• insan...

    kimdir?
    nedir?
    neden vardır?
    nasıl var olmuştur?
    rolü nedir?
    farkı nedir?
    ne zaman yok olacaktır?

    sorular, cevaplardan çok daha fazla ve sonsuz.

    peki, cevapların ne kadarına sahibiz?
    ne kadarını merak ediyoruz?
    ne kadarı için çaba gösteriyoruz?
    ne kadar önemsiyoruz?

    tüm bunlar, bir şeyi yapmamızı gerektiriyor.

    düşünmek!

    düşünüyor muyuz?

    insanlığın geldiği nokta...
    şu an düşünüyor musunuz?

    çevreni düşünmeyi ya da anlamayı bir kenera bırak. kendini ne kadar tanıyorsun?
    kendinle ilgili neleri biliyorsun? en basitinden, vücudundaki bir hücre hakkında ne kadar bilgi sahibisin?

    en basitinden en karmaşığına, günlük hayatımızda neleri, ne kadar düşünüyoruz?

    insan: toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı. *

    en büyük gururumuz, egolarımızın yakıtı; doğadaki en üstün varlık olduğumuz.

    en zeki, konuşabilen, inşa edebilen, düşünebilen.

    filozoflara ve bazı bilim insanlarına göre ise bizler hayvanız.

    kimilerine göre; düşünen, araştıran, sorgulayan, konuşan, seven, tutarsız, eleştiren, inşa eden, şüpheci, mücadeleci, itiraz eden belki de düpedüz hayvan.

    tüm bu genel fikirlerin ve inanışların ışığında, insanın diğer canlılardan ayrışma çabası, bana tıpkı insanın kendisi gibi samimiyetsiz geliyor.

    kendi iletişim sistemlerimiz olması, bizleri konuşan tek canlı yapmaz.
    inşa ettiklerimiz, bizleri bunu yapabilen tek canlı yapmaz.
    en çok övündüğümüz aklımız, bizim dışımızda kalan canlıların çoğunda, çok daha hayranlık uyandırıcı şekilde gözlenebilir.

    insan düşünüyorsa, hayranlık duyduğu, evrendeki mükemmel düzene uygun ve uyumlu bir yaşam inşa etmeliydi.

    bu düzeni asla tehlikeye atmamalıydı.
    asla değiştirmeye, kendine göre şekillendirmeye çalışmamalıydı.

    övündüğü akıl onu, en basit hayvanın bile yaptığı gibi; planlayarak, hesaplayarak, olasılıkları değerlendirerek, tek bir şansı varmış gibi hareket ettirmeliydi.

    insan; öncelikle bir hayvandır. kopyalayabilen, taklit eden, öğrenen, geliştiren, fakat yapabileceklerinin sınırı olmayan, doğadaki en tehlikeli ve bencil hayvan.

    elbette bu bir genelleme değil.
    insan türünün içinde var olan, örneklerini geçmişte ve günümüzde gördüğümüz, şüphesiz, gelecekte de görmeye devam edeceğimiz hayvanlar.

    çoğunluk düşünmeyi bıraktı. artık kendileri için düşünen kişiler ya da eşyalar var. insanlığın popüler kıyamet senaryolarının başına çeken " makinelerin dünyayı ele geçireceği " iddiası, çoğunluğumuzun sürdüğü hayatlar göz önüne alındığında çok da gerçek dışı değil.

    düşünen hayvanlardan, bir diğer popüler kıyamet senaryosunda olduğu gibi, birbirinin aynı hayatlar yaşayan zombilere dönüştük.

    insanlık için düşünme zamanı geldi, hatta geçiyor.
hesabın var mı? giriş yap