• kizilan bir olaya ve kisiye degil de onun yerine baska seye kizma. hincini baska bir seyden cikarma.
  • boşalimi olanaksiz bir dürtünün başka amaca çevrilmesidir.
    kızgınlık ve düşmanca duygularımızı, bunlara yol açan kimselere değil de, daha az çekindiğimiz kimselere yönelttiğimiz zaman, "yer ya da yön değiştirme" türünden savunucu davranış içine girmiş oluyoruz
  • sen bana hüzünlerini versen, ben de sana öfkelere dönüşmüş hüzünlerimi... ve sonrasında sen "ben" olsan, ben "sen" olsam, baksak birbirimize öteki'mizden: "sevgili aynaları"mızdan...

    hüzünsüz kalmaya dayanamam bilmez değilsin. dayanamam duygu yoksunluğuna; hüzün duygularımın tamamı demektir bilmez değilsin. bilmez değilsin; hüzünlerim neşelerimi barındırır, hüzünlerimin gözleri çakmak çakmaktır, neşelerimin deli deli... bilmez değilsin; durgundur da hüzünlerim dingindir de, dengedir de kimi zaman -hüzün de lazımdır neşe de lazımdır bana-, öfkedir de, bencilliktir de... çoğullanmış tek kişilik bir yalnızlığı yaşar sevgi duyarak yanılsama tadında, karar veremeyerek ne kadar gerçek ne kadar yalan olduğuna bilmez değilsin... üstelik bilmez değilsin tüm bu hüzünsel paylaşımların apaçık değil de açıkça dillerimden süzül-me-lerini... kim bilir, belki süzülerek gelirlerken sana o takip etmekte zorlandığım tuhaf dolambaçlı yollardan, yorgunluk düşüyordur üstlerine, basıyordur damgasını, değişiyorlardır yolculuklarında... yine de bilmez değilsin ama...

    sen bana nelerini istiyorsan ver, ben de sana öfkelere dönüşmüş hüzünlerimi... ve sonrasında ben "sen" olsam, sen "ben" olsan, baksak birbirimize öteki'mizden: "sevgili aynaları"mızdan...

    baksak, konuşmasak...
  • bireyin duygu, fikir ve isteklerini ilk nesnelerinden daha kabul edilebilir olana taşıdığı, bilinçdışı bir savunma mekanizması olan psikolojik durum.
  • babasına öfkelenip acısını çocuğundan çıkarmak…
    anneliğin en acımasız nevrotik savunma mekanizmalarından.
  • kişi yaşadığı duyguya neden olan şeye gösteremediği tepkiyi, üzerinde egemenlik kurabileceği canlıya ya da nesneye yöneltir.

    ör: kapıcılar kralı'nda kemal sunal'ın oğluna sıçarım dersine sanki apartman yöneticisi olacak pezevenk demesi.

    himym'de bir bölümde marshall üzerinden bu konu işlenmişti. ast üst ilişkileri çerçevesinde hırsını kimden ve nasıl çıkarman gerektiği anlatılmıştı.*

    kötü geçen bir telefon görüşmesinin ardından telefonu duvara fırlatmak.

    çiftlikte ağa kâhyaya kızar, kâhya gider seyise kızar, seyis de gariban atı kırbaçlar.

    ofsayta yakalanan oyuncu düdükten sonra topa vurur çünkü sinirlenmiştir. sebebi hakem, pası veren arkadaşı veya kendisidir.
  • askere gidenlerin en iyi bildiği şeydir...
  • esas anlamı bulunduğunuz konumdan başka bir konuma geçme durumu. yapılması durumunda ferahlık vardır.
    mecazi anlamlarda da kullanılmaktadır. örneğin yapılan hırsızlığa kılıftır.

    --- spoiler ---

    x: benim burada bir kalemim vardı.
    y: görmedim.

    z: seni x'in kalemini çalarken gördüm.
    y: çalmadım. kalem yer değiştirdi.

    --- spoiler ---
  • (bkz: displacement)

    ***
    (bkz: fizik)
    (bkz: ivme)
    (bkz: sabit ivme)
    (bkz: sürat)
    (bkz: hiz)
    (bkz: velocity)
    (bkz: acceleration)
hesabın var mı? giriş yap