yahya demirel
-
lakabı “yiyen yahya”ydı. google ladığımda bu lakap için sonuç çıkmaması çok garip. bir dönem bütün gazeteler bu lakapla haber yapmıştı.
-
dikine gömün.
-
fikret kızılok'un demirbaş şarkısında da anılır:
mao henüz ölmemiş
ortaokul bitmemiş
yahya işe başlarken
bankalar hep bomboşmuş -
süleyman demirel'in yeğeni yahya demirel'in hayali ihracat vak'ası döneme damgasını vuran ve başbakanın kayırmacılıkla suçlanmasına yol açmış olan bir olaydır. yahya demirel 1974 yılında paravan bir şirket kurarak birinci sınıf mobilya kisvesinde sunta ihraç ederek maliye bakanlığı'ndan yüklü miktarda vergi iadesi aldı. bakanlık 1975 yılında yahya demirel hakkında soruşturma açtı ve demirel'i mahkemeye verdi. 8 şubat 1976'da mahkeme yahya demirel'e yurtdışına yaşağı koyduğu halde, mahkemesi devam ederken o 1978 yılında isviçre'ye kaçtı. bu olay yüzünden süleyman demirel kayırmacalık yaptığı , devleti yeğeni lehine zarara uğrattığı ve yeğeninin yurtdışına kaçısında rol oynadığı gerekçesiyle suçlanmıştır.
kaynak : suavi aydın/yüksel taşkın 1960'tan günümüze türkiye tarihi -
türkiye'yi hayali ihracat kavramıyla tanıştıran insan olmasına rağmen hakkında ilk entrynin öldüğü gün girilmesi ilginçtir. allah taksiratını affetsin.
-
-
siyasetin ne kadar çirkin olduğunu ispatlayan siyasetçi akrabalarından sadece biri. kendilerinden de iş adamı olarak bahsedilir.
bir dönem gençlerbirliği başkanı olarak da görev yapmıştır. -
babası hacı ali demirelin açtığı, süleyman demirel'in de isim babalığını yaptığıyükseliş koleji'nde okumuştur.
yurtdışına mobilya gönderir gibi yapıp, isviçre'de etablissement mopar 'ın da arasında olduğu 3 şirket söz konusu mobilyaların alıcısı oluyor gibi görünüyordu. böyle satıyor gibi görünmelerle, alıyor gibi davranmalarlahayali ihracat terimi de hayatımıza girmiş oldu. -
yahya demirel (1950 - 8 kasım 2012)
ufak da olsa bir siyasi figür olucan. ne zaman işe yarıycağın, ne kadar yarıycağın belli olmaz. sapla samanı, gelir zamanı. o değil de, ismail cem, ömrünün sonuna kadar umut vaadeden siyasetçi kaldı, sanki genç semih'miş gibi. necmettin erbakan bir ara banker bilo'ya benziyordu. bülent ecevit, kendisi iyi ama çevresi kötü kontenjanından çok ekmek yedi. öte yandan ecevit ile süleyman demirel romantik ile klasik ikilisiydiler. "ne mutlu zamanlar, ne güzel günlermiş onlar" için, benim sürpriz adayım ikili olacak: tuncay mataracı ve yahya demirel. her ne kadar gerçekten suçlu da olsalar, deveti hamuduyla yutan günümüz yiyicilerinin yanında gerçekten zemzemle yıkanmış kalmışlar. bir de eski ahlak mı, devlet terbiyesi mi diyeyim, tartışmaların, ortak siyasi jargonun eski-yeni karşılaştırması da karşılaşmasız.
(bkz: hortumculuk)
(bkz: hayali ihracat) -
enis karaduman tarafından kaçırılmışlığı da vardır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap