hesabın var mı? giriş yap

  • mantıku't-tayr'dan "kadın ile erkeğin destanı" gelsin o zaman :

    1.bir erkek bir kadın seviyordu ve onu görmek için çok aceleci davranıyordu.
    2.kadının,duvarları yeşil renkli ve temeli sağlam olan evi dicle'nin karşı kıyısında idi.
    3.erkeğin,altın işlemeli, bahçeli ve çatısı lâle bahçesi gibi olan evi ise dicle'nin beri kıyısında idi.
    4.erkek, ırmağın beri kıyısında kaldıysa da kadının aşkı, onun aklını başından almış idi.
    5.erkeğin gönlü,aşk hevesine kapıldıkça dicle'ye girip karşı kıyıya geçerdi.
    6.kadına der ki "bugün gözünde bir leke gördüm.bu leke dün gözünde yoktu."
    7.kadın der ki "artık geçmek için dicle'ye girme ve ömrünün boynunu vurma!."
    8.erkek der ki "ben on senedir bu ırmağı geçiyorum ve dicle'yi bir damla su gibi içiyorum."
    9.ben bir manda gibi her gün suya giriyorken, şimdi neden " artık girme" diyorsun?
    10.kadın dedi ki "ey canım,bu leke benim gözümde on senedir mevcut."
    11.dicle'ye hiç çekinmeden giren ve baktığında, gözümdeki lekeyi görmeyen , aşk idi.
    12.mâdem aşkın bitti, dicle'ye bir adım atarsan boğuluverirsin.
    13.o adam bu sırrı kavrayamadı ve ırmağa girip boğuldu.
    14.insan aşk evine aklı ile girmez ve sevdiğinin kusurlarını görmez.

  • neyi nasıl anlatsam bilmiyorum. çalıştığım iş yerinde zerre kadar huzurum ve mutluluğum yok, işimden, iş arkadaşlarımdan ve iş yerimden ölesiye nefret ediyorum. buna mecbur olmaktan nefret ediyorum. çalışmak zorunda olduğum için kpss'ye vakit ayıramıyorum. sevdiğim işi yapamıyorum. önümü, yarınımı göremiyorum. sürekli içim sökülürcesine ağlıyorum. ruhum sıkışıyor.

    -boktan bir mağazada asgari ücretle çalışan 23 yaşında üniversite mezunu satış danışmanı

  • şu şartlarda yapılması en doğru olan eylem. bakın anadolu'da bulunan bir devlet olarak ormanlar, gıda ve et bakımından sıkıntı yaşamamamız gerekiyor.

    eğer dolara müdahale etmek yerine odun ve et üretip bunları at arabalarıyla ticarete salıp altın ile dengede tutup sınırsız sayıda paladin basarsak ortadoğu ve balkanlar'daki bütün ülkelere tek atabiliriz. tek attığımız ülkelerin kaynaklarına da çöküp ayasofya kilisesini wonder olarak kullanırsak dolara molara ihtiyacımız kalmaz elhamdülillah.

    çare paladin.

    düzenleme ile @bz isimli yazarın uyarısı: hazır et ve odun varken halberdier ve skirmisher basalım ki doğu'dan persler fillerle girince "benim halberdierim işini bilir" diyebilelim.

    ikinci düzenleme: arkadaşlar dolar kurunun yükseliş hızı yüzünden elim ayağıma dolaşmış şimdi fark ettim. başlık "dolara müdahale etmek yerine paladin basmak" olarak düzeltilirse daha iyi olur. ha böyle iyi akarı kokarı yok denirse beni bağlamaz.

    7 mayıs 2020 edit: başlığı açtığım gün yani (tam diyebiliriz) 2 sene önce dolar kuru 4.59 imiş.

  • okulda en ön sıraya oturmakla, telefonuna müzik indirmekle, spor yapmamakla kıroluk arasında ilişkiyi hala çözebilmiş değilim. arka sıralarda dersi dinleyemiyordur, ilgisi dağılıyordur? boyu kısadır ya da gözleri bozuktur tahtayı göremiyordur? vakti yoktur spor yapamıyordur? veya belki yaşadığı muhitte rahatlıkla sporunu yapabileceği parklar, spor alanları yoktur ve parasızlıktan spor yapamıyordur? ipod'u yoktur müziklerini telefondan dinliyordur? tabi siz aşırı derecede mükemmel, entellektüel, sportif ve zenginsiniz ya kendi halindeki kızlar bile size göre kıro. hepiniz paşa torunusunuz ondan herkese burun kıvırıyorsunuz. ekşi'de ne tür ruh hastaları dolaşıyor belli değil.

  • yaşam tarzına müdahaledir arkadaşım alkole bu kadar zam yapılması. sonra da yok demokratik eşitlik vs yapıştır. adam kıbrıstan alıp geliyor, yunanistandan 9 euro fiyat ile alıyorlar. burada üretiliyor, oraya nakledilip rafa koyuluyor bir de kar ekleniyor üzerine. biz de 70'lik 330 birim onlarda 9 birim hani yaşam tarzına müdahale derken anla.

  • haberlerde veya filmlerde denk geldiğimiz olaylardan birisidir dna örneğinden vakaların aydınlatılması, takip edilmesi. işte burada kullanılan yöntem dna parmak izidir. dna üzerindeki özgün sıralamaya bakılarak bir kişiyi dna örneğinden tanımlama yöntemidir.

    dünyada tek yumurta ikizleri hariç tüm insanların dna dizilimleri farklıdır. iki insanın dna’sı %99 oranında aynıdır. ancak geri kalan kısım kişiye özgüdür. bu kısım dna parmak izidir.

    dna parmak izi belirlenirken elektroforez kullanılır. bu yöntemle dna örnekleri karşılaştırılır. nedir bu dna örnekleri? tükürük, saç, kıl, sperm, tırnak, deri parçası vb. yapılardır. elektroforez moleküler biyoloji ve genetik alanında kullanıla, protein, dna, rna gibi makromoleküllerin elektriksel olarak moleküler ağırlığına göre ayrılmasına dayalı bir yöntemdir.

    dna parmak izi işleminin aşamalarını yazmak gerekirse:

    - önceilk olarak dna hücreden balıktan kılçığın ayıklanması misali ayıklanır.
    -daha sonra bir makas gibi görev yapan restraksiyon enzimleri aracılığıyla dna molekülü farklı noktalardan kesilerek farklı uzunluklarda dna parçaları elde edilir.
    -farklı uzunluktaki dna parçaları elektroforez yöntemi ile büyüklüklerine göre ayrılır.
    - bunun için gözenekli yapıdaki bir jel kullanılır. elektrik akımı uygulandığında jelin bir ucu artı diğer ucu eksi yükle yüklenir.
    - dna molekülü elektriksel olarak negatif yüklü olduğu için elektrik akımı uygulanır.
    - jelin yapısında gözenekler bulunduğundan dna parçaları elektrik akımı etkisi ile hareket ederken bu gözeneklerden geçmesi gerekir .
    -bu süreçte büyük dna parçaları daha yavaş hareket ederken küçük dna parçaları daha hızlı hareket ederek ileri gider.
    -işlem sonunda elektrik akımı kesildiğinde elektrik yükünün etkisiyle, kesilmiş dna parçaları büyüklüklerine göre değişik bantlaşmalar gösterirler.
    -dna sıralandıktan sonra, tekli dna dizisi elde etmek için dna parçaları jel dışına membran üzerine aktarılır.
    -mebran x-ışınına maruz bırakılarak probların yani küçük dna parçalarının bağlandığı minisatellitler görünür hale getirilerek dna parmak izi olan karanlık band ortaya çıkar.

    kaynak:
    tubitak
    yourgenom

  • kısa yanıt verme özelliklerinin olmaması.
    22 yaşındayım, şu ana kadar annemin evet ya da hayır diyerek cevap verdiği tek cümle duymadım bilmiyorum.

    *anne ebru beni aradı mı?
    -aradı. duşta dedim. tamam teyzecim çıkınca beni arasın olur mu dedi. ben de tamam kızım ben söylerim arar o dedim. o da sağol teyzecim iyi akşamlar dedi. sen sağol kızım dedim.

    *anne hava soğuk mu?
    - ne soğuk ne sıcak. kaban alma terlersin. hırka da az gelir. şal al bi de yanına. takma şalı istersen çantanda dursun üşürşen sarınırsın.

    *anne botlarımı gördün mü?
    - gördüm tabi. atmışsın yine birini bi yere birini bi yere. aldım temizledim gazete sepetinin üzerine koydum. oradadır. sen nereye bıraktığını bile hatırlamazsın tabi. kaç yaşına geldin...

  • bence var olanlarında sınava girmesi gerek. hatta tüm yargı camiasının yeniden elden geçmesi gerek.

  • "bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir.
    ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa; işte o zaman sevmiştir."

  • bu tarz olaylarda ben çocuğumun eline çöp batmasın diye şöyle böyle yapıyorum diye anlatanlar etrafa nasıl bu kadar pembe bakıyorlar merak ediyorum. herhalde zannediyorlar ki herkes en az onlar kadar pamuk hayatlar yaşıyor ama masallardaki gibi sırf kötü oldukları için kötülük yapıyorlar. onları kendileriyle karşılaştırabilecek kadar benzer hayatlar yaşadıklarını zannediyorlar sanırım. sizin çocuğunuza nasıl güzel baktığınızla bu olayın ne alakası var bilmiyorum. o kişinin hayatına doğsa belki daha beterini yapacak adam kendi iyiliğini anlata anlata bitiremiyor. zannetmeyin ki çok mükemmel olduğunuz için böyle üzerine titriyorsunuz çocuğunuzun, sadece buna imkanınız var. kadın kötü ama biz iyi miyiz onu henüz bilmiyoruz, o yüzden karşılaştırmanın pek bir anlamı yok.