hesabın var mı? giriş yap

  • şu an 36 haftalik hamile halimle her türlü kufru saydığım mal beyanı. sicak bi taraftan yatamiyorum kalkamiyorum bütün kemiklerim ağrıyor. herkes hoydur hoydur gezerken tansiyonum sicakta oynuyor diye eve tikilip kalmisim. üç yaşındaki kızim var bide on dk da bir anne su anne cisim geldi anne gel boyama yapalim anne şu anne bu... şimdi ben ilkini sezaryenle doğurdum ikinciyide sezaryenle dogurcam. ben anne değilim öylemi. çok pis sovuyorum haberiniz olsun. zaten sicak.

  • olayın devamı; hekimi polis zoruyla adliyeye almak isteyen savcı karşı yöneticiler ve diğer hekimler hep birlikte karşı çıkmışlar. adliyeye de toplu halde gitmişler. hepsine helal olsun.

    haddini bilmeyen bu şahsa hsk haddini bildirmelidir. hastaneler sizin at koşturacağınız yerler değildir savcı efendi!!!

    edit: uyarılar üzerine hsyk—>hsk

  • pis yedilinin bir baska versiyonudur.ozel kartlariyla oynanir. bu kartlarin icinde 0-9 arasi rakamlar ve reverse,skip,draw+2,+4 gibi ozel kagitlari vardir. genel olarak kurallar pis yedili gibidir yani sira size geldiginde bi once atilan kartin ayni renginden veya o rakamda baska bir renk kagit atarak siranizi savarsiniz.
    amac: elindeki kagitlari ilk once bitirmek
    normalde oyun saatyonunun tersine doner. reverse atarsaniz donmeyo ters cevirirsiniz.
    skip:atarsaniz sirasi sizden sonra gelen oyuncuyu atlayip ondan sonraki kagit atar.
    draw atarsaniz uzerinde yazan sayi kadar kagidi siradaki oyuncu ceker fakat onda da draw varsa o atar ondan sonraki ceker onda da varsa o atar... bu olaya halk dilinde combo denir. combo sayesinde bir kisi 20-30 kagit cekebilecek hale gelebilir. elinizde tek kart kalinca sira yandakine gecmeden "unooo" diye bagirmaniz gerekir. yoksa sira size gelince uygun kart atsaniz da bitemezsiniz hatta ceza 1 kart daha cekersiniz. draw kartlarindan birini atip biterseniz yaninizdaki uzerindeki sayi kadar ceker. puan hesaplamada ise elinizde kalan normal kartlar uzerinde yazan sayi kadardir. reverse ve skip 20 puan, draw varsa kac tane yazio sa o karti birakip desteden o kadar kart cekersiniz. onlarin icinde de draw varsa yine onu birakip sayi kadar cekersiniz... bu boyle surer gider 11 ellin sonunda puani en dusuk olan oyuncu yarismayi kazanir.

  • müstakbel eşimle evlenmek için yanına taşındığımda içinde bir adet eş kişisi, çift kişilik yatak, kablolu tv bağlanmış bir adet antika bilgisayar ve üç çatalla gelen evdi bizimkisi. bir de dışarda yeme artık demem sebebiyle bir yıl kadar önce aldığı ve hiç kullanmadığı uyduruk tencere tava seti vardı ki ben ciddi bir ev aşçısıyım. alet edevat lazım diye çemkirmedim. öyle evlendik, bir yandan tayin bekleyerek.

    garaj üstü, buralarda kaynana dairesi denen bir artı bir minnicik bir evimsi. bazan o da yeter, en azından ihtiyaçlarınız netleşene kadar. yani bir kere evleniyorum diyerek sanki bir daha hiç vaktiniz, naktiniz olmayacakmış gibi ihtiyacım var mı yok mu diye düşünmeden her bir şeyi alıp kendinize yüklenmeyin. mühim olan sizsiniz ve sizin içinde bulunduğunuz şartlar. bana kendi çevremden manyakmısın diyenler de çıktı, hiç canımı sıkmadım. kendileri " eviniz mülk, çıkar kiracıyı otur. bahçedeki bit kadar evin neresine sığacaksınız. bir kere gelin oluyorsun, ne istiyorsan aldır ilerde nazın geçmez. hem yarın çocuğunuz olacak, bık bık vıdı " diye rengarenk yumurtalar yumurtladılar, aldırmadım. tayin gelse, başka yere taşınsak eve zurt diye kiracıyı kim bulacak. altı üstü iki kişi olan bizim için alınmış kervanlar dolusu eşyayı taşıma derdine kim düşecek. ne güzel içinde oturanı var zaten, biz ufak yerden ve gerekirse sadece birbirimizle başlarız ortak hayatımıza diye düşündüm.

    şimdi bakıyorum, iyi ki öyle alel acele ev dayayıp döşememişim. tayin olmadı ama çok daha güzel bir ev bulduk burda. knik arm ve karlı dağları yuva bilmiş insanların ışıkları uzaktan göz kırpıyor bu uğurlu eve. kapalı havalarda bulutlar altımızda kalıyor ve güneş altın başını gösterdiğinde öyle güzel süzülüyor ki ışıklar. kocaman pencerelerden yıldızları izleyerek battaniyelerin altında dürüm yapıyoruz kendimizi uzun kış gecelerinde. yeni taşındık, küçük evde geçen süre zarfında ihtiyaçlar oldukça listeledim ve çoğunu sakin zamanda, çok daha uygun fiyatlara alıp kutularında muhafaza ettim. buna rağmen hala televizyonumuz yok, salonda ışıl ışıl bir noel ağacı ve tombik bir kanepe var sadece. bu sadelik çok hoşuma gidiyor. yeniden evlenmiş gibiyiz. minik evimizi boyadım, şimdi kiraya vereceğiz. onu bunu, hemen şimdi istemek yerine mali kaynaklarımızı düzenlemişim iyi ki.

    yani evlenirken onca telaş arasında güzel huzurunuzu bozmayın, maddi manevi kendinizi cendereye sokmayın. yuva kuruyorsunuz ve madem ömürlük bir yol, uzunca zamanınız var ihtiyaçlarınızı temin etmek için.

    o yüzden eşya derdine düşmeden önce iki gönül bir olun, samanlığı seyran edin gitsin. gerisi kendiliğinden gelir.

  • %100 ihracat çalışan bir tekstil firmasında çalışıyorum. kriz şimdilik yurtdışı kaynaklı hammadde ve yardımcı malzeme satın almasında. ithalatçılar ürün tedarik etmek istemiyor. özellikle kimyasal tedarikçileri. onun harici krize en kolay adapte olabilecek sektörde çalıştığımı düşünüyorum. çünkü biz yıllardır krizdeyiz. şerbetli bizim adamlar.