• sonuç bildirisinin gelip düğümlendiği nokta şudur:

    "ahlakı dinden ayırmak mümkün olmadığına göre,
    islam’ı dosdoğru ve derinliğine tanıtabilecek yeni
    kültür kurumlarına ihtiyaç vardır.”

    dostum ahlak şurası demişsin ama bu düpedüz din misyonerliği.

    saydım, üç kişi hariç katılımcıların tamamı prof ve doç. bir salon dolusu akademisyen ahlak olgusunu tartışıyor. cıkcık ahlak sükut etti yozlaşıyoruz mütemadiyen'den başka bir şey üretemiyor ve sonuçta çaresizlik çaresini dinin ipliğine sarılmakta görüyorsa, ortada büyük bir sıkıntı var demektir. bildiriyi okuyun; orada tadat edilen hayıflanmalar zaten kahvedeki emeklinin en sevdiği geyikten başka bir şey değil. bari bir adım daha öteye gideydiniz.

    bir arıza çıkınca yegane çözümü format atıp fabrika ayarlarına* geri dönmekte bulan kullanıcı bilgisayardan anlamıyor demektir, ki siz apoletlerinizle bilgisayarın profesörü olma iddiasıyla çıkmışsınız meydane. geliştirsene bi patch. çıkarsana yeni sürümler. geliştirsene gözü yormayan, ergonomik gui'ler. ahlaka sığar mı beyninin kıvrımlarını kullanmaktan kaçmak?

    m.s. 600 senesinin yıldızlardan fal bakan, başına taş yağmasından ürken, zebani maşasıyla terbiye olan ahlakından medet umacağına, bugünün genişlemiş zihinsel kapasitesiyle, eğitim ile ahlaklı olmak arasındaki ilişkiye yüklensene. insanlık boşuna mı katetti onca yüzyılı, beyhude mi onca birikim? kafanı bedevi çölünün kumundan çıkarıp zamanın ruhunu teneffüs etsene. bir kişinin ahlak anlayışını diğer kişiye dayatmadan en geniş özgürlük alanında dengeyi nasıl kurmalı gibi bugünün gerçek sorunlarına ilaç bulsana.

    ahlakının referansını kendi yarattığı masallardan almaya ihtiyaç duyacak kadar eğriyi doğruyu ayırt edememe güvensizliğine pes diyor ve tez zamanda loop'tan çıkmalarını temenni ediyorum. troll'den betermiş.

    editnot. bu başlık altında tek bir kişi bile evrimden, batı/judeo-hristiyan değerlerinden söz etmemişken, bu şurayı savunanların şurayı eleştirenleri evrimci, batıcı diye topa tutması da bir kenara not almaya değer.
  • "ahlakı dinden ayırmak mümkün olmadığına göre" seklinde bir kalip kullanarak ne kadar manasiz oldugunu ispatlamistir benim gozumde. kendisini cezalandirabilecek birisi ahlakli ol dedi diye ahlakli olan adamdan daha buyuk bir ahlaksiz yoktur neticede...

    (bkz: tüm ahlaki değerlerin dinin tekelinde sanılması)
  • o değil de...bir cenah kemalizm'den tiksiniyor ya...o tiksintinin sebebi hani "cumhuriyet pozitivizmi" ya...(eşanlamlı kullanılıyor kemalizmle)....hani böyle kurumuyla kültürüyle üsttenci, dayatmacı ya o kemalizm, bu da kabul edilemez birşey ya hani...oturup aynı doğrultuda eşdeğer bir kararlar manzumesi çıkarmışlar..."islam’ı dosdoğru(!?!) ve derinliğine tanıtabilecek yeni kültür kurumları"....buna gülünür ki...müslüman pozitivizmi...pfft.

    evrenselci dogmatikler işbaşında.
  • ahlak polisligine giris dersi niteligindedir.
    sonuc bildirgesi de
    ahlak polisi el kitabi'nin olsa olsa onsozu olur.

    inanc adi altin, gucsuze yardim adi altinda ahlaksizlik yapip buna da ahlak adini verdikce, ve bunu yapan ahlaksizlar birlik oldukca daha cok yapilir bu tur ahlak polisligine giris dersleri.
  • başarısız bir şuradır. dindarların dinin zayıflaması hakkında endişelenmesini, toplanıp konuşmasını falan anlıyorum da, çıka çıka bu sonuç bildirgesi mi çıkıyor abi? hadi muhafazakar müslümansınız, illaki islami = ahlaki gibi yumurtalar yumurtlayacaksınız anladık da, başka birşey yok? ne bir çözüm önerisi, ne sorunun sebeplerinin analizi var*. hatta sorunun tanımı bile gayet muğlak yapılmış, altı kanıtlarla/örneklerle falan doldurulmamış. hiç birinci şura falan diye gelmeyin bir zahmet, müslümanlar yıllardır bu konu hakkında yazıp çiziyor. alt tarafı birbirinize vaaz verip, sonunda dinimiz amin diyecekseniz, boşuna salon falan tutup israf yapmayın bari.
  • şimdi tabi hafıza-i beşer nisyan ile malüldür, bu ilkmiş felan filan, hatırlatalım dedik, bu daha önce yapıldı cancağızım...en yakındaki 80 darbesi sonrasında yapıldı hem de...raporlaştırılıp başbakanlığa sunuldu....hani sonuçları itibari ile karşılaştırma yapabil diye söylüyorum, onlar da gençliğin ne kadar saygısız, kirli, ahlaksız ve anarşist olduğu konusunda hemfikirdiler, onlar da "islam’ı dosdoğru ve derinliğine tanıtabilecek yeni" bir atılıma ihtiyaç duyulduğu noktasında birleşiyorlardı...kenan evren ilan etti, 7 kasım 1982 tarihinde halkoyuna sunularak kabul edilen türkiye cumhuriyeti anayasası ile din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulması zorunlu hale geldi...şimdiki tabi biraz daha light bir durum, biz de dogmatiğiz biz de faşistiz ama sivil sivil yapalım şunu minvalinde...sivil faşizm'i aklama çabaları vardı, güzel bir tezat olmuş.

    batı cephesinde yeni birşey yok yani.
  • "şüphesiz ahlak erkekler tarafından tartışılacak bir husustur, kadınların düşüncelerine ehemmiyet vermeyiniz" mesajını veren şûra.
  • ahmet inam hocamız tahmin ettiğim ve teyit aldığım üzere şuraya katılmamıştır, ne sonuç bildirgesinden haberi vardır ne de altında imzası. diğerlerini bilemeyeceğim...düpedüz şark kurnazlığı, ayıp lan...bir de ahlak şûrası olacak...tezat ki ne tezat.
  • bu şuranın katılımcı listesinden anladığım tek bir şey var...

    (ara: kadın)
hesabın var mı? giriş yap