ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
13 yaşındaki çocuğa 100 bin euro'luk tekne almak
-
fakir işi.
millet 20 li yaşlardaki çocuklarına ülkenin topraklarını ve halkın milyar dolarlarını veriyor be. ne babalar var.
100binlik tekne ne lan.
tamer karadağlı
-
cogu kisinin kacirdigi nokta, odul teslim alinir, telsim eden sahneyi kazanana birakir ve odulu kazanan kisi konusmasini elinde odulu ile yapar. nihal hanim seyirciyi selamlayip odulu teslim almasi gerekirken dogrudan konuusmaya baslayip tamer karadagliyi arkasinda figuran bekci durumunda birakmistir.
tamer karadagli gercekten oduluyle komusmasi icin vermis olmasa nihal hanimin tepkisine bu kadar hizli yanit veremezdi.
knife'ın başındaki k
-
know'un k'si gibidir.nasılsın sorusuna cevap olarak da verilebilir
-nasılsın?
+knife'ın başındaki k gibiyim:(
yaran facebook durum güncellemeleri
-
ankara'nın uçaktan fotoğrafını çeken arkadaştan geliyor;
'ankara'nın bitki örtüsü, toki.'
komik bence. *
yaran facebook durum güncellemeleri
-
'' 100 kadına sorduk 1647 cevap aldık.
sorduğumuza soracağımıza pişman olduk.''
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
lise sondayım. komşu okuldan bir kızla çıkıyorum. öğle tatilimiz aynı saatlerde başlıyor, ben de genellikle onların bahçesine sızıp kızla buluşuyorum. bir gün yine bu ritüeli gerçekleştirmek üzere okulun bahçesine giriyorum ama kız her zaman buluştuğumuz köşede yok. arkadaşlarına soruyorum, sınıfta diyorlar. detay vermiyor adiler.
kapılarda sınıfın içini görmeye yarayan ufacık pencereler var. oradan sırasının olduğu yere doğru baktığımda kızı tek başına görüyorum. oturmuş, bir kağıda bir şeyler yazıyor.
çıkmaya başlayalı belli bir süre olmuş, birinci ayımızı kutlayacağız (gençlik!). kıza güzel bir hediye ayarlamışım, yanında vermek için de tek bir gül almışım. hâlâ birbirimizin her türlü aptallığını kaldıracak kadar aşığız. ama daha da kötüsü ben her türlü aptallığı yapacak kadar aşığım. o an gereksiz bir komiklik yapasım geliyor: gülü dişlerimin arasına sıkıştırıyorum, ardından da kapıyı swat elemanı gibi hızla açıp sınıfa dizlerimin üstünde dalıyorum. bir de tatatataaaam gibi bir efekt patlatıyorum (salaklık!).
özetin özeti: öğle tatiline uzamış bir yazılının ortasına dalmışım. sevgilim olacak kız en ön sırada tek başına oturuyormuş, o yüzden sadece onu görmüşüm. içerideki öğretmen (bir ingiliz teyze) sınıfa terörist dalmış gibi tepki veriyor, kafama tebeşir ve silgi atıyor, panik içinde çığlık çığlığa bağırıyor.
kızın ve sınıfın tepkisiyse okulun hatıralarımdaki koridorlarında sonsuza dek yankılanacak. biz cep telefonuna yetişemedik, o kötü oldu.
13 temmuz 2014 almanya arjantin maçı
-
cizıs ın beleş tepeden izlediği maç.
14 ekim 2023 israil katliam görüntüleri
-
sözlükte yine zulmü lanetlemek yerine, o şöyle yapmasa bu böyle yapmazdı şeklinde iki tarafından da yaptıkları meşru görülecek, ölen masum insanlar kimsenin umrunda olmayacaktır. istisnalar olabilir.
keşke bizim de evimiz yansaydı
-
keşke senin de evin yansaydı da böyle gevşek gevşek konuşmasaydın şerefsiz adam.
flu (film)
-
g. kore yapımı bir film.. vietnam’ dan konteynr içinde kaçak gelen mültecilerin kuş gribi hastalığını kore’ ye yaymalarını anlatıyor, çin’ den yayılan corona virus haberleri gündemdeyken tekrar izlenesi bir film.
9 haziran 2023 fatih altaylı'nın vahim iddiası
-
link
vahim yazının başlığı: umarım büyükelçinin sözleri doğru değildir
her koldan ayrı satılmışız benim masum halkım.
--- spoiler ---
iki sene önceydi.
güney kıyılarımızdaki bir tatil sitesinde, türkiye’nin dışişleri bürokrasisinde önemli görevler üstlenmiş, sonrasında da chp milletvekilliği yapmış ve benim de çok sevip, saygı duyduğum bir ağabeyim ile karşılaştım.
uluslararası ilişkiler konusunda türkiye’deki en duayen isimdi.
deniz kenarındaki sohbet kesmeyince, akşam bizi yemeğe davet etti.
yemekte elbette konu siyasetti ve ister istemez chp’nin yerel seçimlerdeki başarısına geldi.
“senin başarı dediğin chp’yi sağa çekerek, türkiye’yi iyiden iyiye sağa çekme projesinin yerel ayağıdır” diye kestirip attı.
şaşırdım.
“chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu bir dış projedir. nasıl ki, akp bir dış proje ise ve okyanus ötesinde kotarıldığı ve desteklendiği artık ayan beyan ortada ise, kemal kılıçdaroğlu da öyle bir projedir. chp’yi atatürk çizgisinden çıkarmak, türkiye’de din eksenli bir dualite kurup yeni bir fay hattı yaratmak üzere gelmiştir göreve” dedi.
ona göre kılıçdaroğlu da bop’un gerçekleşmesi için destek ayağı idi.
“abi yapma, adam genel başkan olsun diye ben bile yazdım. bende mi bu projeye destek verdim yani” dedim.
“öyle bir ortam oluşturulur ki, farkında bile olmadan böyle bir projeyi farkına bile varmadan herkes destekleyebilir. zaten projenin iyisi öyledir. öyle bir pakete koyar ki, sen doğru bir şeyi desteklediğini zannedersin. emin ol kılıçdaroğlu akp’yi yaşatma ve kalıcı hale getirmek için oradadır.” dedi.
ne yalan söyleyeyim, iddialarını abartılı buldum. hatta biraz da kızdım.
seçim öncesi mali attı.
“bak kazanmamak için kendini aday gösterdi” diyerek.
önceki gün yine bir mail attı.
“istifasını istiyorsun ama etmez. çünkü işi bitmedi. daha yerel seçimler var. onu da kaybettirmeden bırakmaz” diye yazmış.
bu iddialarını hiç inanmamış ve şahsi öfkesine, kızgınlığına bağlamıştım hep.
ama dünkü gelişmeleri ve parti içindeki kumpasları görünce içime bir kurt düşmedi değil.
--- spoiler ---
tüm gelinlerin normal hallerinden çirkin olması
-
etrafımda gördüğüm sayısız güzel kadının evleneceği gün palyaçoya dönüşmesinden çıkardığım sonuç. çevremde birçok kişi aynı fikirdeyken, muhteşem yüze sahip kadınların o gün yüzlerini boya badanaya boğarak neden çirkinleştirdiklerine anlam veremiyorum.