• savaş meydanlarındaki hızlı ve beklenmedik saldırılarından ve çok iyi at binmesinden dolayı kendisine yıldırım denilen osmanlı padisahı, birinci beyazıd. istanbulu feth etmeye de çalışmıştır ve zaten başaramayacağı bu seferi avrupadan haçlı ordusu gelmesi üzerine ertelemiştir . ayrıca anadolu hisarını yıldırım beyazıd yaptırmıştır. oldukça gururlu bir padişahdı, ankara savaşındaki bozgunda bunun etkisi çoktu. osmanlı ordusu ankara ovasına moğol ordusundan daha önce gelip mevzilendiği halde önce saldırmayı reddetmiş, moğol ordusunun yerleşmesini beklemiştir.
    nasıl öldüğü hakkında bir çok fikir vardır. en çok inanılan intihar senaryosudur. ama esir hayatında katlanamayarak eceliyle öldüğü de söylenir ki bu akla daha yatkındır.
  • mustafa kemal, yıldırım'ı ve bir türk büyüğünü daha dahi komutanlara örnek vermişti de diğerini unuttum..
  • brezilya'nin garrincha'dan sonraki en büyük sağ kanat oyuncusu... kendisine hızı ve "rüzgarin oglu" lakabının arif erdem'e verilmiş olması sebebiyle "yildirim" denmiştir. orta sahadan topu alip depar atarak kaleye girmesiyle ünlüydü. birgün hızını alamayıp kapalı tribüne çarpmasi ile futbol hayatı sona ermiştir...
  • raiden'a arkadaşlarının taktığı lakap... onu böyle çağıran scorpion elektrik çarpması sonucu ölmüştür... bak şu allah'ın işine...
  • yildirim bayezid diye de gecer kimi kaynaklarda.
  • 1402 yilinda moğol kaplani timurlenk'e,(bkz: ankara savasi)nda yenilen 1.murat'dan olma zerdali sultandan dogma osmanli imparatoru...
    (bkz: hezimet)
  • yıldırım lakabını niğbolu savaşı sonrasında almıştır.
  • elemana sivasın düştüğü ve şehzade ertuğrul şehit olduğu haberi gelmiş. bu haberi aldığı günlerden birgün bursa havalisinde gezerken çobanın birinin dertli dertli kaval çaldığını görmüş. ruh sıkıntısıyla "çal çoban çal" demiş "sivas gibi kalan mı düştü, ertuğrul gibi şehzaden mi öldü?"
  • " yenileceginden korkan, daima yenilir" gibi buyuk bir soz etmis, osmanli padisahi.
  • tarihimizin en hazin sayfalarından biridir, ankara meydan muhaberisi. iki dolu testi birbirine çarpmı$ ve sonuçta biri kırılıp dağılmı$tı.
    sava$ sonrasıydı. bayezid mağlub ve esir olmu$tu. ancak bir türk hükümdarı olduğu için töreye uyuldu ve silahı alınmadı. onu timur'un huzuruna getirdiler. üzeri ba$ı toz toprak içinde olmasına rağmen dimdik duruyordu. gururundan hiçbir $ey kaybetmemi$ti ve galibin önünde eğilmeyi zül addediyordu. hayatının bu en zilletli anında tam bir yaralı aslan gibiydi. timur ona baktı, baktı ve bir müddet sonra kahkahalarla gülmeye ba$ladı. bu kahkaha yıldırım'ı çileden çıkarmaya yetmi$ti:
    - allah'ın bedbaht eylediği birisiyle alay etmek fenadır!
    timur hala gülüyordu:
    - sana değil, dedi, allah'ın bu dünyayı senin gibi bir kör ile benim gibi bir topala bıraktığına gülüyorum.
    timur yıldırım'ı ak$ehir'de muhafaza altına aldırdı. rivayete göre onun, huzurunda eğilmesini çok istiyor; yıldırım da bunu hissetiği için asla taviz vermiyordu. nihayet timur giri$i alçak bir otağ yaptırıp içine oturdu ve yıldırım'ı huzuruna istedi. yıldırım otağın kapısına gelince kılıcını sıyırıp bütün pazu kuvvetiyle a$ağıdan yukarıya çaldı. sahtiyandan mamul otağ tam da yıldırım'ın boyu kadar yırtılmı$tı. kılıcını kına koydu ve dimdik huzura girdi.
hesabın var mı? giriş yap