• yildirim beyazit istanbul u kusatmisken anadolu dan timurun sivas a kadar ilerledigi, akil almaz katliamlar yaptigi haberi gelir. bunun uzerinde kusatmayi kaldirmak zorunda kalan yildirim, bizans ile bir antlasma imzalar. buna gore, bizans kusatma yuzunden osmanli ya yuklu miktarda bir savas tazminati odeyecektir.

    iste bu kucuk detaydan dolayi yildirim orhan gazigibi acayip sevdigim osmanli padisahlardandir. adama bak, ben seni kusattim senin yuzunden askere yiyecek aldim masraf ettim diye adamdan tazminat aliyor. yo dostum yo, yildirim cok cin adammis vesselam.
  • " yenileceginden korkan, daima yenilir" gibi buyuk bir soz etmis, osmanli padisahi.
  • ilk okuma yazma bilen osmanlı padişahıdır. her okuma yazma öğrenen gibi kendine bir mektup arkadaşı edinmiş (bkz: timur) ve ardından ona esir olmuştur. fazla okumak iyi değildir.

    ilovemygalina için kaynakça: ismail hakkı uzunçarşılı’nın osmanlı tarihi kitabının i. cilt 185. sayfası,
    hammer’in, büyük osmanlı tarihi kitabının i. cilt 110. sayfası.
  • içki içmesi ile ilgili emir sultan'dan aldığı harika bir ayar vardır. nedim gürsel'den nakledelim.

    niğbolu savaşı'nı kazanırsa 20 cami yaptıracağını vaat ediyor yıldırım bayezid. zaferin ertesinde, bursa'ya döner dönmez inşaatın başlaması için ferman veriyor, ne var ki emir sultan karşı çıkıyor bu karara. padişaha, 20 cami yerine adına yaraşır 20 kubbeli tek bir cami yaptırmasını tavsiye ediyor. bayezid de ulu cami'yi yaptırıyor.
    birlikte yeni mabedi gezerlerken padişahın bir eksiği olup olmadığı sorusuna şu yanıtı veriyor emir sultan:
    - her şeyi çok güzel, yerli yerinde hünkarım. bir meyhanesi eksik.
    padişah şaşırıyor tabii. yine de damadının kendisine dolaylı olarak yönelttiği eleştiriyi anlamazdan geliyor.
    - ne yani, burası beytullah değil mi? allahın evinde meyhanenin işi ne?
    - orası öyle de, kul yapısıdır. bu güzel camiyi senin işçilerin, ustaların, mimarların yaptı. oysa seni allah yarattı, bedenin onun elinden çıkmadır. asıl beytullah olan bedenini içki içerek meyhaneye çevirmekten çekinmiyorsun da, camiye içki sokmaktan mı korkuyorsun?
    bunun üzerine yıldırım'ın tövbe edip bir daha ağzına içki koymadığı söylenir. doğru ya da yanlış bilemem. ben eski kaynakların yalancısıyım.
  • avrupa'ya tehditkarlığını bilmem de, bu adam ankara savaşı'nda yenilirken, türkmen beyleri ihanet üstüne ihanette bulunurken, yeniçeriler çil yavru gibi dağıldığında osmanlı ordusunda ayakta duran tek unsur sırp destek ordusuydu. o dönem avrupası'nın en güçlü ordularından biri olan sırp ordusu damatlarına saygıdan dolayı geri çekilmemişler ve büyük kısmı da yok olmuştur. bu yönüyle bakılırsa tarihte sırpları en büyük bozguna uğratmış kişi için timurhan desek hata etmiş olmayız.

    eklemeden geçemem:

    osmanlı ordusuna ankara savaşı'nda canları pahasına destek veren sırplar ise yıldırım bayezit'in öz babası 1. murat'ı kosova meydan savaşı'nda öldürmüşlerdir. 1389'den 1402'ye kadar geçen 13 senelik süreçte yıldırım bayezit sırplarla nasıl bir diplomasi ağı kurdu bilemiyoruz, ancak tarihte osmanlı padişahını sadece kendileri öldürebildiği için övünebilen sırplarla ankara savaşı esnasında olan osmanlı müttefikliği, tarih kitaplarında fazla görülmese de ilginç anektodlardan birisidir.
  • zevceleri;

    - germiyanoğlu devlet şah hatun
    - valide sultan devlet hatun
    - hafsa hatun, aydınoğlu isa bey'in kızı
    - sultan hatun, dulkadiroğlu süleyman şah'ın kızı
    - marya hatun, sırbistan kralı lazar'ın kızı

    olan osmanlı padişahı.

    sanırım anadolu'da birliği nasıl sağladığı şimdi daha kolay anlaşılıyor.*
  • babasını* savaş alanında öldüren sırplarla birkaç sene içerisinde nasıl bir diplomasi kurmuş ise, osmanlı ordusu içerisinde önemli bir konuma getirmiştir. ankara savaşı'nda kendisine ihanet etmeyen sırplar, kanlarının son damlalarına kadar savaşarak büyük bir cesaret örneği göstermişlerdir.

    türklerin osmanlı devleti içerisinde en çok ezilen halk olması ise ankara savaşı sonrasında başlamıştır. fatih'in karaman ve konya yöresindeki türkleri anadolu'dan uzaklaştırarak rumeli'ye yerleştirmesi, yavuz'un alevi türkmenlere karşı takındığı tavır, sadrazamlığa seçilen vezirlerin genelde devşirme kişiler olmasında ankara savaşı esnasında türkmen beylerinin timur tarafına geçmesinin önemli rol oynadığını düşünüyorum. osmanlı devleti her zaman iç tehlike olarak türkleri görmüş, güçlenecek bir ailenin osmanlı hanedanlığı'nı yıkarak, kendi saltanatını kurmasından çekindiğinden türklerin ticaret,sanat, kültürel v.s gibi alanlarda gelişmesini engellemiş, başkentten uzak askeri görevlere, serhat boylarında seferlere göndermiştir.
  • timurlenk ile ankara savaşı öncesi "sen topalsın sen zahmet etme sen gelene kadar ben gelirim" ; "sen kör halinle bulamazsın beni, bekle ben geliyorum" tadında sürüp giden ayarlaşmaları da vardır.
  • tarihimizin en hazin sayfalarından biridir, ankara meydan muhaberisi. iki dolu testi birbirine çarpmı$ ve sonuçta biri kırılıp dağılmı$tı.
    sava$ sonrasıydı. bayezid mağlub ve esir olmu$tu. ancak bir türk hükümdarı olduğu için töreye uyuldu ve silahı alınmadı. onu timur'un huzuruna getirdiler. üzeri ba$ı toz toprak içinde olmasına rağmen dimdik duruyordu. gururundan hiçbir $ey kaybetmemi$ti ve galibin önünde eğilmeyi zül addediyordu. hayatının bu en zilletli anında tam bir yaralı aslan gibiydi. timur ona baktı, baktı ve bir müddet sonra kahkahalarla gülmeye ba$ladı. bu kahkaha yıldırım'ı çileden çıkarmaya yetmi$ti:
    - allah'ın bedbaht eylediği birisiyle alay etmek fenadır!
    timur hala gülüyordu:
    - sana değil, dedi, allah'ın bu dünyayı senin gibi bir kör ile benim gibi bir topala bıraktığına gülüyorum.
    timur yıldırım'ı ak$ehir'de muhafaza altına aldırdı. rivayete göre onun, huzurunda eğilmesini çok istiyor; yıldırım da bunu hissetiği için asla taviz vermiyordu. nihayet timur giri$i alçak bir otağ yaptırıp içine oturdu ve yıldırım'ı huzuruna istedi. yıldırım otağın kapısına gelince kılıcını sıyırıp bütün pazu kuvvetiyle a$ağıdan yukarıya çaldı. sahtiyandan mamul otağ tam da yıldırım'ın boyu kadar yırtılmı$tı. kılıcını kına koydu ve dimdik huzura girdi.
  • ölümü hakkında gururumuzu okşayan efsaneleri biliyoruz; silahı alınmamış, timur saygıda kusur etmemiş, kendini zehirlemiş, ölünce timur yasını tutmuş vb.. gerçek olabilir olmayabilir bilmiyorum fakat, olayı çok farklı lanse eden kaynaklar da mevcut.
    bunlardan en az bize öğretilen kadar yaygın olan birine göre timur kendisini metal bir kafeste tutmuş, gittiği her yere beraberinde götürmüş, her fırsatta aşağılamış hatta kendisini sehpa gibi kullanmış, diz çöktürüp ayaklarını sırtına koymuş, o da sonunda dayanamayıp kafasını metal kafesine vura vura intihar etmiştir.
    valla o kadar kritik yazışmadan sonra hırsın zirvesinde çıkılan bir muharebeden sonra kazanan tarafın insanüstü bir otokontrol gösterip rakibinin gururunu kırmaması bana pek mantıklı gelmiyor. hangisi doğru hangisi değil bilemiyorum tabi.
hesabın var mı? giriş yap