• eski günleri yad ederken kullanılan cümle.

    (bkz: ukte dolması)
  • geçmişte yaşayanların kafasında dönüp duran hüzünlü cümledir. şimdiki zamanı da aşağılar ve küçük görür. oysa üzerinden biraz zaman geçtikten sonra o an için denkurulacaktır bu cümle.
  • aydın boysan'ın kısa anektodlardan oluşan, okurken hem güldüren hem de iyi vakit geçirilmesini sağlayan sevimli kitabı.
  • aydın boysan'ın, bir delinin notlarını aratmayacak şekilde aklına gelenleri ondan bundan, kısa kısa, karaladığı bir kitabının ismidir.

    kitabın kapağına bakınca ve mimar kişiliğini de dikkate alınca, kitabın ismiyle özdeştirip; anılarına, eski istanbul güncelerine değinecekmiş gibi hissetmiştim.

    arka kapağındaki yazı da gerçekten, ortaya karışık, "daldan dala" olunca, elime; şahane bir pazarlama ürünü olan vasat ve aldatıcı bir kitap geçmiş oldu.

    özet: ben şimdi ne okudum!?
  • hiç günah işlemeyen, kendisini toplum görevini yapmış sanıyor. hiç sevap işlememiş olsa bile... oysa dante'nin cehennemi'nde, hiç günah işlemeyen de, cehenneme atılıyor... hiç sevap işlemedikleri için. aydın boysan, ne güzel günlermiş.
  • ufak da olsa bir siyasi figür olucan. ne zaman işe yarıycağın, ne kadar yarıycağın belli olmaz. sapla samanı, gelir zamanı. o değil de, ismail cem, ömrünün sonuna kadar umut vaadeden siyasetçi kaldı, sanki genç semih'miş gibi. necmettin erbakan bir ara banker bilo'ya benziyordu. bülent ecevit, kendisi iyi ama çevresi kötü kontenjanından çok ekmek yedi. öte yandan ecevit ile süleyman demirel romantik ile klasik ikilisiydiler. "ne mutlu zamanlar, ne güzel günlermiş onlar" için, benim sürpriz adayım ikili olacak: tuncay mataracı ve yahya demirel. her ne kadar gerçekten suçlu da olsalar, deveti hamuduyla yutan günümüz yiyicilerinin yanında gerçekten zemzemle yıkanmış kalmışlar. bir de eski ahlak mı, devlet terbiyesi mi diyeyim, tartışmaların, ortak siyasi jargonun eski-yeni karşılaştırması da karşılaşmasız.

    (bkz: ne güzel günlerdi)
    (bkz: ne güzel günlerdi bee)
hesabın var mı? giriş yap