeter de artar bile. başı sağolsun.
hasar görmeyen araba
-
1940-60'lı yıllar boyunca üretilmeye çalışılmış, bunda da büyük yol alınmış araba türü.
o günlerde tasarımcılar arabaları olabildiğince sağlam yapmak için çaba gösteriyordu. çelik takviyeli sağlam şeseler, kalın dayanıklı kaportalar ve tamponlar almış başını yürümüştü. otomobille kaza yapıyordunuz, kafa kafaya çarpışıyordunuz ve araba bu çarpışmadan çoğunlukla sağlam çıkıyordu.
ama bu duvara bindirse sağlam kalan arabaların içindekiler ölüyordu. çünkü araçlar çarpışmanın enerjisini sağlam kaldıkları için ememiyor, içerideki yolcu da eylemsizlik gereği 10-15 g kuvvetine maruz kalıp valhalla'nın yolunu tutuyordu.
bunun üzerine otomobil üreticileri hasar görmeyen araba üretme çabalarını bırakıp, kaza anında ezilip enerjiyi emecek ama kabinde yaşam alanı da bırakacak otomobiller üretmeye başladılar. bugün, otomobillerin ön şase ve kaportası yüksek darbelerde akordeon misali ezilecek biçimde tasarlanır. bu sayede kaza anında oluşan enerji kaporta tarafından emilerek sürücünün daha az g kuvvetine maruz kalması amaçlanır. emniyet kemeri ve hava yastığı takviyesi ile de insanın alacağı hasar minimum düzeye indirilmeye çalışılır.
bu yönüyle, günümüz otomobilleri geçmişin taş gibi sağlam otomobillerinden çok daha güvenlidir. sapasağlam arabanın içinde ölmek yerine, hurdaya dönmüş arabadan sağ çıkarsınız...
öğretmenler gününün velilere yük olması
-
kaliteli bir öğretmen sınıfındaki öğrencilerden hediye beklemez, zaten zor geçinen insanların masraf yapmasına izin vermez. nerde cicili bicili hediyeler ile mutluluk pozu satan öğretmen varsa işini layıki ile yapmayan gösteri budalası tiplerdir. hediye konusunda çok değerli bir hocamız "aileleriniz sizi maddi olarak güç bela okula gönderiyor bu yüzden bana sakın hediye almayın bana en büyük hediye sizlere bir şeyler katmak, vatana millete faydalı bir insan yetiştirdiğimi görmek derdi. "
alcatel türkçesi
-
"görüşülen kişi kapattı" filan diyordu sanki.. ara bozmak istermiş gibi gelirdi. "görüşülen kişi suratına kapattı.. valla bilmiyorum.. bana yapacak bu hareketi.."
yaran fıkralar
-
ikisinin de karnı aç olan, bir aslan’la bir tilki birlikte ava çıkmışlar.
çayırlıkta sakin sakin otlayan bir eşek görmüşler,
tam dişlerine göre...
aslan eşeğin baş tarafına geçmiş, tilki arka tarafına…
bunun üzerine otlamaya biraz ara veren eşek:
- "anladım beyler", demiş, "beni yiyeceksiniz. ama beni yerseniz padişah’la başınız derde girer."
- "niyeymiş o?" diye sormuş aslan...
- ben “padişah’tan fermanlı eşek”im de ondan.
- hadi canım, demiş aslan. hani fermanın nerde?
- "arka sağ ayağımın altındaki nala kazılı vaziyette", demiş eşek.
aslan uzaktan tilki’ye işaret ederek:
- "okuyuver lan şunu, demiş, bakalım doğru muymuş?"
tilki uyanık...
- "valla benim okumam yazmam yok", demiş.
- "iyi lan, iyi" demiş aslan öfkeyle, çekil kenara, ben kendim okurum.
tabii aslan, eşeğin arka ayağındaki fermanı okumaya çalışırken, eşek öyle bir çifte patlatmış ki...
aslan 10 metre geriye savrulmuş, bütün kemikleri kırılmış.
bunun üzerine, eşekle tek başına baş edemeyeceğini bilen
tilki hızla uzaklaşırken kendi kendine söyleniyormuş:
*ulan bu devirde okumak da başa belâ...*
edit: debe için teşekkür ederim...
saniyede 3 kat birden çıkıp tavana çarpan asansör
-
asansör fobimi depreştiren videoya konu olmuş asansör. ben hep kontrolsüz bi şekilde aşağı düşmesinden korkarım asansörün. hiç tavana çakılma korkum yoktu. teşekkürler ekşi sözlük!
bir oy çatı adaya bir oy zafer partisi'ne
-
önümüzdeki genel seçimlerde yapacağım tercih.
(bkz: suriyelilerin 20 tl vermeyen çocuğa kezzap atması)
yetti artık. iktidar göndermeyeceğiz diyor, sarı muhalefet ise gönüllü olanları göndereceğiz diyor. kim gönüllü olarak gitmek ister ki? aptal mı kandırıyosunuz be!
gerekirse zorla göndereceğiz diyebilen tek parti zafer partisi, tek lider de ümit özdağ.
millet ittifakı denen oluşum çatı aday olarak kimi aday gösterirse ona mühürü basacağım, kemal dede aday olsun, ona bile mühürü basacağım ama milletvekili seçiminde oyum zafer partisi'ne gidecek. hem de mühürü öyle bir vuracağım ki, sesi brüksel'den duyulacak!
yetti lan artık, biz bu vatanı sokakta bulmadık. türkiye'yi de rakka'ya çevirmelerine izin veremeyiz.