yüzüm şen hatıram şen
-
bugün hoş bir tesadüf sonucu keşfettiğim şarkıdır. bu hoş tesadüfün mimarı sevgili @rainbow chaser'a teşekkürlerimi sunup, bu şarkıya dair birkaç düşüncemi yazmaya geçeyim :)
dinlerken -pek çok dinleyici gibi- ben de bir tuhaflık sezdim. şarkıda bir şeyler eksikti sanki. sözler baştan sona şen olma durumundan, mutluluk hissinden bahsediyor; güftekârı dahil, meclisteki herkes mutlu, herkes şen, hatta ağyar dahi şen. fakat bu şen olma durumunu dinleyici hissedemiyor, bu duygu dinleyiciye bir türlü işlemiyordu. sanki şarkıda zoraki bir mutluluk, sahte bir şenlik söz konusu idi. kısacası bir tuhaflık vardı ve bu da aklıma takıldı.
daha sonra bestekarı bimen şen'e dair okumalar yaptığımda gördüm ki bu şarkı mustafa kemal atatürk'ün telkinleri sonucunda ortaya çıkan bir şarkıymış. hikayeye göre atatürk, bimen bey'in şarkılarını çok beğenmiş, bir gün çankaya köşkü'ne çağırıp canlı dinlemek istemiş, dinledikten sonra da ona çok hüzünlü şarkılar yaptığını söyleyip, biraz da şen şarkılar yapmasını telkin etmiş. bunun üzerine bimen bey de bu şarkıyı yapmış, atatürk bu şarkıyı çok sevmiş, şarkı çok tutmuş. hatta atatürk, bimen bey'in soyadının ''şen'' olmasında aracı bile olmuş.
bu hikayeyi okuduktan sonra açıkçası bazı taşları yerine oturttum diyebilirim. bu hikayeye baktığımızda birkaç çıkarımda bulunabiliriz:
1-) bilindiği üzere pek çok sanatçı sanatlarına müdahale edilmesini sevmez. bu hikayede görülüyor ki bimen bey'e atatürk ve onun meşhur çankaya sofralarındaki bazı isimler ''kibar'' talimatlarda ve yönlendirmelerde bulunmuşlar. bimen bey bu durumdan rahatsız olmuş olabilir. fakat el-mahkum böyle bir beste yapmak zorunda kalmış olabilir. bu bestesinde de makam üzerinden ve ''şen''liğe haddinden fazla vurgular yaparak çankaya köşkü'ne nazire yapmış olabilir. buna benzer, başka bir fikir için (bkz: bimen şen/@lairocse)
2-) yönlendirmeler sonucunda kendisine ve sanatına hitap etmeyen bir tarzda beste yapmak zorunda kalıp, duyguyu geçirme konusunda gerçekten eksiklikler yaşamış olabilir.
3-) atatürk gibi bir ismin telkinleri sonucunda böyle bir beste hazırlıyor. bu sebeple onun gözüne daha çok girmek için alelacele bu besteyi ortaya çıkarıp, şen olma duygusuna haddinden fazla vurgu yapmayı tercih etmiş olabilir.
şahsen bu çıkarımlarda bulundum. doğrudur, yanlıştır bilemem. :) -
hüzünlüymüş gibi görünen neşeli şarkılar başlığına mı, yoksa neşeliymiş gibi görünen hüzünlü şarkılar başlığına mı gönderme yapılır bilemedim ama bestelendiği makam yüzünden olsa gerek, insana gel gitler yaşatan ve her daim buruk tebessümle dinlediğim bimen şen eseridir.
aslında dibine kadar hüzünlü birinin sanki "dosta düşmana nispet olsun, dışarıya hüznümü belli etmeyeyim!" diye yazdığı bir şarkı gibi ama dile dolanacak kadar da güzel.
dinlemek için: link
rakı içerken dinlenebilecek en güzel şarkı listesine alan pişman olmaz. -
şarkı sözleri çoğu zaman dinlenilip yazıya geçiriliyor ve pek çok hatalar yapılabiliyor. hem youtube'ta hem sözlükte bu yanlışlara sıkça rastlayabilirsiniz. bu talihsizliğe uğramış şarkılardan biri de "yüzüm şen hatıram şen" mısrâ'ıyla başlayan şarkıdır.
doğrusunu yazalım ve açıklayalım:
yüzüm şen, hâtıram şen
meclîsim şen, mevkî'im gülşen
dilim şen, hem-revim şen
hem-serim şen, hem-demim rûşen
nasıl şen olmasın göğnüm
bu bezm-i îyş u işretde
içen şen, söyleyen şen
dinleyen şen, yâr ü ağyâr şen
şimdi gelelim kusurlara. hem-rev eski dilde "yoldaş" demektir. bu kelimeyi "hem rev" olarak ayrı yazarsak "yolum da" gibi metinle uyumsuz bir anlam doğar. "hem-ser" ayrı yazılırsa "başım da" manası doğar, halbuki burada arkadaş anlamındadır. "hem-dem" kelimesini ise iyice bozmuşlar "hem de mim" yazıp saçma sapan anlamlar vermişlerdir. halbuki "hem-dem" çok yakın, can ciğer arkadaş demektir.
iyş ile işret kelimeleri arasındaki u sözcüğe birleşmez. o, "ve" bağlacı yerinedir.
son söz olarak, bilmeyenler şarkı sözlerini olur olmaz yazıp insanların kafasını karıştırıp müzikten alacağımız zevki yok etmesinler. -
makâm: kûrdîli hicâzkâr
usûl: curcuna
bestekâr: bîmen şen
yüzüm şen, hâtıram şen
meclîsim şen, mevkîim gülşen
dilim şen, hem revim şen
hem serim şen, hem de mim rûşen
nasıl şen olmasın gönlüm
bu bezm-i îyşû iştretde
içen şen, söyleyen şen
dinleyen şen, yâr ü ağyâr şen
meclîs: topluluk
mevkî: yer, mahal, yöre
gülşen: gül bahçesi
ser: baş, kafa
mim: divan şiirinde noktayı andıran biçiminden dolayı sevgilinin ağzının küçüklüğünü belirtmek için kullanılan benzetme öğesi
rûşen: parlak, aydınlık; açık, ortada, belli
bezm: içkili, eğlenceli sohbet toplantısı
îyş (ayş): yaşama, yaşayış; gününü gün etme, hayatın tadını çıkarma, zevk sürme
işret: içki; içki içme; içkili eğlence
yâr ü ağyâr: dost düşman, el gün -
bu güzel şarkının güzel de bir hikayesi vardır. atamız bimen efendi'yi sever, şarkılarını dinlemekten zevk alırmış. yine bir gün dolmabahçe'deki meşklerin birinde atamız bimen efendi'ye hitaben:
-şarkılarınız pek güzel fakat hep hüzün ifade ediyor. acaba neşeli bir besteniz var mıdır?
diye sormuştur. bunun üzerine sanatkar bu eseri bestelemiştir. atatürk eseri beğenmiş ve bimen efendi'yi şen soyadı ile iltifatlandırmıştır. -
sözleri:
yüzüm şen, hatıram şen
meclisim şen, mevkiim gülşen
dilim şen, hem revim şen
hem serim şen, hem de mim ruşen
nasıl şen olmasın gönlüm
bu bezm-i iyşu iştretde
içen şen söyleyen şen
dinleyen şen, yar ü ağyar şen -
hayat felsefesi gibi şarkı...
-
-
-
insanın belli aralıklarla dinlemesi gereken bir şarkı.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap