• dincilerin artık ezberlenen, vıcık vıcık demagoji kokan, zeytinyağı gibi her haltta üste çıkmaya yarayan mağdur edebiyatının bir başka örneğidir.

    hukuku dolanırız dediniz. kendi hukukunuzu yarattınız. özel yetkiler atadınız. haklı haksız demeden insanları içeri attırdınız. neyle suçlandığını bilmeyen insanlar yıllarca hapis yattı, hapislerde kanser olup ölmeden 3 gün önce tahliye oldu. ne delil karartması, ne yurtdışına kaçması mümkün olmayan insanları hakaret edercesine sabaha karşı yaka paça içeri attınız. evlerini aradınız, bulduklarınızdan kesip biçerek uydurduklarınızı yandaş medyanıza çaldınız. insanları yargılanmadan suçlu ilan ettiniz. kendi kafanızdaki insanları üniversitelere sokmak için atmadık takla bırakmadınız. devletin malını türlü oyunlarla kendi elinize geçirdiniz. maliye gücüyle size direnen herkesin bileğini büktünüz. bükemediklerinizi içeri attınız.

    sizi soruşturan, sizi protesto eden, size karşı duran herkesi ezdiniz, faşizmin allahını uyguladınız.

    ve şimdi utanmadan, hsyk'nun gereğini yapmasından sonra "hukukun ayaklar altına alındığını" iddia ediyorsunuz. pişkinliğin, yüzsüzlüğün bu kadarına pes.

    edit: mozambik hukuku ve mozambik dincilerinden bahsediyorum tabi ki. siz ne sandınız?
  • birileri ozel yetkilendirilirken hukuk bas ustune cikiyor, yetkiler geri alininca ayaklar altina aliniyor. cok tarafsiz, cok objektif ve arinmis bir bakis acisi.
  • zaten bizzat cemaatler ve iktidar sahipleri tarafından ayaklar altına alınmış, doğrudan yürütme eliyle kukla gibi oynatılan faşist-otoriter hukukun adeta can havliyle rayına sokulma çabasıdır olsa olsa...

    bir nevi faşizmden önce son çıkış...

    şimdi bir mantık silsilesi kuralım; bir savcı cemaatler hakkında soruşturma açıyor, bunun üzerine adalet bakanlığından doğrudan ve dolaylı telkin, tehdit ve baskı görüyor, (bu bile söz konusu ülkenin artık demokratik değil, otoriter bir rejimle yönetildiğini göstermeye yeter aslında) tehdit ve baskıya boyun eymeyince alelacele hakkında soruşturma açılıp tutuklanıyor. hangi suçtan, ergenekon !

    eğer gerizekalı değilseniz veya tesadülere iman eden naif bir tutumun yoksa; hem bu olayı, hem de ergenekon denen mekanizmanın hangi mantıkla çalıştığını anlamış olmalısınız. ha yok siz diyorsanız, o zaten hukuki yürüyen ergenekon süreci içinde tutuklanacaktı, bu cemaat ve adalet bakanlığı olayı da tesadüfen oldu, iktidarla bu işin ilişkisi yoktur. sizi kendi halinize bırakmak lazım..
  • ilk defa ve sadece bugun olmayan bir olaydir. bakan cemil cicek ismailaga cemaatinden gozaltilar icin bassavci 'ilhan cihaner'i arayip "gozaltina alinanlari birak, kotu olur" dediginde, uzerine savci cihaner'in elinden sorusturmanin alinmasinda, ardindan kameriye yaptirdi diye sorusturma baslatildiginda, son olarak da ergenekoncu diye gozaltina alindiginda, hukuk zaten hukumetin ayaklarinin altindaydi.

    butun bunlara karsi dut yemis bulbule donenler, simdi yine birden yargi bagimsizligini hatirlamislar. yani nedir, akp'li bakan mudahale ederse, yargi iyidir, ama baskasi mudahale ederse kotudur. ustelik bu ozel yetkili savcinin bassavciyi gozaltina aldirmak icin hukuki yetkisi olmadigi da bircok hukukcu tarafindan dile getiriliyor.

    daha once jitem'in bile uzerine gidebilmis bir savci 'ilhan cihaner, ama sadece bir cemaati sorusturdu diye basina gelenlere bakin. adam hemen ergenekoncu oldu.

    tahminen simdinin bu "demokrasi kahramanlari", ilhan cihaner jitem'in uzerine giderken tansu ciller'in koalisyon ortagi ve 'fasa fiso" destekcileriydi, akil hocalarindan mumtazer turkone'nin "bu ulke icin kursun atan da yiyen de sereflidir" sloganini alkislamakla mesgulduler.

    artik fena baydiniz, samimiyetsizliginizle, demokrasinin ne oldugunu dahi anlayamamanizla. hukuk turkiye'de her gucu elinde tutan tarafindan uzun suredir ayaklar altinda zaten. cemil cicek de hukuku ayaklar altina aldi, cemaat sorusturmasinda cemaati sorusturmadan haberdar edenler, savcinin elinden sorusturmasini alanlar da. ama kendi isine gelince olaylari, haksizliklari keyifle izleyenler, simdi demokrasi diye aglamasinlar. hsyk dogru bir karar vermistir.
  • akp nin atadığı yök başkanı 'gerekirse hukuku dolaşırız' dediğinde ayaklar altına alınmayan hukukun, yetkisini aşan savcının yetkisi elinden alındığı zaman ayaklara altına alınmasıdır.evet çok doğru düşünmüşsün yeşil kardeşim.
  • ortada ciddi bir hiyarlik mi var, ben mi anlamiyorum.

    hsyk, yetkilerinin disinda hareket eden cumhuriyet savcilari hakkinda bir "onlem" almistir. "yetki asimi/yetkisi disina cikmak" (ultra vires) ciddi konulardir ve kuvvetler birbirini denetlemekten aciz kalmis ise, kuvvetler islerlik konusunda islevsizlik gosteriyor ise, kurum-ici kuvvetlerle bu kaybolan/tehlikeye giren denetim saglanmaya calisilabilir. bunda hukuken veya ilkesel anlamda hicbir yanlis yoktur. bilakis, akli basinda her vatandasin, bundan dolayi bir rahatlama hissi duymasi gerekir. birilerinin hala 'denetim'de kendini sorumlu hisssettigine ve hukuk ilkelerini korumak icin caba gosterdigine isarettir cunku bu.

    hsyk da, hukuk yollarinin istismarini engellemek icin tez davranarak bir onlem almistir. bildigim ve anladigim kadariyla usulsuz bir mudahalede bulunmamistir.

    akpciler, hukuka ne zaman tabi olsalar, o durumu 'hukuksuzluk' ilan ediyorlar.

    olm, hukuksuzluk sandiginiz sey sizin hukuka tabi olmaniz.

    hosunuza gitmiyor, degil mi?
  • hsyk bazi kurumlar gibi tek kisi tarafindan yonetilmemektedir. kararlar oy coklugu ile alinir ve en onemlisi cumhuriyet degerlerini ve demokrasiyi patates demokratlardan degil asil demokratlardan ogrenmislerdir. off buraya simdi bir aglama melis bakinizi iyi giderdi ama entrynin havasi bozulacak.
  • bir grup hukuk bilmez ( tanımaz ) taşra yobazının , son olaylara yine kafasının basmadığının kanıtıdır. tekrara girecek de ; bir kere daha anlatalım güzel kardeşim, hani "cemaate dokunan elleri kırarız" kısmını bir tarafa koyuyorum, başsavcıyı öyle beni evimden alır gibi alıp götüremezsin o " özel yetki" lerinle. her işin bir kuralı vardır; uymazsan da böyle içine kaçar. ondan sonra, böyle hukukun ayaklar altına alınması, 17 şubat özel yetkilerime kıyılması falan diye başlıklar ağlar gözyaşı dökersin klavye başında. ilk defa yıllar sonra bu ülkede hukukun olduğunu hissetirdikleri için hsyk ya şahsen minnetarım, lakin onların da çok fazla ömrü kalmadı, artık bu kadar arsızca saldırıyı engellemek için, sandıkta bir önlem almak gerkiyor bir kısım %47'ye.

    (bkz: başka kapıya)
hesabın var mı? giriş yap