• elinize tek alışta okuyup bitirebileceğiniz akıcılıkta bir roman. vatanseverlik, şeref ve kişisel kıymetlilerin arasında tercih yapmaya dair güzel mesajları olduğunu düşünüyorum ben. aklıma en çok takılan cümlelerden biri "elbiseni yeniyken, şerefini gençken koru".
    kitap boyunca pugaçev'i takip ettim ben, ondan bahsedilsin diye bekledim. kitapta pugaçev çok güzel bir kalmuk masalı anlatıyor, üzerine düşünmeye değer;

    "bir gün kartal, kuzguna: ''kuzgun kardeş, söylesene'' demiş; ''şu dünyada nasıl oluyor da sen üç yüz yıl, bense topu topu otuz yıl yaşıyorum?'' kuzgun: ''şundan, azizim'' diye yanıtlamış onu; ''sen taze kan içiyorsun, bense leşle besleniyorum.'' kartal düşünmüş: ''haydi, ben de leşle beslenmeyi bir deneyeyim'' demiş. kartalla kuzgun uçup gitmişler. derken bir at leşi görmüşler aşağıda. inip çökmüşler başına. kuzgun bir yandan gagalıyor, bir yandan övgüler düzüyormuş leşin lezzetine. kartal bir gagalamış, iki gagalamış, sonra kanat çırpıp havalanırken, ''yok arkadaş'' demiş kuzguna; ''üç yüz yıl leşle beslenmektense, bir kere taze kan içmek çok daha iyi, sonrası allah kerim''.
  • benden daha iyisini bulursan beni unut,
    benden daha kötüsünü bulursan ise beni hatırla
    diyerek puşkin iyi mi demiştir kötü mü demiştir çözemedim hala.
  • aleksandr puşkin'in dünya klasikleri arasında ki romanının adıdır, bu roman onun son düzyazı çalışmasıdır. bu roman rus ve dünya edebiyatı üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. dünya klasiklerinin içinde sıkılmadan ve çabucak okuyabileceğiniz sürükleyici bir tarihsel aşk romanıdır, sürekli olaylar olaylar. 18. yüzyıl rusyası’nı anlatır. dünya klasiklerine yeni başlayanlar için güzel bir başlangıç seçimi olacaktır.
  • roman, puşkin'in kendine has romantizmi ile başlayıp giderek artan toplumcu gerçekliğinin belirginleşmesi üzerine oturtulmuş bir zeminde seyrediyor. 18. yy. çarlık rusyasının ideal bir portresi ustaca tasvirler ve ayrıntılarla aktarılmış. puşkin, romandaki karakterleri mutlak iyi veya kötü bir doğayla oluşturmamış, tam tersine onları tıpkı doğa gibi sürekli devinimsel bir süreçte ilerleyen, kesinlik mefhumunun olmadığı, değişim içinde birer 'parça' olarak aktarmıştır.

    her insan kendi benliğiyle algılar yaşamı, kendi görüşleri ve kuralları doğrultusunda bir gelecek çizer kendine. yaşama arzusunu körüklüyen şey ideolojiler değil, onun ardındaki inançtır. işte bu sebeple, hiçbir tarihsel dönem tek bir mutlakiyet, değişmez bir olgu çerçevesinde var olmamıştır, olmayacaktır da. çünkü, kainat bir şarapnel parçasıdır.
  • kitaptan çıkardığım ana fikir:

    iyilik ve dürüstlük insanı yarı yolda bırakmaz.
  • • kitap incelemesi •

    yüzbaşının kızı
    a. s. puşkin
    iletişim y.

    tam olarak bir aşk hikayesi değil

    bir aşk hikayesi olduğu zannedilebilir ve kitap, içinde aşkı da barındırır. fakat tamamıyla bir aşk hikayesi olmadığı gibi, aşk meselesi kitapta nispeten az bir yer kaplar.

    olay örgüsünün tatmin edici olduğu bir rus klasiği. çok zevkli, sürükleyici. özellikle de pugaçov'un olduğu kısımlar…

    daha fazla zevk almak isterseniz 1773'te başlayan pugaçov isyanını araştırın derim.
  • puşkin'den tercüme ettiğim (yüzbaşının kızı) na yazdığım mukaddemede de söylediğim gibi , edebiyat sahasında, henüz yaratma devrine girdiğimize kani değilim. tercüme işine kuvvet vermek, ancak tercüme edilecek eseri de seçebilmek lazım.
    bana kızacak ve darılacaklar bulunacağını pek iyi bildiğim halde şu hakikati bir kere daha iytiraftan çekinmeyeceğim :
    bizde san'at tekniği tam bir esere tesadüf, imkansız değilse bile, pek zordur. kitapçılarımızın harıl harıl basıp okuyucularımızın da gürül gürül okudukları (roman) adını taşıyan kitaplarda, kendi hesabıma, bu san'attan bir eser göremiyorum.

    cicili bicili kaplar, şatafatlı imzalar, sütün sütün reklamlar, fakat san'attan mahrum, büyük kafa mahsulü olmaktan uzak bir takım yazılar!

    samizade süreyya erdoğan - 1935

    80 yıl sonra suser yorumu: rahat ol süreyya, insanın edebiyat mukavemeti sizin ve sizden öncekilerin dönemlerine ait.
  • toplamda 4 saatlik bir gidiş dönüş yolunda bitirdiğim kitap. diğer klasiklere göre polisiye roman sayılır.
  • kafa dağıtmak için eline alınca hemen bitirilebilecek classic bestsellerden.
  • bir puşkin romanı.kitabın bölümlerinden birinin başında çok tanıdık bir şiire rastladım. ezginin günlüğü’nün bilinmeyen ülke şarkısı aslında puşkin’e aitmiş bilmiyordum bu detay beni gülümsetti. kitabı ilber ortaylı bir ömür nasıl yaşanır kitabında öneriyor ben de o vesileyle alıp okudum bir oturuşta bitirdim güzel bir eser.
hesabın var mı? giriş yap