• bolunun, merkeze 36 km uzaklıgında, 8000 nüfüslu ilçesi, nüfüsunun yarısı tır şöförü ise diger yarısı aşçıdır efendim.sokakta gördügünüz insan sayısı kadar da tır görmeniz muhtemeldir.eski ismi reşadiye’dir. ilk ismini sultan reşat’tan alan ilçe ikinci ismini bir rivayete göre, büyük bir yangından sonra eski yerinden yeni yerleşimine gelince atatürk’ten “burası yeni bir yerleşim, burann adı da yeniçağa olsun bari” emr-i gaziden alır. ilçe merkezinde abant gölü’nü dörde katlayan ama pek bilinmeyen bir gölü vardır. gölde dev gibi ve de harika göl balıkları vardır. gölünde yüzmek mümkün olmadığı gibi deneyenler de asla geri gelemez. kıyıdan genişçe bir alanda sığ görülen su birden derinleşerek üzerindeki cismi içine çeker.

    eski bir rivayete göre; gölün bulundugu ovada vaktinde bir kasaba varmış. kasabaya kucagında bebegi muhtac bir kadın gelmiş, kadına kimse yardım etmemiş, kadın köyden ayrılırken bir ses duymuş “sakın arkana bakma, ne alın ne aklın onlarda kalsın” demiş. e söylenen kadın olunca bakmadan durur mu? bakmış tabi. ve kendi dahil bütün bir köy taş olmuş. ve sel basmış. hatta günümüzde bile bazen köyün camisinin minaresi görünürmüş gölün tam ortasında. bu hurafemsi hikayeyi hacıannem anlatmıştı. ben artık inanmasam da seviyorum memleketcigime ait saçma da olsa bu hikayeyi coğrafyacılara göre ise göl tektonikmiş. gölün ortasında görülen minare ise bence karşı kıyadaki camilerin minarelerinin yansıması.

    bolu’nun en az agaçlı ilçelerinde biridir. iklimi daha cok bozkıra benzer. eski yolların üzerinde oldugu için vakt-i zamanında gelişmiş, tem’in ilçeyi teyet gecmesiyle birlikte ekonomik canlılıgını kaybetmiştir.
    filmlerde görülen,memuru, öğretmeni, nüfus müdür sittin sene degişmeyen ilçelere örnek gösterilcek olsa sanırım bizim ilçemizde girer bu örneklere. ben küçükken belediye memurları da zabıta da aynı idi. mesela bir tane belediye memuru benim küçüklüğümden beri aynı takım elbise ile gelir işe. gecenlerde belediyeye gittim. gene aynı idi. 2 üç senede bir bazı değişiklikler olur. örneğin kaldırımlar 3 senede bir falan kırmızı-beyaz renge boyanır. mesela 10 senedir insaatı süren yeni belediye binası hizmete girer. onun yerine polis karakolu gelir. bundan iki yıl sonra jandarma karakolu ancak kendi yerine gider. eski karakol belediye garajı olur. 10 sene sonra geldiginizde neyin nasıl değiştigini tahmin edebilirsiniz. mahalle aralarında güzel komşuluklar vardır, çarşı pazar adetleri ,incelenmeye degerdir. bir kadın pazarın kuruldugu gün haricinde çarşı içine giderse işi iştir bir çok memleket ilçesinde oldugu gibi. daha 2 sene önce meydanda acılmış aile cay bahcesine gelmek herkesin harcı degildir. oraya gidebilenler asridirler.

    bayramlarda seyranlarda, büyük şehire göç etmiş eski yerlileri ile dolar bir çok ilçe gibi. yıllık panayır gelenegini hala devam ettirir. insanlar her gün alış-veriş yapma imkanları olsa da senede iki defa olan bu panayır zamanını dört gözle beklerler. panayır güzden sonra yapılırmış eskiden beri. güz paraları ile ihtiyacları alabilmek için sanırım. mesela sobalar bu iki panayır arasında kurulurmuş.
    şair dertli diye bir ozan cıkarmış bir de bu ilçe. yanılmıyorsam abdulmecit zamanında. bir tepede mezarı vardır. ve hemen yanıbaşında en iyi icicilerin gittigi, ilçenin en iyi meyhanesi vardır. gece sarhoş olan ilçe sakinleri gidip gidip ozanın mezarında aglarlar falan.
  • bolu'nun bir ilçesi; tem ve e-5 üzerindedir. bolu dağı tırmanışından sonra karasal iklime geçtiğinizi ilk buralarda fark edersiniz. çağa yandıktan sonra yeniden kurulan yerleşime bu isim verilmiştir, eski yerleşim ise eskiçağa olarak anılmaktadır.

    http://www.yenicaga.8m.com/
  • gerede sırtlarından pek bir hoş gözüken, şirin mi şirin ve kışın donduğu rivayet edilen bir gölü olan, bolca kahvehane barındıran *, ucuz mu ucuz, ilçe adı altına sığınmış bir köy.
    soğuktur, çok soğuk.
  • eski ismi reşadiye olan ankara-istanbul arasındaki e5 yolu üzerindeki yerleşim yeri.

    bir zamanlar duymuştum, teyit edemedim ne kadar doğru.
    vakti zamanında, mili mücadele yıllarında yani, mustafa kemal ataürk'ün yeni cumhuriyetin başkenti olarak ankara yerine burayı başkent yapmayı düşündüğü rivayet olunmuşluğu vardır.

    ünlü halk ozanlarından aşık dertlinin mezarı bu kasaba civarında tepelerden birindedir. huzur içinde yatsın.
    (bkz: telli sazdır bunun adı, ne ayet dinler ne kadı)
  • kuzey anadolu fay hattının hemen dibinde yer alan ilçe...
  • 1987 öncesi doğanların kimliğinde doğum yeri "gerede" yazmasına sebep olabilecek kadar küçük bir nahiye iken şimdi 10.000 nüfuslu memleketimdir...
  • uzun yoldan istanbul'a doğru gelirken yorulunca girip bir gece konakladığım ilçe. tereddütle gittim ama sakinliği (dibinden geçen yolun gürültüsünü saymazsak) ve havası iyi geldi. yaz günü göl manzarasında kahvaltı da iyi gitti.
  • ilçeye girişte bir çatal var, çatalın solundan istanbul-ankara otoyoluna devam edersiniz, çatalın sağından ise yeniçağa’ya girip zonguldak-bartın-kastamonu yoluna doğru devam edersiniz
  • 1996-1997 yıllarında ikamet ettiğim ilçe. marmaris'ten gelmiştim buraya ve hayatımda ilk defa kar görecektim. babamın "dizine kadar kar geliyor" dediğinde çocuk olduğum için benle dalga geçtiğini sanmıştım. kar yağdı ve sokağa çıktım. ilk adımımda kara saplandım. eve kaçtım hemen "bu kar beni yutar" diye. alıştım ardından burdaki kış mevsimine. öyle ki artık babamın yaptığı iki kişilik ve altı kornej ile kaplanmış kızağım ile kök söktürüyordum burdaki çocuklara.
hesabın var mı? giriş yap