hesabın var mı? giriş yap

  • komşumuzun kızının doğum gününde oğlumla konuşmaktayım:

    ben: oğlum ayşenur ablana hediye olarak ne alalım?
    oğlum heyecanla: senin gibi kocaman bir ayı alalım baba.

    noktalama işaretlerini icat edenlere bir kez daha saygı duydum.

  • soyuz 1'in para$üt arızası yüzünden dünya'ya (orenburg yakınları) çakılan kozmonot. (24 nisan 1967) yörüngeden çıkıp dünya'ya mecburi dönü$ yaparken otomatik para$ütü açılmadı. yedek para$ütü de dolandığı için açılmadı. zaten soyuz 1 insanlı uçu$a hazır değildi, ancak abd ile yapılan yarı$ın gazıyla albay komarov'u yolladılar. öleceğini anladığı zaman soyuz 1'i tasarlayan mühendislere ana avrat düz gittiği söylenir.

    1992-1993 sezonunda ($ehir/devlet hatırlayamadım) izlemi$tim bu oyunu. komarov/sava$ dinçel'in mekiği sahnenin sağ tarafında idi, kendisini de kokpitte oturmu$ olarak izliyorduk.

    http://www.svengrahn.pp.se/…soyuz1land/soyanaly.htm
    http://www.astronautix.com/flights/soyuz1.htm

  • sweet child o' mine 1 milyar dinlenmeye ulaşmış.

    daha önce yazdığım alakalı entrylerde (bkz: spotify/@moresk) stream başı gelirlerden bahsetmiştim.

    guns n roses'in 1 milyar stream'i karşılığında aldığı para yaklaşık 3 milyon dolar.

    spotify'ın kurulduğu 2006 yılından beri 15 yılda bu tek şarkının geliri 3 milyon dolar. 15e böldüğümüzde 200.000 dolar yıllık bir para tutuyor.

    tabi ki, spotify'da milyar dinlenen adamın yegane geliri spotify üzerinden olmayacaktır. konseri var reklamı var satışı var tişörtü var evet, ama "ben bestelerimi yayınlayayım, spotify'dan telif alayım" diyen arkadaşların bu rakama iyi bakmalarında fayda var.

    "abi yıllık 200.000 dolar bana iyi ya" diyeceksiniz de, spotify'ın telif ödemesinin ülkelere göre olduğunu hatırlatayım. yani amerikalı bir dinleyiciden gelen gelirle türk bir dinleyiciden gelen gelir aynı değil. çünkü amerikalı 10 dolar ödüyor (80 lira) türk burada 20 küsür lira ödüyor aylık. gelir paylaşımı da ona göre.

    tarkan'ın 1 milyar dinlenmesi 3 milyon dolar yapmayacak yani. dinleyicilerin ödediği aylık ücrete göre oranlanacak. kendi dinlenme sayılarım ve karşılığında hak kazandığım parayı hesapladığım takdirde stream başına 0.00112 dolar kazanıyor türkiye'de türkçe muzik yapan birisi.

    1 milyon dinlense alacağı para 1.120 dolar. 10000 lira civarı yani. net söyleyeyim, produksiyonu profesyonellere yaptırılan tek şarkının zaten maliyetini belki kurtarır. buna pr bütçesi dahil değil.

    özetle indie olarak albüm yayınlamak isteyen, bestesini kaydedip bu ortamlarda yayınlamak isteyenlerin buradan gelir beklentisi olmasın hiç. burası artık bir kartvizit. müzik üreten birisi olarak "var mısın"a "evet" diyebilmek için kullanılması gereken bir platform.

    takip ettiğim, indie denebilecek y.dışı sanatçıların grupların yöntemi canlı konser - online konser ve patreon, buy me a coffee - twitch donation tarzı şeylere yönelmiş durumda.
    ek olarak tabi ki bir de merchandise var. dropshipping yöntemiyle t-shirt, kahve fincanı, plak vs satıyorlar.

    özetle pederlerin "hobi olarak gene yap" tavsiyesi geçerli görünüyor.

  • devlet dairesinde çalışmaması ve mühür, kaşe, imza işlerine bulaşmaması gereken bebeğe verilen ismin haberidir.

    -ukaşe, şu kaşeyi uzatabilir misin?
    -bu kaşe mi?
    -hayır o kaşe değil ukaşe, şu kaşe...

    (bkz: swh)

  • "18 yaşında özgür, istediğine karar verebilir cinsiyetini bile değiştirilebilir saygı duyarsınız ama 2 buçuk yaşında doğuştan vegan olmasına siz karar verirsiniz." çok modernsiniz yahu*

  • haydar:
    "sıfır bir değer değildir. bir sayı bile degildir. ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratır, tıpkı sevda gibi. sevdanın da tek başına değeri yok. ille de biri olmalı. sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır. sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür.

    biri dese ki, "sevdamı al, kendine ekle, bir ömür ile çarp, sonra sonsuza eşitle". yine değeri sıfır mı olur senin için?"

    evet (bkz: yedi numara)

  • zihin olarak kendisini buna odaklamıştır. ergen iken "nasıl bir sevgilim olsun?" listesi çok nettir. şöyle olsun, böyle olsun diye doldurulmuştur o liste. ha çoğu zaman o listeye uymaz sevgililer ama bir şekilde liste de sevgiliye göre şekillenir.

    fakat kişisel olarak fark ettim ki yaş ilerledikçe o liste "nasıl bir sevgilim olmasın" oluyor. listenin altındakiler de alıp başını gidiyor. bir süre sonra sadece göz ile beğenilen kadınların sayısı bile azalıyor. tabii siz ne kadar beyninizle hareket etmek isteseniz de içgüdüleriniz ya da alt benliğiniz ya da adına her ne diyorsanız, sizden bağımsız sizin adınıza hareket eden parçanız kendince birilerini beğeniyor. ama! baskın çıkamadığı için o beğenilen kişinin üstünü de çizip geçiyorsunuz.

    zaman geçtikçe, yalnızlığınıza çözüm için aradığını sevgiliyi aramamaya başlıyorsunuz. olursa olur, olmazsa olmaz diyip çıkıyorsunuz işin içinden. tabii bu kronikleşiyor. bu sefer ne içgüdü, ne beyin mevcut sevgiyi yönlendirecek kimseyi bulmaktan vazgeçiyor. öyle apışıp kalıyorsunuz.

    misal bu sene içinde bir hatun kişiyi ilk olarak fiziksel olarak beğendim. sonra takip edip nasıl birisi olduğunu çözemeye çalıştım. olur gibi geldi. sonra hatun kişinin eski erkek arkadaşının kim olduğunu öğrendim. eski sevgilisi olacak herif, bir erkekte nefret ettiğim ne kadar özellik varsa hepsine sahip bir tipti. direkt şöyle düşündüm; ulan bu kız bu herifle sevgili olmuşsa, benim bu kızla hiç işim olmaz.

    ooo daha bu işin güven kısmı var. o güven duygusu yok mu... o kadar acayip bir şey ki.

    neyse, kısacası tercih olarak başlayan bu hal, daha sonra kalıplaşıyor. eğer yalnızlığa katlanacak birisi değilseniz "ben kimseyi aramıyorum" triplerine girmeyin. zira kimse de gelip "ben seni seviyorum galiba, bir sevgili mi olsak acaba?" demez.

  • detayları anlatalım bilmek isteyenler için...

    öncelikle burası alt kültürün yaşadığı bir semt, bahsi geçen apartman ucuz ve eski bir apartman.

    aile 6 kişilik bir aile, babaanne, baba, anne, 3 çocuk, çocukluklardan en küçüğü engelli konuşamıyor yürüyemiyor.

    bu ailenin tek geçim kaynağı baba, çöpçülük yapıyor sokakları filan süpürüyor parkları bahçeleri, kızı dünya akıllısı güzel, oğlan içine kapanık sessiz etliye sütlüye bulaşmaz, küçük çocuk yukarda yazdım.

    bu tarz apartmanlarda sürekli kavga olur zaten bu olayın işleniş şekli çocuklar gürültü yapıyor diye ama bahsi geçen adam önceden sabıkası olan daha önce de 3 kişiyi öldürdüğü söyleniyor. nasıl dışarı çıktığı belli değil.

    o kadar çok görgü tanığı var ki adam içeride ailesini katlettikten sonra çocuklar balkona kaçıyor, balkonda komşulara bağırıyorlar "ne olur bizi kurtarın bizi öldürecekler" diye komşular tamam polisi arıyoruz diyorlar bu olay olana kadar herkesin gözü önünde balkonda birbirine sarılmış iki kardeşi de öldürüyor, ardından adam hiçbir şey olmamış gibi kurşunu bittiği için evine gidiyor, engelli çocuk balkonda "anne, baba" diye figan ediyor ve bugün çocuk esirgeme kurumu bu çocuğu alıyor. adam ilk ifadesinde kurşunum yetmedi yoksa küçüğü de öldürecektim diyor.

    şimdi burda bazı terbiyesizler ahlaksızlar bu katili savunuyor haklı çıkarma çabasına giriyor ya önceki enrtyme de yazdım inşallah kendi ahlak seviyenizde insanlarla bir ömür boyu muhattap olup karşılaşırsınız. bu olay yüzünden bu aileyi sevsin sevmesin koca bir mahalle yasta. hiçbir kimse yok ki iyi olmuş diyebilen katili haklı bulan. böyle bir şeyde kendi bencil çıkarlarınız için katili haklı bulabiliyorsanız sizin gibi pisliklerden de her kötülük beklenir, kendi pisliğinizde boğulun.