68 entry daha
  • herkes bir şeyler anlatmış ama çok dağınık olmuş. toplanın, özetliyorum:

    zen budizmi, aslında budizm'in öğretilerini doğrudan deneyimleme ve içsel aydınlanma üzerine odaklanan bi mezhep. yani budizmin bir kolu

    kabaca 4 kavramdan bahsedelim hap niyetine: zazen, satori, mondo,koan

    zazen, zen budizmi'nin temel meditasyon pratiği. kelime olarak "oturarak meditasyon" anlamına gelir. aslında amaçsızca otur ve izle der. meditasyon yapmaya çalışmak bile zazen'e terstir. sadece otur ve izle. o beyninden neler akıyor izle ama asla yargılama. nefesini izle, düşüncelerinin hızını izle. o beyin nasıl delirmiş gibi düşünüyor, nasıl saçmalıyor nasıl dahice fikirler sunuyor izle ama asla dokunmaya kalkma der zazen.

    satori ise aydınlanmanın ani ve derin bir deneyimini ifade eder. kelime olarak, japonca'da "aydınlanma", "kavrayış" veya "uyanış" anlamlarına gelir. aniden olur. tak diye ya da ne bileyim tık diye. satorinin olmasını beklersen olmaz. sen hayatının akışında devam ederken o aniden gelir seni bulur.

    mondo da bir zen üstadı tarafından sorulan; kişiyi düşündürmeyi amaçlayan ve bu sayede hakikatin anlaşılabileceğini vurgulayan bir çeşit soru sorma işlemidir. art arda öyle mantıksızmış gibi gelen hatta mantıksız da olan sorular sorar ki, insanın aklı "ne oluyo la burada" der. ama zaten soruların amacı da budur. aklı dikkate almamak, kale almamak, ona önem vermemek, ona başvurmayı reddetmek.

    koan ise mondolardan alınan; paradoksal ifadelere ve bulmacalara sahip tümcelerdir. kısacası mondoyu, birbirini takip eden soru silsileleri; koanı ise bu sorulardan alınan tek bir cümle veyahut ifade olarak düşünün.

    özetle, insanın dünyevi ve aklî alışkanlıklarını tepetaklak eder bu zen öğretisi. mesela bakın şöyle denir bu öğretide:

    "eğer önemli bir işin yoksa günde 20 dakika meditasyon yap; ancak hemen bitmesi gereken önemli işlerin varsa 1 saat meditasyon yapmalısın." yani önemli işini bile önemsiz görür yeri gelince.

    peki zen öğretisi kişiye ne katar? kısaca hiçbir şey. bir şey katması için yapılmaz. sadece yapmak için yapılır. şöyle derler öğretide: "aydınlanmadan önce odun kırıp su taşıyordum. aydınlandıktan sonra odun kırıp su taşıyorum."

    bir durum satori halinde yani aydınlanmada da aynen böyledir. şöyler der kodo sawaki:

    satori, hırsızın boş bir eve girmesi gibidir. içeri girer ama çalacak bir şey yoktur. kaçmak için bir sebep de yoktur. onu kovalayan da yoktur. yani hırsızı tatmin edebilecek hiçbir şey yoktur. "

    şöyle noktalayalım bir ayeti de (zümer 8-9) hafif bu duruma uyarlayarak telmih edelim: hiçi bilenle hiçi bilmeyen hiç bir olur mu?
hesabın var mı? giriş yap