yaş
-
yaş=> kuru olmayan...
-
yaşanılan yıl sayısı
-
(bkz: yaşlı).
-
yas ne yasanmis senelerin toplami ile nede vucudun fiziksel durumu ile olcule bilecek bir sey
ki yuzlerce hayat yasadim ben * derdi dedem hep ama o baska bir hikaye -
bir murathan mungan siiri;
" yazmam daha aşk şiiri,
diyenlerin kervanında kışladım
çöle yağaerken donmuş levhalarda kar sureti
imkansızın bereketi
gözümü alırken her yanımda ışıyan gençliğim
kimin yaşındaydım bilmedim.
geceleri heceleyerek söktüm
aldım yedeğimdeki kelimeleri
işığa tuttum içimi loş tutan nesneyi
yunus’un yaşına geldiğimde
dünyayı aşk, imkansızı erkek bildim.
kelimelerle dokundum dünyanın hallerine
dokunulmazlığım kalktı
kendi şiirimde kendi divan’ımdan
sürüldüm
git gide fuzuli’nin
yaşına geldiğimde.
halk türkülerinin serçeli kafiyeleri
gibi uçuşu kolay ve çabuk akla gelmez
engelleri aşk için yapılan bütün benzetmelerin
sırasını sektiren olayların gidişi
yılları saymadan karacaoğlan’ın, baki’nin yaşına geldim.
görmenin gevşeyen bilgisi
yaş aldıkça tutunduğum diri şaşkınlık
başkasına doğru çözülüyor tenimdeki kelepçe
zaman benim içinde ileri gittikçe
dönüp bakmaların tarihinden
geri saydım kendimi sana geldim
onca aşk içinden geçtim de
kimsenin yaşına değmedim.
kimsenin yaşına değmeden
daha anısı kurumayan
dünlerim bitmediğinde
hayatın rüya dilini bile öğrenemeden
hayatta kaldım
onca felaketten
şimdi buradayım
elver yanına geleyim bunca aradığım,
babam ol, oğlum ol,
kardeşim, yoldaşım, arkadaşım ol,
ben sevgilim gibi seveyim
benim yaşıma geldiğinde.
bildiklerim kadar unuttuklarımla da seni büyüteyim.
biliyorum, yenilenenler geçmişe kadar kaçar birinde
haritamı kaybettim ey piri reis!
çinisi soldu maviliğimin
nice osmanlı şiirnde
odalardan odalara
azala çoğala
yaşadım da
fatih’in kokladığı karanfili
denize bakan bir şiirde düşürdüm.
rüyasında koklanmış karanfilini fatih’in
alınmış istanbul’da düşürdüm
içim başka yere sürüldü
tarih alındı benden
günümün acı ışığına kaldım yeniden
bir sikkenin ilk basıldığı günü hatırlıyorum
suç ışımasında ortak belleğin altın
kaynağına indiğim suya düşürdüm
kendi yaşıma geldiğimde
ilk şiirimi üzerine kazdım ben
ben kendimi ilk şiirimde düşürdüm
çok alındım kendimden." -
(bkz: yüksek askeri şura)
-
yerel ag sebekesi (bkz: lan)
-
-
insanoglu icin cinsiyetten sonra en belirleyici ozellik,
icimizdeki onlenemez birbirimizi siniflara ayirma arzusunun en guzel orneklerinden biri, herseyi dunya saatine gore ayarlama ihtiyacimizin bir sonucu. !halbuki insan gibi her bakimdan goreceli bir varligi sadece hayatta oldugu yil sayisina gore bicimlendirmek ne kadar ilginc!.insanlarin yapacaklarini dogru zamani hissettiklerinde değilde, yasi geldigi icin yapmalari durumu bize hayatimizi ne kadar da siradanlastirip, standartlastirdigimizi gosteriyor. -
yaş kavramını (bkz: #7188758) çerçevesinde gördüğümüz aşikar. fakat bir senenin de dünya gezegeninin güneş etrafında bir tam tur süresi olarak kabul edilen 365 gün 6 saat şeklinde ifade edilen bir zaman ölçü birimi olduğunu gözönünde bulundurursak çok farklı bir denklemle karşılaşmaktayız.
şöyle ki;
süreyi zamanlar arasi mesafe olarak (bkz: #90635) tanimlayabiliyor olmamizdan yola çıkarak kendisine t (te) diyelim. en basit süre formulünü katedilen yol (d) ve bu yolu katederkenki hizimizi (v) kullanarak
t=d/v
şeklinde tanımlayamıyor muyuz?
[oha yuh çüş bu kadar düz mantık da olur mu demeyin, kafayı yemiş olabilirim]
şimdi efendim sene dedik; 365 gün 6 saat dedik, zaman ölçü birimi dedik. süreye de iki zaman arası mesafe dedik. öyleyse bir seneye
x-y=365 gün 6 saat
olmak koşuluylan x zamanınından y zamanına kadar olan süre (t)diyemez miyiz? * *
o zaman deminki formulümüze baktığımızda
t=d/v
||
sene = katedilen yol / hiz
olmuyor mu? oluyor... *
şimdi eğer biz, başladığımız noktadan hiç kımıldamayarak (madden manen orasına ben karışamıycam ruhum optik ağzım burnum elektrostatik olmuşken), yol alma işlemini gerçekleştirmezsek; daha farklı bir deyişle
katedilen yol = d = 0;
t=0/hiz=0
denklemini elde etmiyor muyuz? *
peki o halde yoldaşlar biz teknik olarak bütün bir seneyi (t) bir halta yaramayarak, kımıldamayarak geçirirsek; o seneyi yaşamamış sayılmıyor muyuz? *
güzel haberi veriyorum bu hesaba göre benim yaş bazı metriklerde 3, diğerlerinde ise daha doğmadım.
15 kasim 2005 itibariyle ölümsüzlüğün ve gençliğin sırrını bulmuş olmakla beraber, tüm emeği geçenlere özellikle zamanında yaptığı katkılardan dolayı ösymye burdan teşekkürü bir borç biliyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap