• ise baslayali bi kac sene olmus, elimiz iyi para gormeye baslamis, demisiz babamiza bi kiyak yapalim, iyi bir saat alalim. 1500-2000 dolari koymusum cebime bakiniyorum. saat fiyatlari hakkinda zerre fikrim yok, saniyorum ki iyi bir saat 2000 dolara rahat alinir.

    bu ozguvenle giriyorum luks bir saatcinin kapisindan, zenith saatler gozume carpiyor tabi, cok "cool" bir sekilde rica ediyorum, "su su saatlerinize bakabilir miyim?"

    elbette diyor adam kirildi kirilacak bir nezaketle. masanin ustune yayiyor saatleri, inceliyorum, biliyormuscasina kalitesine bakiyorum.

    "hmm" diyorum, "guzellermis. fiyatlari ne kadar?" elimde sikica tuttugum saatten basliyor: "bu 19.000 euro, bu 15.000 euro, bunda cok iyi bir indirim var, sadece 9.500 euro."

    ben adamin euro kelimesini agzinda her yuvarlayisinda daha bi fena oluyorum.

    "hmm tesekkur ederim, babamla gelip seceriz... "
  • saatten anlamayanlarca orisle, longines ile fln bir tutulan saat markası.

    tamam işçilik açısından bir patek veya vc değil ama mekanizma kalitesi açısından ap’yi donunda sallar afedersin.

    hele hele oris’le fln bir tutmak:cıvık müdürüm afedersin.
  • saat dünyasının şu aralar en çok konuştuğu marka. yeni mekanizmaları zo 342 oscillator ile gündemi sarsmış durumdalar. bu mekanizma, tourbillon mekanizmalı sanat eserlerinin bile elde edemediği yüksek frekans ve düşük sapma değerlerine sahip, saat dünyası için devrimden çok evrimi ifade ediyor.

    zo 342, silikon oksit köprüler içeren tek parça oscillator teknolojisi ile 108bin titreşim/saat frekansında çalışıp, 96 saatte sadece +/- 1 saniye sapma değerine sahip. basit (18 jewels) ve yüksek antimanyetik yapısı büyük avantaj bu değerleri elde etmesinde. elle de kurulabilen bu otomatik mekanizma, 60 saatlik güç rezervi, sapma değerlerinde elektronik saatlere yaklaşmış olması sebebiyle tüm saat sanatçılarının (mühendis ya da usta demek yerine sanatçı demek daha doğru sanırım) ilgisini çekmiş durumda. ilk olarak defy modelinin kalbine girip, farklı renk mekanizma ve 10 adet limitli üretimle 29.900 isviçre frankına satılmış. limitli üretimde kullanılan modelde kasa alüminyum kaplamalı kompozit malzemeden yapılmış dayanıklı ve çok hafif. ilerleyen süreçte çok daha fazla modelin kalbinde çok daha ucuza alınabileceğini tahmin ediyorum.
  • fotoğraf makinası yapmaz. onu zenit yapar.
  • babama dedesinden kalmış olan 1900 yapımı zenith marka bir köstekli saat şu anda (2007) tıkır tıkır çalışmaktadır. evladiyelik dedikleri bu olsa gerek.
  • 1875' de 3 kisilik bir fransiz bilim adami ekibinin yuksek irtifaya cikma deneyi yaptiklari balonun ismi. 7000m den sonra kendilerini kaybeden bilim adamlarindan sadece biri geriye sag donebilmistir. balondaki civali barometrelerden 8500 m' ye cikmis olduklari anlasilmistir. olum nedenleri ise yanlarinda goturmus olduklari oksijenin yetmemesi olmustur. bilim tarihi tarafindan ilk uzay adamlari sifati verilmistir bu arkadaslara.
  • yabancı kanallarda gösterilen bir reklamında göğsümüzü kabartan saat markası. reklamın fon müziği olarak eşsiz casta diva aryası seçilmişti, söyleyen ise tahmin edilebileceği gibi leyla gencer'di...
  • iki yıllık bir kovalama sonunda en sonunda el primero 38mm modeline sahip olduğum, yeni sevgilim.

    zenith'ı diğer markalardan ayrı kılan en önemli bir husus ise belki kendi yarattığı el primero mekanizmasının artık zenith markasının önüne geçmiş olmasıdır. öyle ki zenith satan bir saatçiye girilip sorulduğunda varsa önünüze hemen bir el primero konulur ve markadan önce hep mekanizmanın üstünlüğünden bahsedilir ki el primero belki in house mekanizmalar arasında 50 yıllık tarihiyle en ünlü mekanizmadır.

    peki nedir olayı? 1969'a kadar kendi halinde küçük bir marka olan zenith, el primero ile heuer/breitling ortaklığı ve seiko'yla olan ilk otomatik kronograf yarışından galip çıktı. ki el primero, diğerlerinin aksine normal bir mekanizma üzerine yerleştirilmiş kronometre modülüyle değil, bütünüyle bir kronograf mekanizması olarak tasarlanmış ve dönemine göre saatte 36.000 (5 hz) gibi uçuk bir titreşimle çalışmaktaydı. ancak quartz krizinin isviçre'yi vurması ve zenith'in el değiştirmesi sebebiyle el primero'nun tarihi ilk başta kısa sürdü. 70'lerde zenith'in yeni sahibinin "mekanik saatte gelecek yok, tüm ekipman, parça ne varsa satın" emrine karşılık mekanizmanın degerini bilen vizyoner bir saat ustasının tüm ekipman ve üretim süreçlerini fabrikanın tavan arasına gizlemesiyle (ki adam gazı nasıl aldıysa gizlediği odanın kapısına bir de duvar örmüş, senelerce bunu farketmeyen zenith hademelerine de bravo) el primero kurtuldu. 80'lerde ise rolex'in daytona kronografı için mekanizma aramasiyla yeniden ortaya çıkan el primero (ki bir dönem rakibi olduğu tag heuer'in kronograflarinda bile kullanıldı) 50 yıldır minimal değişikliklerle atmaya devam ediyor.

    zenith'e gelirsek, elinde böyle bir altın bulunduğu halde hala hak ettiği tanınırlığa ulaşamıyor. çünkü rolex, omega, tag heuer, breitling gibi pazarlama yapmıyorlar. bugüne kadar en göz önünde bulundukları an, felix baumgartner'in atlayışında kolundaki el primeroydu. onun dışında 2000-2010 arası berbat yönetim dönemini de ekleyince prestiji düşen marka maalesef oris, longines gibilerle aynı sınıfa konuluyor ki piyasada kendinden çok az daha üstün ama en yakın rakibi olan jaeger lecoultre ile kapışması gerekirken.

    son olarak 80 yıllarda kolunda bir örneği bulunup da bir tanıdığının "güzel saatmiş" iltifatına karşılık "al senin olsun" diye veren sevgili saf babama da buradan selamlarımı sunuyorum.

    edit: yarıştan galip çıktı demişiz ama bu konu hala saatle ilgilenen kesimde tartışma konusu. şöyle ki zenith el primero'yu ocak 1969'da küçük bir basın toplantısıyla tanıtıyor ama piyasanın çok haberi olmuyor. buna karşılık heuer/breitling ortaklığı mart 1969'da şaşalı basın toplantılarıyla kendi kronograflarını üretime hazır sayıda prototiple tanıtıp üstüne yazın tam üretime geçince bayilere ilk düşen kronograflar bunlar oluyor ve bir kesime göre birincilik bu gruba ait. zenith ise anca ekim ayında bayilere saatleri ulaştırabiliyor. diğer yandan seiko da aynı zamanlarda kendi otomatik kronografını üretiyor fakat bu modeller sessiz sedasız ve sadece japonya'da satışa çıktığından pek bu rekabete dahil edilmiyorlar.
  • boşlukta gözlemcinin tam tepesinde olan nokta. (bkz: nadir)
  • (...) bence fiyatı ne olursa olsun bir saati iyi yapan şey zamanın niteliği hakkında bir fikir vermesinin yanında tarihi değiştiren kimi insanların inatçı ve çağları aşan öngörüsüne de ortak etmesidir. estetik değerleri de unutmayalım, çünkü estetikten söz ettiğimizde konu sanatın sınırlarından geçer ve edebiyata kadar uzanır. (...)

    zenith, kadıköy ve buzlu zamanın izinde
hesabın var mı? giriş yap