• dün başıma gelen olay.

    ilk haberini aldığımda normal karşıladım " e abim evlendi tabi çocuğu olacak normal yani" dedim, ama gün geçtikçe bi düşünce sardı dört bi yanımı. sonra o gün geldi çattı, doğdu.

    hastaneye gittim sabahtan, lan bildiğin el kadar, korkuyla karışık tebessüm eden bi hale geldim. bi yandan da "darısı başına, hadi amca oldun hadi" diyenlere "ehe ehe evet dimi amca oldum ben" diye cevap verme faslını çektim. bi türlü idrak edemedim başta, e yaani noluyo ki şimdi diye. taa ki amcam bizi ziyaret edene kadar, şöyle bi baktım, 60 küsür yaşındaki adam benim amcam, haa ben de bunun yeğeni oluyorum dimi lan dedim. ha o zaman düşündüğümden daha yakınım dedim. dedim ki kendime; "lan ne öküz adamsın, şu girdiğin pozlara bak hele, boynunda fular oluşacak bu gidişle, o kadar insan her gün amca teyze oluyo, ne diye mal mal düşüncelere giriyosun, sev işte çocuğu, neyin peşindesin?" ve böylece biraz netleşti kafamda git gide daha çok ısındım ona.

    sonra sevmeye agucuk magucuk demeye başladım ki, bi anda uyarıldım! neden? çocuğa "ne güzelsin sen" diyerek sevmişim. ne diyecek mişim?

    - ne çiykin şeysin şeeen, çiykin mişin şen yaaa

    diyecekmişim. çünkü nazar değermiş, ayrıca çok da öküzmüşüm. e oğlum ben eskiden hep öyle seviyodum ne ara değişti bu olay ya. nazar ne lan ayrıca!?

    1 saat kadar bizim kızı izledikten sonra, karşı odalarda yeni doğan gökalp bebek ve ceylin bebekleri sevdim, evet soyadları bebek'ti, çünkü kapıdaki süste öyle yazıyodu. karşılaştırdım bizimkiyle, bence bizimki daha güzeldi, paydon daha çiykindi. ama gökalp'in teyzesinin de maşallahı vardı şimdi, neyse. sonra ben daha çok ortalığı karıştırmadan, şerbet servis etme elemanı görevime başladım ama annem önce davranıp gökalp'in teyzesine benden önce ikram etti şerbeti, yaktı beni. gerçi şerbetle de olmazdı o iş sanki, merhaba siz de mi partiden sıkıldınız diyemezdim böyle bi durumda. ayıp olurdu. olsun hayırlısı olmuş.

    sonra işsizlik geldi aklıma, lan bi flüt bile alamıyorum ben buna, kaç para lan bi flüt, düşüncelerine daldım. çok şükür çalamıyor da anlamaz fakirliğimi o büyüyene kadar alırım en kralından, süper baba çalarız. olmazsa yutuptan açarız. sevdim seni, umarım ileride, "amca ne garip bi adamsın" demezsin. tamam kız dersen yine severim, ama demezsen daha çok severim ona göre.

    edit: imla.
  • iki kardeşiz biz. hani başka kardeşimiz olsa belki onda da yaşardık bu duyguyu o yüzden dedim. anlıcanız siz abinize, o da size muhtaç bu duyguyu yaşamak için. böyle başladı bizim hikayemizde. küçükken hava soğuk diye sobanın olduğu odada aynı yatakta yatmalar, içerden gelen televizyon sesinden içinin geçmesi ve izleyememek, hiçbir zaman izlemeye fırsat bulamadığın parliament pazar gecesi sineması, pazar banyosu sonrasında ailecek izlenen bizimkiler dizisi filan...

    buraya kadar her şey sanırım bir çoğumuzun yaşadığı olaylar. sonra büyüme evreleri, fikir ayrılıkları, ara sıra yaşanan kavgalar, abinin üniversiteye başlaması, sizin bir yaz tatilinde onun yanına gidip yaşadığı hayatına özenmeniz falan filan. devam ediyor farkındaysanız hikaye. yine sizinkine benzer tarzda.

    sonra onun askerlik dönemi başlıyor. gidiyor paşa paşa yapıyor askerliğini. bu süreçte yaşadığı sıkıntıları filan bir siz biliyorsunuz. aileden gizlemeye çalışıyor, birlikte göğüs geriyorsunuz hiç gocunmadan. daha bi sağlam oluyor o zaman bütün yaşananlar. bir nevi sırt sırta verme durumu. kaya gibi sağlamlaşmaya başlıyor bütün ilişkiniz. abi lan! haybe değil yani...

    sonra o evlilik hazırlıklarına başlıyor; heyecan tavan yapmış tabi. nişan, düğün derken soğuk odada daha sıcak olsun diye aynı yatakta yattığınız abiniz evlenmiş gitmiş bile. ulan diyorsunuz; "demek ki böyleymiş abinin evlenmesi.."

    mutlu bir yuvanın gözünde parlayan ışığını görüyorsunuz abinizde. bakıyorsunuz göbek filan yapmaya başlamış. evililk yaramış yani. sonrasında baskılar başlıyor tabi; "torun isteriz" gibilerinden. onlarda olayın farkında; lakin pek aceleci değiller bu mihvalde.

    sonra sizin maceranız başlıyor hayatta. üniversite, master filan derken askerlik başlıyor. birliğe teslim olduğunuz gün abinizi arıyorsunuz ve telefonu elinizden yengeniz kapıyor; "hadi gözün aydın amca olacaksın!"..

    o askerlik öyle bir bitiyor ki anlamıyorsunuz bile. geliyorsunuz sonra, giderken incecik olan yengenizin karnı nerdeyse burnunda. heyecan tavan yapmış, deli gibi gülümsüyor millet. bebek geliyor öle basit iş değil. hele de ilk bebek olunca, dede için babanne için bambaşka bir duygu. annenin doğacak torunu için ördüğü o küçük şeyler, aldığı minicik elbiseler filan. kıskanıyorsunuz içten içe. diyorsunuz; "bana yaptın mı bunlardan doğru söle?" cevap her zaman aynı tabi; "o benim ilk torumun karışma sen..!"

    doğum yaklaştıkça artıyor heyecanınız. artık arabanın bagajında valizi bile hazır bekletiyor sizinkiler. ha geldi ha gelecek hesabı. sonra bir sabah abiniz arıyor, sesi hafif ağlamaklı. ne oldu diyorsunuz! ne oldu..

    abiniz hıçkırarak söylüyor bu kez; "amca oldun.."

    10-15 saniye sessiz kalıyorsunuz. aklınıza abinize ilk sarıldığınız gün geliyor, ilk kavga ettiğiniz gün. sizi amerika'ya gönderirken "dikkat et lan kendine" deyişi, her telefonda "paran var mı diye soruşu"...

    anne alıyor sonra telefonu. o da ağlamaklı. hadi gözün aydın diyorsunuz; "babanne oldun". hıçkıra hıçkıra cevap veriyor o da; "bi görsen oğlum, tombiş bişi, yanakları al al.."

    sonra aklınıza o şarkı geliyor;

    ankara'dan abim gelmiş,
    evde bir bayram havası,
    annem babam beni çok severmiş..

    böyle bir duygu işte amca olmak;

    abinin yeni doğan oğluna; kendi adını koyması da cabası...
  • "amcalik buysa babalik nasil birseydir kim bilir?" dedirten olay.
  • haftalarca önceden yaptığınız planları, telefondan gelen minicik tefecik sesle bile bir anda değiştirten bir duygudur. amcalık duygusu ile sarmalanmış özlem, gecenin bir yarısı krize sokar sizi.

    ahh ahh.
    - ne alayım karne hediyesi olarak sana prensesim?
    -bilmem, ne almak istersen.. ama pembe ayakkabı almak istesene amcaaa (:
  • 25 ocakta sabah saat 04:44 de edindiğim ünvandır. 2 şubat'da beklediğimiz tospa süpriz yapıp ani bir sancı ile aramıza katıldı. saat 02:30 da telefonum çaldı, sersem sersem ne oluyor derken abim hastaneye gelsene doğum başlıyor dedi. nasıl giyinip evden çıktığımı bilmiyorum ancak kozyatağı'ndan nişantaşı'na 15 dakikada gittiğimi anladım. doğumhane önünde filmlerde gördüğümüz telaşlı baba modunda ancak telaşlı amca olarak beklemeye başladım. koca hastanenin o sessizliğini bir anda ağlama sesleri inletmeye başladı ve ses gittikçe yakınlaştı yakınlaştı ve o eşsiz an gelmişti; tospam hemşirenin elindeki arabayla kapının önünde gözüktü. hemen hemşireye dönüp nasıl iyimi diye sordum. emin olduğum bir şey var ki yüzüne baktığım o ilk anı bir ömür boyu unutamam. tospanın hiç hatırlayamayacağı o sahne benim ömrümde unutamayacağım sahneler içinde en özel yerini aldı. ilk yıkanışını, ilk giysilerini giymesini büyük bir zevkle o kocaman camın içinde izledim ancak ağlaması sesini duymasam da kendini paralamasını görmek bile içimi parçaladı. daha aramızda oluşu 48 saat bile olmadığı halde hayatımızda bir çok şey değiştirdi. umarım hayatında hiç üzülmez, hiç hayal kırıklığı yaşamaz ve hep bizlerle birlikte mutlu mutlu yaşar. eğer bir gün bu satırları okursan, benim için çok çok özel bir yerin var bunu bil tospam. sevgiler amcan.
  • fiziksel ve ruhsal olarak ikiye ayrılır.. fiziksel olarak ilk 16 yaşımda amca oldum.. 19 yaşımdayken duble oldu.. geçen küçük ile oynarken huysuzlanması üzerine abimin "kızım rahat dur amca o.. baba yarısı.." demesiyle bir anlık düşünce selinde neredeyse boğuluyodum.. atlattım artık ruhen de hazırım.. baba yarısıyım..
  • abimin evlendigi gunden beri yaptigim calismalar sonuc verdi. abime yuklendim, esine yuklendim. psikolojik baski yaptim. siz dedim fonksiyonsuzsunuz. kisirsiniz. koyunuze donun dedim. zonguldak'tan memleketime cuval dolusu findik gonderdim. cocuk yapmazsaniz yuzumu goremezsiniz dedim. muzlu, balli sutler icirdim, ne kadar afrodizyak varsa dayadim onlerine. sonunda hayatimda duydugum en guzel cumle soylendi bana: ''amca oluyorsun.''

    sen daha alti haftaliksin ufaklik. daha miniminnaciksin. daha hicbir seyden haberin yok. anneni, babani, annaneni, babanneni, dedelerini, amcani tanimiyorsun. nasil manyak bir aileye geleceginden haberin yok. ulen daha hicbi seyin belli degil be. kiz misin, erkek misin? kalkip aileden bahsediyorum ben de sana. hep isterdim bi tane kardesim olsun. ailede bi bebek olsun. ufak boyle minik bi sey. benim aklim basina geldiginde peder bey coktan emekli olmustu.

    istiyordum lan bi bebek. bokunu bile temizlemeye raziydim. suratima sicsa gikim cikmazdi. ulan nerden bilirdim benim lavuk abim evlenip akillanacak, adam olacak, kardesinden tirsmaya baslayacak*. zamaninda az dayagini yemedim senin. az derdini cekmedim. az kavga etmedik seninle. ulan ne zaman bu yasa geldin evlendin de aile babasi olacaksin, beni amca yapacaksin? senden yedigim butun dayaklari sildim olm hafizamdan, got lalesi. bana bu mutlulugu yasattin ya...

    sevgili yegenim, sozum sana; kiz ol, erkek ol, ibne ol farketmez lan. ne olursan ol. saglikli ol da...
    uc gun sonra benim dogumgunum. bana en guzel dogumgunu hediyesi oldu senin gelecegin haberi. bu arada balik burcu olarak dogmayacagin icin cok sanslisin biliyor musun?

    hicbir seyden korkma yavrum. bu dunyadan korkma. insanlardan korkma. kotuluklerden korkma. kalbinin kirilmasindan korkma. ben hayatta oldugum surece her zaman arkanda olacagim. onume kim gelirse, ne gelirse sana zarar verebilecek her seyi ezer gecerim yavrum. gerekirse canimi veririm. amcan son nefesine kadar seninle olacak. simdi huzurla gel bu dunyaya. guven icinde ac gozlerini. bu dunya ne kadar bok olursa olsun, ben seni o kadar temiz tutacagim. soz veriyorum sana minik yegenim. hadi bizi fazla bekletme, tamam mi?
  • çok değişik mutluluk verici bi heyecanmış. 9 ay önce ilk haber aldığımızdan bile değişik. kuzenlerin çocukları olduğunda hissettiğinden de değişik, çok farklı çok güzel.

    "ben ne yapıcam şimdi baba?" diyordu abim ilk aramasında. "evin taksitleri, karım işi bırakacak, ne yapıcam ben?" babam klasik teskin edici cümlelerle geçiştirdi, yatıştırdı. sonra bekleme dönemi başladı.

    her konusu açıldığında, daha dün tekme tokat kavga ettiğim -ki genelde dayak yiyen ben olurdum- abimin çocuğu hakkında konuşurken insanlar, suratıma istemsiz bi gülümseme iniyordu.

    eşe dosta tatlı yedirirken "bu ne için" diye soranlara ilk haftadan beri "abimin oğlunun tatlısı" diyordum. bir histi, sanki kız olma ihtimali yoktu benim için. ilk yeğenim erkek olacaktı. ablam için de her zaman ilk çocuğunun kız olacağını hissediyorum, ilginç. ailesi çocuğun cinsiyetini öğrenmek istemediklerini doktora bildirdiklerinden, henüz bilen yoktu.

    herneyse süre doldu, 9 ay 10 gün geçti, 15 gün geçti doğum sancıları bir türlü gelmiyordu.

    "doğurmaktan vazgeçti senin yenge" herhalde bölümünü de atlattıktan sonra doktorlar suni sancı vermiş haberi geldi bugün.

    yerel saatle 09:00'dan itibaren pause olduk. 11:00'da aradık bekleyiş sürüyormuş, 13:00'da arandık bekleyiş sürüyor. 15:00 , 17:00 periyodik olarak her iki saatte bir telefonla kontrol sürüyordu.

    ve nihayet 20:40 gibi güzel haber geldi. annemin içi gülen gözlerinde gözyaşlarını gördüm. "babaanne" diye bağırdım. babamın mutluluktan ağzı kapanmıyordu.abim aradı, heyecandan konuşamıyor herif.

    resmen amca oldum bugün. herkes gelip "yaşlandın olm" dedi ama ben sanki gençleştim. uzun zaman oldu bu kadar mutlu bi haber almayalı. tv kumandası için kavga ettiğimiz, arabayı kaçırıp bana kullanmayı öğreten, ilk biramı içtiğim, maaşının bi kısmını direkt benim hesabıma aktaran, çok uzaklara gitse de her daim yanımda olmaya çalışan adamın oğlu doğdu bugün. benim de oğlum. elinden tutup bakkala götürme isteğim var nedensiz, sanki bakkala götürüp şeker, cips, top falan almadan amca olmayacakmışım gibi.
  • erkek halimle gözlerimin dolu dolu olmasina neden olan en güzel bişeydir.
    kipir kipirim...
    daha 7,5 ay varmiş ama ne alsam..
    deloloy deloloy deloloy!!!

    o değil de
    allah dünyadaki tüm çocuklara sağlik ve mutluluk versin.
  • icabında onu öpebilmek için sakalı bıyığı kesmektir.
hesabın var mı? giriş yap