• şimdilerde 30 gibi rakamları aşmış vitese sahip bisikletlerdir. eskiden 5 vitesli bisiklet zamanın en havalı bisikletlerini teşkil ederdi...
  • 90li yillarin baslarinda, bmx ya da pinokyo sahibi cocuklarin genelde mahallenin birkac yas buyuk abilerinde gordukleri, babalarin basinin eti yenerek oyle ya da boyle aldirilan bisiklet turu. artik vitessiz bisiklet bulmak nispeten zor olsa da o zamanlar buyuk mutluluk ve gurur kaynagiydi. sahsen benimki 26'' jantli, 18 vitesli sari bir spectra idi. 2 milyona bir beyaz esya saticisindan almistik. ama maalesef vitesleri shimano degildi, o yuzden en iyi arkadasimin bisanini kiskanirdim. sonradan zaten kafami gozumu yardigim bir kaza sirasinda parcalandi. simdiki bisikletim bir giant ve ne mutlu ki vitesleri shimano.

    yaklasik ayni zamanlara denk gelen bir baska benzer baba-cocuk cekismesi sebebi icin (bkz: commodore 64) (o da 2 milyondu)..
  • başligin hemen üstünde "yara izi" başliginin bulunmasi manidar olan bisiklet.köpek kovalamacasi sonucunda dizimde oluşan yaralari animsatmiştir.
  • büyünce geçiyor çocuk..

    90 lı yılların ortası, güneşli günler, yeşillik kokusu, iğde ağaçları
    komşu oğlunun var ..
    o komşu oğlu güya benim en iyi arkadaşım..
    mahalle çocukları her bisiklet turuna çıktıkların da imrenirdim, yokuş aşşağı salınalım da rüzgara meydan okuyalım der gibi
    benim en iyi(!) arkadaştan isterdim, birinci vitese boş deniyordu bizim oralar da arkadaşa seslenirdim; ver de bi kaç tur atayım boşta, diye
    arkadaşın ağzı burnu yamulurdu, vermemek için bin takla, annem kızıyor, zincir atıyor, çamur oluyor diye, 20 isterdim belki 1 tur binerdim o da gönülsüz
    sonra elimde çomakla arı yuvasına koşardım

    neyse o mahalleden taşındık, yeni evimize, valide üst komşumuzun çocuğuna bakmaya başladı, 3 5 para birikti , borç harç taksit senet gidip toscano marka gümüş renkli bi 18 vites bisikletimi çektim altıma.
    yeni asfaltlanacak yola dökülen zifte aldırmadan eski mahalleye sürdüm, o arkadaşta oo hayırlı olsun artık istediğin kadar boşta sürersin demişti bana, bi gösteriş yapıp eve geri döndüğümde bisikletin hertarafı zift olmuştu, bıçakla kazıyıp tinerle sildim.. o arkadaşla bir daha da görüşmedim.. bisiklet isteyneleri de geri çevirmemeye uğraştım hatırladığım kadarıyla, hatırladığım kadarıyla dedim çünkü insan canını acıtacak hatırayı daha çabuk hatırlar.

    şimdi mahalle aralarında bisiklet süren çocukları izleyen bisikletsiz çocukları görünce içim bi garip olur.. en yakın arkaşından bisiklet istese bi türlü, istemese öteki türlü..
    o nu öyle gören anasının cigeri ayrı. babasının yüreği ayrı yanıyor, biliyorsun..

    o yuzden

    büyüyünce geçiyor çocuk
  • düzgün topoğrafyalı yerleşim yerlerinin değişmez ulaşım aracı.
  • ilk çıkanların genelde ufak boyları bulunmadığından,çoğu çocuğun kafasını kırmasına yol açmış bisiklet türü.ben dahil çoğu çocuğun(paraları varsa ve eski bisikletleri hakikaten eskimişse) kendi boyutlarına göre oldukça büyük bisikletleri alıp,kaldırımların yardımıyla binip, ayakta sürmesi fakat bisikleti istediği gibi yönlendirememesi sebebiyle duvara toslamasına,yere düşmesine,yazlıklarda dehşet saçmasına yol açmıştur bu bisikletler;evet hava atılmıştır bu bisikletler sayesinde,hatta dağ bisikletleri olduğundan abuk subuk yerlerden aşağıya inilmeye çalışılmış;dizler,kollar parçalanmıştır ama asla bmx lerin pedalı geri çevirince fren yapan modellerinin tadını,onları kaydırmanın verdiği zevki verememiştir ya da pinokyoların efendi kimliğini aşamamıştır.
  • koca bir jenerasyonun potansiyel kisir olmasinin sebebidir. oyle ki her ilkokul mezunu velet 7/24 babasina bir bunlardan bi tane icin dirdir eder durur, ne kadar buyuk olursa o kadar makbuldur. tabi ki babanin da bir dayanma noktasi vardir ve pisihletine kavusan bu yavrucak kendini kira bayira vurur. ama isin asli odur ki davulun sesi uzaktan hos gelir. boyunun iki kati bisikletin ustunde dengesini bi turlu koruyamayan bu yavrucak ilk bir sene boyunca mutemadiyen seleyle gidon arasindaki o anlamsiz metal borunun ustune duser. turk ulusunun soyunu kurutmak icin dis mihraklarca gelistirilmis olan bu boru, ergenlik yillarindaki her turk evladinin korkulu ruyasi haline gelir*. her denge kaybi sonrasi dusme asamasinda kivraklik on plana cikar, oyle ki bu boruyu bacak arasindan atmak icin kafasini bile kirmayi goze alan bu yavrucaklar arasindan artistik puani en yuksek olanlar en acisiz ergenligi gecirir. bazi bodozlar ise* her seferinde inatla bu borunun ustune oturduktan sonra en yakin tuvalete kosturur, veya uslanmaz pedal cevirir. aslinda bu aracin kiz bisikleti diye tabir edilen ve ortasinda at kosturacak kadar bosluk olan versiyonlarindan almak cozum gibi dursada delikanliligi bozacagindan ve yazlik ortamlarinda "zuhahaha karimisin lan, pembe alsaydin bide" seklinde madara olunacagindan cozum falan degildir. bu taciz cocugumuzun psikolojik dengesini bozar ve sagliksiz bir birey gelisimine sebebiyet verir.

    bu aracin oncelikle iki ana versiyonu vardi, 18 vites ve 21 vites. 18 viteslilerin her zaman 21 viteslilere oranla bir ezikligi mevcuttu, zira 21'e upgrade olana kadar asla bisiklet muhabbeti acmazdi bunlar. daha sonra 24 vites denilen o ohannes geldi. bu abarti aygit bizim* ergenligimizin son yillarina tekabul ettigi ve artik o yastan sonra yeni bisiklet aldirmak pek mumkun olmadigi icin fazla sallamadik o araci*, hatta utanmadan "gereksiz abi 24 vites, napacan o kadar, boktan bu yaramaz" gibi suursuz cumleler kurup ergenligimizin son yillarini da nese icinde yasadik. ama o amortisorlu 24 vitesler ruyalarimiza girmedimi? girdi minagoyiğim

    (bkz: castello terminator)
    (bkz: castello professional)
    (bkz: bianchi meta)
    (bkz: bianchi aspid sx)
    (bkz: shimano)
    (bkz: altus c10)
    (bkz: elcik vites)
    (bkz: kontra pedal)
    (bkz: kaydirma)
    (bkz: bisiklette on fren sorunsali)
  • vitesli bisikletler ilk yayginlasmaya basladigi siralarda epey bir hava atma araciydi ve küçük çocuklar israrla ayni sorulari sorardi;
    1. abi kaç fitesssss???
    2. bi tur atiyim mi?
  • insanlarin vites mekanimasinin hep disarida oldugunu/olmasi gerektigini düsündügü * bisiklet modelidir. halbuki hep distan vitesli olmak zorunda degildir bisiklet nesnesi. polo ya da cheska'larda kullanilan göbekten vites de vardir bu olayda. shimano tarzi vitesler pedalin dönmesi sirasinda vites degisimine olanak saglarken, göbekten vitesli modellerde pedali çevirmemek en yüksek basarimi * * saglar.
  • -neden vitesli bisiklet diyorsunuz buna, amca?
    -neden mi? simdi bak...bizim zamani.....neyse...siz ne diyorsunuz?
    -e bisiklet diyoruz, amca...
    -hmmm..hem ne amcasi velet? duyan da harbi yasli zannedicek...
hesabın var mı? giriş yap