• beşiktaş ikinci yarı çok yüksek bir pas oranı ile oynadı ama pozisyon bulmak da ciddi sıkıntı çektiği maç. hiç kuşkusuz bunda birince neden sağ kanatı nerede ise oyunda hiç olmamasıydı. ibrahim işin savunma tarafında çok iyiydi ama ters ayaklı olduğu olduğu orayı hiç forse edemedi ve geriye dönmek zorunda kaldı bu da hucumun ritmini bozdu. nihat ise hiç varlık gösteremedi, aldığı bütün topları ezdi. eğer beşiktaş erken oyuncu değişikliği ile karşı karşıya kalmamış olsaydı oraya alınacak oyuncular ile daha farklı olabilirdi. sonuçta kim olsa nihat'tan daha verimli olurdu. bu durumda bütün hucum sola kaydı, fenerbahçede savunmayı oraya kaydırdı. ikinci yarıda selçuk ve topuz savunmaya gömüldüğü için ortası zaten çok kalabalıkdı keza cristian ile daha da kalabalık oldu bu durum beşiktaş'ın paslarının verimini iyice düşürdü. fenerbahçe içinde daha kolay savunma imkanı yarattı. buna rağmen kapalı alanda bile beşiktaşa bir kaç pozisyon verdiler. beşiktaş'ın bu kadar etkin olmasına rağmen pozisyon verimin olmaması sağ tarafın bu kadar kötü olmasıdır.
  • maçın son düdüğünün ardından bazı fenerbahçeli arkadaşların, çeşitli sebeplerle; işte bu yüzden büyük takım olamazsınız dediği maçtır.

    şimdi bakıyoruz maçın geneline, beşiktaş özellikle ikinci yarı tek kale top oynadı, fenerbahçe ise ibb'nin oynadığı kontra-atak, rakip bastırıyorsa yere yat taktiğiyle sahadaydı.

    fenerbahçe evindeydi, beşiktaş ise deplasmanda. fenerbahçe'nin bu maç galibiyete çok ihtiyacı vardı, beşiktaş'ın o kadar da ihtiyacı yoktu.

    paşalar, bu tabloda denk getirip 5 tane mi atmamız lazımdı böyle saçmalamamanız için?

    güzel maçtı, izleyenlerin de keyif almış olduğunu düşünüyorum.

    son olarak belirtmem gerekirse; bobo varsa bobo oynar.
  • maç sonrası yine bazı fenerbahçeli dostlarımız aynı nakaratı söylemekteler. küçük, büyük, ezik, büzük. vallahi sizin başka besteniz, güfteniz yok mu kuzum?
  • maç sonrasında yine büyük takım kriterleri verilmeye başlamıştır. acaba nerede yazıyor bu maddeler çok merak ettim. rakibi maçı 2-2'ye getirdi diye delicesine sevinip şampiyonluk kutlamaz bu maddelerden biri mi onu merak ettim.
  • hala, rezil bir hakem sayesinde gol bulup götü kurtaran bir takımın taraftarları sayesinde 'yok büyük takım değil bilmemne de bik bik bik' edilen beşiktaşımın oynadığı karşılaşmadır.

    yalnız maç bitti, kurtuldunuz japon bayrağından aloo
  • "önde olan tarafın oyuncusu bir adım geriye doğru koşar. geride olan takım da oyunu ileriye doğru taşır."
    imza : aykut kocaman
    "önde olan tarafın oyuncusu bir adım geriye değil ileri koşmalı..ileri koşmayanları sıra dayağına almalı..bize ne gerideki takımdan"
    imza : levent semti fenerbahçeli taraftarlar akıl ve gönül birliği
  • 90 dakikasinin en az 60 dakikasi boyunca kadikoy sukru saracoglu stadi'nin "formanda teeeeer olmaya geldik, besiktas seninle olmeye geldiiiik!" diye inledigi, besiktas'in cikardigi kadro itibariyle 3 puani hak etmedigi ama oynadigi futbol itibariyle sonuna kadar galibiyeti hak eden taraf oldugu mucadele..

    bir kere bu nihat'in degil ilk 11'de ilk 18'de dahi olmamasi lazim. yaziktir, gunahtir canla basla mucadele eden formayi hak eden diger futbolcularimiza. sezon basindan beri degil ta bu takima transfer oldugundan beri oynadigi her 10 macin 9'unda besiktas'i eksik oynatiyor sahada. ciliz sutlari, verimsiz paslari ile tam anlamiyla fiyasko nihat. devre arasinda mumkunse elden cikarilsin 3e 5e bakilmadan. aurelio'nun yerine onun cikmasi gerekiyordu bobo girerken hakikaten..

    ilk 11'de olmamasi gereken oyuncu o kadar fazlaydi ki. bir kere kalede cenk'le baslamaliydi schuster. ilerde bobo-nobre'den birini tercih etmesi gerekiyorsa ki gerekiyormus; tercihi kesinlikle bobo olmali. yok illa cift forvet oynayacaksan nihat'in yerine bobo'yla basla. aurelio fena oynamadi, hatta ozellikle savunmada cok basarili mucadele etti. ismail'in yerine de ibrahim uzulmez oynamaliydi. ibrahim belki hayatinda ilk defa sag acik oynamak zorunda kaldi ekrem sakatlandiktan sonra. sag ayagina aldi topu birkac defa ama onunla orta yapma yetenegi yok, yazik oldu pozisyonlara.

    guti acik ara takimin en iyisiydi. zapo da cok basarili mac cikardi ama schuster'in yanlis ilk 11 tercihi az daha maglubiyete neden oluyordu. neyse ki gec de olsa bobo oyuna girdi ve topla bulustugunda da penalti yaptirdi. esasinda volkan'in penalti yapmasi bana kalirsa dogru degildi cunku top cok caprazdaydi. gecmesine musade etseydi 2 savunma oyuncusu kaleye yonelmisti ve pozisyonun golle bitmesi dusuk ihtimaldi ama hunharca bobo'nun ayagina dalmayi tercih etti ve penaltida topa mudahalesine ragmen cikarmayi basaramadi. besiktas adina macin en iyileri 2500 muhtesem taraftar, guti, ibrahim toraman, ernst, aurelio ve zapo'ydu. ozellikle nobre ve nihat'in performansi cok kotuydu. quaresma istediklerinin cok azini yapti.

    cuneyt cakir'a bir parantez acmadan olmaz. ilk yari ibrahim uzulmez'e itirazdan sari kart gosterdigi pozisyon esasinda macin ozetiydi. basta emre belezoglu olmak uzere bilica ve niang neredeyse her pozisyonda [taclarda bile] cocugunu azarlar gibi kendisini azarladi, karsilarinda hicbir tepki vermeden oylece durdu. ne bir sari kart, ne bir akilli ol uyarisi. oyle ki emre de simardikca simardi, utanmasa tokatlayacakti hakemi ama sanirim kendisinin itirazdan sari kart gorme olayina muafiyeti var. akabinda ilk yari sonlarinda quaresma'ya faul yapildi, hadi gormedin vermedin diyelim, donen topta quaresma sert girdi ve sari karti hak etti. buna da tamam da emre ile bilica resmen otoriteni sifira dusurdu, ezdi seni, taraftara atti, baski altina aldi, tek bir sari kart vermedin. gittin ilk itirazinda ibrahim uzulmez'e o sari karti verdin. hakikaten macin cigrindan cikmasina cuneyt cakir canak tuttu. bilica'nin cok onceden ilk sariyi yemesi, taca cikan pozisyonda ikinci sariyi yemesi lazimdi.

    fenerbahce'nin evindeki maclarda nasil bu kadar yuksek bir galibiyet orani yakaladigini bir kez daha net bir sekilde anladim. her pozisyona ama her pozisyonu yunan milli basketbol takimi bench'i gibi inanilmaz bir cirkeflikle saldiriyorlar. hakli ya da haksiz olmalari onemli degil, hakemi allahina kadar baski altina almak istiyorlar ve bunu da basariyorlar. cok net soyluyorum, baskidan zerre etkilenmeyen bir hakemle fenerbahce evindeki her 2 derbiden birini kaybeder. direkt hakeme oynuyorlar ve inanilmaz cirkefce mucadele ediyorlar. zaten ikinci yari emre ciktiktan sonra cirkeflik katsayisinda bir dusme oldu.

    mactan once cok umutluyduk besiktas'la ilgili ama cikan kadro istediklerimizin cok azini gormemize neden oldu. herseye ragmen ozellikle ikinci yarida gole kadar oyunu domine eden, muhtesem oynayan bir besiktas vardi. bu besiktas duzgun kadrolarla oynadigi surece ligin zirvesini zorlamaya devam eder, bu macta elinde kacirdigi feneri de ikinci yari cok rahat yener inonu'de.

    saracoglu'nu inanilmaz bir gayretle besiktas diye inleten 2500 kartal yurege burdan selam olsun. yine eziyet cektirdiler ozellikle kopru hasanpasa girisinde, turnikelerde ama varsin olsun. sevdamiz icin butun izdiraplari cekmeye raziyiz. guti'nin golu galibiyet umuduyla o tribunler doldurup bogazlari patlayana kadar besiktas'ima omuz omuza destek olan butun siyah-beyazlilara armagan olsun..
  • 5'leyeceğimiz beşiktaş'ın 2 puanı bizden koparıp aldığı ve beni üzdüğü maç olmuştur.

    maçtan notlar:
    - saygı duruşu sırasında sikilmiş fenerbahçe diye bağıran beşiktaşlıların beşiktaşlılık duruşunu gösterdiği maç olmuştur.
    - niang-dia ikilisi gayet güzel olmuştur.
    - fenerbahçe olarak sezonu 5. maçta kapatmışızdır. (bkz: oha)
    - selçuk-christian'ı kovmamız gerekmektedir.
    - beşiktaş maça çok sert başlamıştır, karşılığını da almıştır.
    - hakem cüniyt karizmadan kaybetmektedir.
    - aziz başkan süper küfür etmektedir.
    - dia ernst'i ezmiştir. (bkz: şaka gibi)
    - aykut kocaman gidicidir.
    - beşiktaş'tan quaresmayı çıkar (ki devre arasında gideceğini düşünmekteyim) bi bok etmemektedir.
    - nihat candır, bobo belalımızdır.
    - topla oynamada beşiktaş'ın bizi ezdiği ama gollük pozisyonda beşiktaş'ı kanırttığımız maç olmuştur.
    - beşiktaşlıların maçı kazanmış gibi yapacakları aşikardır.
  • herşeye rağmen 1 puan…

    herşey derken; schuster’in yanlış oyuncu tercihleri ve sakatlıklar erken yenilen gol ve verilen pozisyonlara ragmen.

    schuster’den başlıyım bu adam bana guven vermiyor boyle hatalar bekliyordum daha once de soyledim. ibrahim üzülmez’i sağ geride oynattık. adam hayatında ilk defa oynamıs orda. ya bu bile bir antrönörlük ayıbıdır. dia ne kadar hızlı olursa olsun. o zaman o kadar zaman icin de sağ geriye oyuncu alacaktın. neyse bu cok hafif kalıyor diger yaptıgı hatalar karsısında. ekrem sakatlandı da girdi.

    öncelikle ilk 11’de kesinlikle bobo arkadasım. guti gibi bir adam var sen nobre ile başlıyorsun. bobo’yu koysana bu konuda kesinlikle cok büyük bir hata yaptı.

    lütfen bana kimse nobre demesin. nobre’yi savunmasın. bu adamın pozitif futbolda yeri yok. adam duran topda etkili sadece o da binbir çeşit kol hareketi yaparak. bir futbolcu top suremez mi yahu. hiç top suremeyen futbolcu gordunuz mu siz? bucaspor’da oynasın tamam ona bir şey demem.

    schuster’den devam edelim, cenk ile başlamalıydı. o golü cenk kesinlikle yemezdi bir tercih hatası daha.

    mehmet aurelio’nun yerine necip’i koymalıydı necip top dagıtırken guti dinlenmiş olurdu. oyun kurma işi de tamamen guti’ye yıkılmış oldu boylece guti cok yoruldu ama yine de inanılmaz oynadı ona sonra gelicem.

    bir başka hatası ise nihat’ı ilk 11’e almaktı. nihat’ sorsam ne yaptın maçta? desem bana ne cevap verir acaba. nihat ne yaptı allasen. ya bu adam bu maç degil beşiktaş’ta 1 sezondur ne yaptı…
    ama kızmıyorum artık bir beklentim kalmadı. beşiktaş’ın cocugu nihat kahveci helal olsun be...

    bu kadar tercih hatası yapan bir hocanın taktiğini ne yapiyim ben. ne kadar ofansif oynatırsa oynatsın nobre’yi koyduktan sonra bu kadronun onune…

    maça dönersek beşiktaş maça cok sakin ve iyi başladı. topa sahipti pas yaptı fakat fener aşırı sert oynayarak buna izin vermedi. sert derken kaç faul yaptılar bilmiyorum ama surekli faul yaparak beşikaş’ı oynatmadılar. fener’in taktiği buydu. beşiktaş’ın oyununu engelleyerek uzun toplarla pozisyon bulmak. duran toptan gelen golden sonra sert oynamaktan başka seçenegi yoktu fener’in.

    beşiktaş golü yedikten sonra oyun değişti fener şoktan cıktı. beşiktaş şoka girdi bunun üzerine pozisyonlar geldi haliyle bunlar herkesin gordugu şeyler zaten. ilk yarı fener gaza gelmişken beşiktaş şoktayken golü atamayınca 3 puanı ilk yarı bırakmıştı.

    beşiktaş’ın oyunun genelinde hükmemesinin nedenleri beşiktaş’ın defans ve orta saha olarak daha teknik olması. ikinci yarı ise emre’nin oyundan cıkması. kocaman’ın hamlesi sanıyordum özer’i fakat emre sakatlanmış galiba. bu arada stoch’u oyuna almaması muthiş bir hata kocaman acısından en cekingidim oyuncu oydu benim.

    q7’e hep ikili kimi zaman 3'lü savunma yaptılar gerçekten cok çekinmişler. maçın sonlarına dogru boş alanlar buldu ve çizgiye indi etkili oldu.

    ernst maçın en iyilerindendi eski temposunu buldu. bu adam bu tempodo oynayınca beşiktaş çok güçlü oluyor orta sahada. ve hakimiyeti alıyor eline.

    köybaşı’nın üzülmez’den ogrenecegi cok şey var. tamam hızlı iyi ayakları var ama defans olarak hiç yok. gerçekten yok. faul yapmayı defans yapmak sanıyor olabilir mi acaba? üzülmez de kızmış maçtan sonra zaten.

    volkan demirel için birkaç şey söylemek istiyorum bir de. çok iyi kaleci penaltıda tırsmadım degil. evet antipatik biri zaten ama kendi taraftarlarına agzından okudugum kadarıyla hiç hoş şeyler söylememiş kişi. işte bunu yapmamalı. inönü'de olmaz ya bir kaleci oyle bir şey dese taraftara bilmiyorum ne olur.

    son olarak guti için;

    harbe giden sarı saçlı çocuk!
    gene böyle güzel dön;
    dudaklarında deniz kokusu,
    kirpiklerinde tuz;
    harbe giden sarı saçlı çocuk…
hesabın var mı? giriş yap