• w almanca'da "v" şeklinde okunan bir harf. v'yi de f gibi okuyorlar. cins adamlar. biz de o yüzden "dublü v" diyoruz. bu arada "dublü" ne amk, niye "çift v" dememişiz? duble de değil. dublü. acaba osmanlıca mı? "dubl-ü ve". bak olabilir ha. neyse.

    yani harfin doğru adı "çift v", zaten tipine bak: w. burada u yok. peki niye ingilizler "double u" (çift u) diyor?

    ingilizlerinki aslen almanca'dakinden başka bir harf. wynn adındaki rünik harften geliyormuş. şekli dört kibritten yapılan bir p harfine benziyor, üçgen bayrak gibi. okunuşu da "u" gibi. hatta eski ingilizce'de bazen "uu" şeklinde yazılıyor ve o yüzden "double u" ismini alıyor. amma velakin matbaa almanlar'dan ingilizler'e geçerken (malum "gutenberg") makinalarda wynn harfi bulunmadığından "dur lan şu harf bizim çift u'ya benziyor bari onu kullanalım" deyip bildiğin çift v'yi çift u yerine kullanmaya başlıyorlar.

    dolayısıyla "w" almanca'da "v" gibi okunurken ingilizce'de "u" gibi okunuyor. adı da ondan "double u" oluyor.
  • ingilizce'de adı "double u", yani "çift u" olan harf.

    v ile uzaktan yakından alakası yoktur. v harfi gerektiğinde zaten v kullanılır. w ise, u harfi uzatılmak istendiğinde imdada yetişir. üstüne basa basa söylüyorum: yazı dilinde çift v (vv) ile sembolize edilse de aslında çift u'dur. diğer sesli harflerin (evet w ingilizce'de sesli harftir) aksine kelime başında, ortasında veya sonunda okunuş istisnası olmaz.

    örnek:
    win (yazılışı) - uuin (telaffuzu)
    dew (yazılışı) - diuu (telaffuzu)
    beware (yazılışı) - biuuer (telaffuzu)

    içinde w olan kelimeleri telaffuz ederken acele etmeyin. iki u'ya da ses verdiğinizden emin olun. daha önceden yapmıyor idiyseniz, bundan sonra konuşurken bu detaya dikkat ettiğiniz takdirde telaffuzunuzun çok ciddi manada olumlu bir değişikliğe uğradığına şahit olacaksınız.
  • yeni çağın besmelesi.
  • (bkz: lee jong suk) gibi bir bebeğin final yapmak üzere olan 16 bölümlük dizisidir.
  • bazı dillerde farklı telaffuz edilen harf evet. ama siz bu harfin okunuşu şöyledir derken, bunun hangi dilde olduğunu söylemez veya o dilden örnek vermezseniz insanları yanıltırsınız.

    yani "dublu veee, dublu veee" diye tutturacaksanız "fransızca konuşulan ülkelerde" diye not düşmeniz en sağlıklısı olacaktır. kimse sizin beyninizin içini okumak zorunda değil.

    not: dolayısıyla sizi kibarca uyaran insanlara ukalaca cevaplar verip, havalı editler yapınca ingilizler hep bir ağızdan "dublu veeeee" diye bağırmaya başlamıyor.
  • türkçe telaffuzunu "ğu" şeklinde formülleştirebileceğimize inanıyorum.

    what -> ğuat
    where -> ğuer
    worldwide -> ğuörldğuayd

    kesinlikle "v" geçmiyor dikkat ederseniz.
  • türkçe kelimelerin içinde "v" harfi yerine kullanılan ve modalaştırıp, pohpohlanan harf. türk alfabesinde olmadığı halde, türkçe bir kelimenin içinde ne işi olduğu merak edilen harftir aynı amanda. aklımıza bir sürü sorular da gelir hatta. çağın özelliği olan "esneklik" ve "özgürlük" kavramları, var olan her bütüne* yeni alternatifler ekleme kabiliyetinin denendiği bir saha mıdır? böyle ise atış yeni atış sahamız alfabe midir? çağın özgürolan veya öyle anılmak isteyen bireyleri, hep baş kaldıran, var olana tepeden bakıp, onları kendince ve fütursuzca değiştirmeye çalışan bireyler midir? öyle ise cinayetin moda olacağı günler pek yakın değil midir mesela? cesaret denilerek pohpohlanan kavram, alfabeye yeni harf ekliyormuş gibi davranmak mıdır mesela? ya da bu öznel olmak, farklı olmak adına yapılıyorsa, "v" harfi yerine, "w" harfi kullanmak öznel olmak mıdır? pek çoğunun saygı duyup benimsediği, zira alfabemizin gereği olan 29 harfi kullandığı yazılarında, kullanacak olduğu her "v" harfi yerine, "w"yi seçmesi, bir sıradanlık mıdır? özüne aykırı olan, alfabesine aykırı bir şekli benimseyip, kullanan; öznel midir? öznellikle özensizlik, birbirine çok yakın duran kavramlardır. üreteceğim derken tüketmektir. ingiliz'lerin bir gün olur da "ş" harfi kullanmaya yönelik bir sevdası olursa, bir dilin nasıl tüketileceği konusunda kendilerine verecek bir sürü örneğimiz var. ne mutlu bizlere.
  • bunu gördüğün yerde dişin dudağına değmeyecek. o kadar.
    normal v harfini okurken üst dişler, alt dudağa dokunur.
    hah. "w" okunurken dokunmaz, dokunamaz.

    dokunacak: very, every, evening.
    dokunmayacak: word, where, when.
  • ayrıca dikkat edilirse söz konusu fotoğraftaki harf w değil, el yazısıyla kuyruğu uzatılmış u'dur.
  • lee jonk suk tanımama ve takibe almama vesile olan kore dizisidir. sonradan öğrendim ki secret garden da ki eşcinsel bebe de buymuş, ben tanıyamamışım. çok değişmiş *. dizi de bir çizgi roman karakterini canlandırıyor. çizgi roman ve gerçek dünyada ki iki kişinin aşkı diye basitçe özetlenebilecek, aslen güzel kurgulanmış bir dizidir. ilk bölümlerden itibaren heyecan hat safhada, 8. bölümden sonra yapılan planlar ile heyecan dozu hiç azalmadan devam ediyor. kore dizilerinin orjinal senaryolarına bir kez daha hayran kalmamak elde değil.
hesabın var mı? giriş yap