• yıllar önce, daha beşiğinde tıngır mıngır sallanır, kimse adını bilmez iken, tekirdağ ili hakkındaki ilk makaleyi yazmıştım buraya. isminin kökenini açıklarken de demiştim ki, "tekfur ermeniceden alıntı bir sözcük olup osmanlı türkçesinde hıristiyan hükümdarlara verilen bir sandır. aslı tagovar, anlamı ise taç taşıyandır. cumhuriyetin ilanından sonra tekfur sözcüğü atılarak yerine sesçe benzeşen tekir getirilmiştir."

    vikipedi'ye pek makale yazmıyorum artık. arada bir eski yazdıklarıma bakarım ve bu madde için her defasında "tekfur ermeniceden alıntı bir sözcük olup..." kısmı istisnasız silinmiş olur. gidin bakın gene silinmiştir. ben yeniden eklerim, gene silerler. öyle bir inat, illa ki ermeni kökenli olmayacak oradaki tekir.

    murat belge de bir ara değinmişti köşesinde toplumdaki bu hastalıklı tutuma (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=248808): adlarla gerçeküstü, deyim yerindeyse "interaktif" bir ilişki kurma. tekinsiz şeyleri anarken tahtaya vuran olur ya, onun gibi bir şey. kesinlikle ermenice olmayacak, gerçeklik öyle olsa bile dile getirme bunu, unut, unutturmaya çalış. dört mevsim bahar temizliği yap... anılmadıkça bir şey yok bilinir ne de olsa. ermeni’yi silersin yok olur, kürdü anmazsın sorun ortadan kalkar, başa sözde eklersin, öz yiter gider. şu günlerdir süren yerleşim yerlerinin (asıl) adları tartışması da bunun bir parçası işte; norşin'i güroymak yaptı mıydı bütün sorunlar bir kalemde çözülüyor, ne güzel. efendim, zaten bu olgunun tabii ki bu topraklarda yeşererek kültürel bilinçaltımızda boy atmış "sözümü tutacağım, adını anmayacağım" nakaratlı, şu trajikomik rastlantıya bakın ki muhayyer"kürdi" bir şarkısı bile var.

    neyse ne diyordum, her halk layık olduğu wikipedia'sını bulur, ona da vikipedi derler zaten. söz, yığınla emek verip vandal sürülerine göğüs gererek orayı adam etmeye çalışan meclisten dışarı. her daim türk olmuş, türk kalacak sözde ermeni tekir dağ'dan da denize karşı köfte yemeden geçip gitmeyin.
  • bazı maddeleri sırf başlığına bakarak, içeriğini değerlendirmeden "kayda değer değil" gerekçesiyle silen yazarlar mevcut. bunu yapan adam 20 yaşındaki akranı olan, hiçbir başarısı bulunmayan gamer'ların her biri için vikipedi'de ayrı bir madde yaratıyor.

    belli bir klikleşme var. o kliğin üyesiyseniz ne kadar gereksiz madde oluşturursaniz oluşturun silinmez. hiçbir özelliği olmayan eşinizi, dostunuzu vikipedi üzerinden taltif etmeniz mümkündür.

    klik dışından yazan biriyseniz, yazdığınız madde önce silinir. sonra, itiraz ederseniz incelenir.

    gerçek wikipedia'da bir konunun kayda değer sayılması için önemli olan popülerliği, şöhreti değildir. ciddi ve nesnel kaynaklar tarafından ele alınıp alınmadığıdır.

    mesela bir akademik kurumdan, resmi gazetede, ulusal basında ve köklü üniversitelerin web sitelerinde bahsedilmişse gerçek wikipedia'da bu, onun kayda değer olduğu anlamına gelir. vikipedi'de ise o madde başlığına bakan, klik mensubu ergenin "amaan" deyip farenin butonuna basması o maddeyi taslağıyla birlikte ortadan kaldırmak için yeterlidir. isterse o maddenin kaynakçasında 6 resmi ve akademik kaynak olsun. resmi gazete, birgün gazetesi, milliyet gazetesi, galatasaray üniversitesi, yök resmi sitesi....

    itirazları ele alanlar da öncelikle itiraz eden kişinin kimliğine bakarlar. eğer bilmedikleri, tanımadıkları bir vikipedistse hemen savunmaya geçerler ve wikipedia'nin etik kurallarını ellerinden geldiğince çarpıtırlar.

    x üniversitesi hakkındaki bir maddede "x üniversitesi ile y üniversitesi arasındaki işbirliğinden" bahsediliyordur mesela. kaynak olarak sadece x değil y üniversitesinin sitesinden de resmi belgenin linki verilir. klik mensubu üye onun da taraflı olduğunu ve bu nedenle geçersiz olduğunu iddia eder. x ile y üniversitesinde arasındaki işbirliğini nesnel olarak doğrulamak için üçüncü bir universitenin sitesinden belge göstermek gerekirmiş! yuh!

    bunu yazarken yüzleri bile kızarmaz. önemli olan o maddenin içeriğine bakmadan "amaan" dercesine silen arkadaşlarını korumaktır. ahbapları olmayan vikipedi gönüllüsünün onlara hatırlattığı ilkelerin onlar için hiçbir gerçek önemi yoktur.

    bu bahsettiğim fiyaskoların hepsi tartışma kayıtlarında aleni olarak mevcuttur. merak edenlere mesaj yoluyla linklerini atabilirim.

    debe editi: (bkz: #138059990) ile aynı gün debe'ye girmiş. benim yaşadığım tecrübe bununla doğrudan ilgili değil. onu söyleyeyim.

    ha, belki şu olabilir: başka ülkelerde vikipedistler yazabildikleri kadar yazmaya teşvik ediliyordur ve bu arada marjinal görüşlerin borazanlığını yapanlar bile çalakalem yazma imkanı buluyordur. mesela anadolu maddesinin coğrafya alt başlığında bile lafı 1915'e bağlamayı başaran azimli diyasporacı vikipedisyler var: https://en.m.wikipedia.org/wiki/anatolia

    türk vikipedistler ise emeklerinin kolayca çöpe atıldığını gördüğü için soğumuş olabilir ve bu tutum dolaylı olarak bu tür tartışmalarda geri kalmamıza yol açmış olabilir.

    "türkler diğer her milletten çok fuzuli başlık açıyor, o yüzden daha çok siliniyor" tahmini yapardım eskiden olsaydı ama yaşadığım tecrübe çok net. temizlik değil klikleşme var.

    bu klikleşmeye kenarından değindiğimden vikipedi'de aktif olan bir ekşi yazarı güya ilgilenmişti. o da meseleyi görünce "topu topu 140 katkın var..." diyerek meseleyi kapatmıştı.

    zaten vikipedi'deki aleni cevaplarda da "kurumla ne ilginiz var bilmiyoruz ama.." şeklinde cevaplar var.

    bu yaklaşım "argumentum ad hominem" denen safsata türüdür. ben gerçi ekşi sözlük'te yıllarca admin'lik yapmış, on binlerce işlem yapmış ve ingilizce wikipedia'da da aktif olan bir yazarım ama hiç madde girişi yapmasam, hatta tüm girişlerim yanlış olsaydı bile her madde o maddeyi giren kişinin kimliğinden ve önceki maddelerinden bağımsız olarak değerlendirilir. daha bunu bile bilmeyen insanlar vikipedi'de söz sahibi maalesef.

    "kıdem" deyince de "bizde herkes eşittir! burası ordu mu!" diye tepki gösteriyorlar.

    rütbe (hiyerarşik üstunlük) ile kıdem (eskilik) farkından bile bihaber ergenlerle uğraşıyoruz, uzun lafın kısası.
  • zaten doğru düzgün yazan yok vikipedi'de şimdi bir de yazanları da aşağılama şekline bakın:

    "taşradaki herhangi bir bilmemkim bilmemkimoğlu üniversitesindeki , herhangi bir yar. doç. ile ilgili kendi okulunun sayfasında veya gittiği altın gününden hallice konferanslarla ilgili “resmi ve akademik kaynaklar” mevcuttur muhtemelen"

    e sorun ne? edu.tr uzantılı devlet üniversitesi kaynağı, "altın gününden hallice" olduğu yine vikipedideki bezirganbaşı tarafından belirlenmiş, ama bir konferans var ortada.

    nedir yani yüce ulu türkçe vikipedi baş bezirganbaşısı, international managemen merchandising corporation mı olmalı illa ki her şey? mehmet akif üniversitesi'nde doçentse adam sizin çok büyük haşmetli vikipedinize giremez mi?
  • yıllar önce sevgilimin üstüne kuma olarak aldığım internet aşkım.

    herşey, araştırmak istediğim bir konuyu google'a yazmamla başladı. ilk sayfada o çıktı ve doğal olarak ben de ilk o sayfaya gittim ama sadece iki satır yazı vardı. ben bile konuyu yeni araştırmaya başlamışken bu yazılanlardan daha çok şey biliyordum. ilk tepkim "bu ne boktan site lan, böyle şey mi olur" diye düşünmek oldu. sonra gözüm yukarılarda bulunan "değiştir" tuşuna ilişti. birşeyler karaladıktan sonra kaydede bastım ancak bunun o anda görüneceğini asla düşünmedim herhalde birileri kontrol ediyor ve o kişi beğenirse herkesin görünümüne açıyordur falan diye düşündüm. aşağıdaki internet cafeye gidip kontrol ettim, orada da gözüküyordu yazdıklarım. işte ilk kıpırtılar o zaman başladı. "güzelmiş bari kayıt olayım" dedim kendi kendime. ikinci bir şoku o zaman yaşadım. internette kişisel bilgilerin gizliliğine her zaman önem veren birisi olarak, benden sadece kullanıcı adı ve şifre istiyordu. ulan bari e-posta adresi falan isteseydin dedim. gerek yok dedi, başkalarından e-posta alamazsın sadece ama diğer herşeyi yapabilirsin.

    kayıt olduktan birkaç dakika sonra hoşgeldin mesajı geldi. önce önemsemedim, otomatik mesaj sonuçta diye düşündüm. kurcalarken farkettim ki bot falan değilmiş o mesajı atan, bildiğin adamın biri uğraşmış hoş geldin mesajı atmış. yardım sayfalarını, sayfaların nasıl yazılacağını falan okudum önce. sonra ilk araştırdığım konuda birşeyler yazmaya başladım. diğer maddelere bakıp yazdıklarımın bir boka benzemediğini gördüm. bu seferde daha önceden yazılmış maddelerde "değiştir"e basıp neyin nasıl yapılacağını öğrenmeye başladım. sonra başka bir maddede başka bir güzellik gördüm kendi yazdığım maddeye onu da ekledim sonra bir başkasını... vikipedinin beni içine çektiğini ancak sabah ezanının okunmaya başlamasıyla anlayabilmiştim.

    her gün girip bildiklerimi aktarmaya devam ettim. bu sırada başka güzel maddelere bakıp neyin nasıl yazıldığını, yazımda hangi stillere uyulması gerektiğini, viki kodları iyice öğrenmeye başlamıştım. günümün birkaç saatini vikipedide geçirir olmuştum. bir gün madde düzenleme diye bir topluluk çalışması olduğunu fark ettim. kendimi bu konuda geliştirmeye çalıştığımdan başkalarından da birşeyler öğrenebilirim hevesiyle topluluk çalışmalarına katılmaya başladım. insanlar hiç terslemeden, bekletmeden en dandik sorularıma bile büyük bir hoş görüyle cevap veriyorlardı. onlar cevapladıkça daha çok şey sormaya başladım. vikipediye aşkım daha da büyüyordu.

    bir gün gene bir topluluk çalışmasıyla maddelerle uğraşırken eskiden yazdığım bir maddeye denk geldim, değişiklik yapılmıştı. ama normal bir değişiklik değildi bu. zaten normal değişiklik olduğunda çok seviniyordum. oraya yazdığım bilgi yanlış olabilir, herkes her şeyi bilemez, ama vikipedide yazdığınızı değiştiren kişi sizin kişiliğinizi, tipinizi, yaşınızı, mesleğinizi, gelir durumunuzu bilmeden sadece orada yazılanın doğru ya da yanlış olduğunu düşünerek, kırmadan, eleştirmeden, yüzünüze vurmadan hatta çoğu zaman sizin yazdığınızı bile bilmeden yanlışınızı düzeltir. bundan daha önemli ne olabilir ki? neyse, benim gördüğüm değişiklik ise yazdığım şeylerin arasına küfürlerin yazılmasıydı. hayır siyasi bir konu, futbol konusu veya öyle taraf tutulacak bir madde değildi. bir insanın nefret edeceği veya onda kızgınlık yaratacak şeylerde yazmamıştım. neden küfür edildiğini kendi başıma anlamaya çalışıyordum. yöneticilere (o zamanlar yönetici deniyordu) sordum ve onlarda vandalizm ile ilgili sayfaları okumamı tavsiye ettiler. işte o zaman anladım ki vikipediyi sadece geliştirmek, güzelleştirmek yetmiyor aynı zamanda korumak gerekiyor ve bunun içinde insan gücüne büyük ihtiyaç var. vikipedide geçirdiğim zamanın yarısını vandalizm ile mücadele yarısını ise yazarak geçirmeye başladım.

    vandalizm ile mücadele ettiğim zamanlarda büyük sorunları olan maddelerle karşılaşmaya başladım. o maddelerin sorunlarını çözmek için daha fazla vikipedi kurallarıyla haşır neşir olmaya başladım. karşıma sorunlu madde çıktıkça ben vikipedinin işleyişini ve kurallarını daha çok öğrenir oldum. tabi vikipedinin pek çok kuranlı yönergesi eksikti. ben de ingilizce vikipedinin kurallarını okumaya başladım. işte böyle bir zamanda vikipedi topluluğu beni hizmetli seçti. artık sadece vikipedi kurallarını bilmem yetmiyor özümsemem gerekiyordu. ben de kuralların, yönergelerin özünü anlamak için ingilizce vikipedinin tartışma sayfalarını okumaya, örnek olaylarını incelemeye başladım. artık vaktimin yarısını vikipedi işleyişini, kurallarını felsefesini öğrenmek ile diğer yarısını vandalizm ile mücadele ve yazmakla geçiriyordum.

    vikipedinin derinliklerine daldıkça görüm ki vandalizmden daha büyük problemler var. insanların vikipedide yazma şevkini kıran troller, kendi düşünceleri, ideolojileri, taraflarına göre vikipediyi şekillendirmeye çalışan, gruplaşmış, birbirine bağlı gruplar ve tabiki bunların kuklaları. bunlarla da mücadele etmeye çalıştım. bu mücadeledeki en önemli nokta saf bir tarafsızlıkla hareket etmekti. vikipedi topluluğu nihayetinde vikipedinn kurallarına uyan kişilerin çoğunlukta olduğu bir topluluktu. her hareketinde tarafsız davranabilen kişi de bu topluluğun desteğini alacaktır ve yukarıda saydığım zararlılarla mücadele de ancak topluluğun desteğini aldığınızda işe yarar sonuçlar verir. yukarıda saydığım her şeyde çok büyük ahmaklıklar, hatalar, saçmalıklar, başarısızlıklar yapmışımdır kendimce ama hep tarafsız kaldım. bundan eminim. bana gelen e-postalardaki tehditleri çıkarınca ben gsli, fbli, anarşist, komünist, israil yanlısı, abd yanlısı, açık toplumcu, sünni, alevi, müslüman, hıristiyan, yahudi, liberal, faşist, kemalist, milliyetçi, ulusalcı, turancı, sağcı, solcu, kürt, ermeni, rum, yukarı bilmem ne köylü, aşağı bilmem ne köylü, metalci, rockçı yani aklınıza gelebilecek her şey olmakla itham edildim. bu tarafsız olma çabası ve bunu bu kadar benimsemem aslında vikipedinin bana bir zararıdır. vikipedinin başından kalktıktan sonra o mekanikleşmiş halimi kolay kolay üzerimden atamazdım.

    bütün bu süreç sonunda artık sevdiğim için değil zorunda olduğum için vikipediye giriyorum gibi bir his uyandı içimde. vikipedide geçirdiğim vaktin tamamını diğer kullanıcıların sorularını yanıtlamak, onlara yardım etmek, büyük tartışamaları sürekli kontrol edip kural ihlalleri olup olmadığına bakmak, troll, vandal gibilerle mücadele edip onların verdikleri zararları düzeltmekle geçirmeye başlamıştım. halbuki ben oraya bilgilerimi aktarabildiğim en kaliteli ortam olduğu için sevmiştim.
  • eğer bir şeyi merak ediyorsanız, ve internette türkçe aratırsanız göreceksiniz ki, internet üzerinde türkçe içerik genel olarak aşağıdaki şekillerde kümelenmiştir:

    *ticari içerik (amacı para olan)
    *dini içerik (amacı propaganda olan)
    *forumlar (bullshit dolu, politik ve/veya polarize olmuş)
    *devlet, kurum içeriği (bullshit değil ama ilgi çekici de değil.)
    bunlar dışında sözlük gibi bir kaç oluşum da var, ama sayıları düşük.

    ikinci bir dil bilmeyen gençleri düşünün. bu insanların internetten öğrenebileceği şeyler bunlarla sınırlı. hiç bir zaman ingilizce, almanca bilen gençlerin ilgi alanlarına, hobilerine ve bilgi dağarcıklarına sahip olamayacaklar. bu çemberde dolanıp duracaklar.

    bu gençler için bir şey yapmak istiyorsanız, işte size vikipedi. bilgilerinizi ana dilde, formal bir şekilde yazın. her şeyi çeviremezsiniz, ama olsun, onlarında tırtıklayacağı bir şey olsun, ilgi alanları genişlesin. sonrası onlara kalsın. ama bu türkçe içerik çıkmazından çıkılsın.

    bir de şöyle yanlış böyle yanlış diye bok atacağınıza, durun ve bilgiyi değiştirin. wikipediakendilinden olmadı. vikipedi'ye de şans verilmesi gerek.
  • evet arkadaşlar, ben de bıktım ve şu an bir uyarı entrysi için klavye başındayım.

    gün geçmiyor ki yeni bir sazancık, vikipedinin engeli kalktı sanıp soluğu ekşi sözlük başında almasın.

    ben de istiyorum açılsın, boşuna takip etmiyor binlerce insan bu başlığı. ama siz böyle her yanlış algılayışınızda buraya atladıkça tüm değerli vikipedi severlerin kabuklaşamayan yarasını aslı astarı olmayan söylemlerinizle tekrar tekrar deşiyorsunuz.

    vikipedinin engelinin kalktığını zanneden ve zannedecek olan arkadaşları buradan bir kez daha uyarmak istiorum. çok zor değil. böyle bir durum olduğunu düşünüyorsanız önce haberleri kontrol ediniz, daha sonra haber linkiyle birlikte ekşiye geliniz. yoksa olmuyor öyle "açıldı açıldı, niye bişey demiyonuuuuz" triplerine girmekle. siz istediğiniz ilgiyi alamadığınız için mutsuzsunuz, biz de yine birisinin yanlış bilgisi ile rahatsız edildiğimiz için mutsuzuz.

    tekrar ediyorum, vikipedi açılmadı, engeli kalkmadı. kalkacak gibi de durmuyor. umarım o kutlu gün gelir, engel kalkar, bu haberi de burada en önce paylaşan yüce insan siz olursunuz da beklediğiniz ilgiye kavuşursunuz...
  • lamer'ların bıraktığı travmadan mıdır yoksa kendi özensizliklerinden midir bilinmez yaptıkları tek şey katkıları silmek haline gelmiş bir denetim mekanizmasına sahiptir.

    oysa lamer'la gerçek katkıyı ayırt etmek hiç de zor değil.

    çekçe, slovence ve sair 3-5 milyonluk dillerdeki wikipedia içeriği bile türkçe içeriği sollamışsa bunun nedeni türkçe katkının az olması değil vikipedi denetçilerinin önüne geleni hiç özen göstermeden silmesidir.

    oraya yazacağınıza ekşi'ye yazın demiyorum. twitter'a yazsanız bile olur. hiç olmazsa verdiğiniz emek 5 dakika yayında kalır. wikipedia'nın hasbelkader yetkilendirdiği gönüllüler o şansı da tanımaz. en net katkıya bile lamer muamelesi yapıp siler. (bkz: ibrikçibaşı)

    işin biraz daha trajik bir yönü var. türkçe internet içeriği ve kullanıcı profili konusunda az çok bilgisi olan herkes bilir ki türkler bağış yapmaz. yani türklerin wikipedia'ya maddi katkısı çeklerin, slovenlerinkinden çok daha geridir.

    aslında bu ikisini birleştirmek mümkün.

    wikipedia vikipedi denetçilerine talimat vermiş olabilir: "zaten türkiye'den doğru düzgün bir bağış gelmiyor. bari yazılanları yayınlatmayın da server'a yük olmasın cimriler!"

    böyle olmayacak komplo teorilerine sürükler adamı. allah şifa versin.
  • http://tr.wikipedia.org/wiki/uzay

    "uzay çok eski dönemlerden beri insanların büyük ilgisini çekmiş, çok az da olsa kimi fikirlerin ortaya atılmasını sağlamıştır."

    (bkz: serbest konulu kompozisyon)
  • yurdum gençliğinin akıllanması ile doğru orantılı olarak gelişen site.
    ülkem gençliği ne zaman, eleştireceğine yardım edecek, ne zaman vandallık yapacağına bilgisini ücretsizce sunabilecek, ne zaman hazıra konmaktan vazgeçip zaman ayıracak, işte o zaman vikipedi gerçek bir ansiklopedi olacak.
  • tanım: bir takım sorunlar yaşadığım ansiklopedi.

    sözlüğü bu amaçla kullanmak istemem ama vikipedi'de çalışan-görevli-hizmetli vs. yetkili bir abi yardımcı olabilir mi bana acaba? beni son derece sinirlendiren bir "hizmetli" var ve ciddi şekilde haksız olduğunu düşünüyorum. bi' yeşillendirin lütfen.

    not: bu entry sorun çözülünce kendini yok edebilir yahut sorun ile ilgili bilgi veren bir entry'ye dönüşebilir.

    [entry dönüştürülüyor.]

    (bkz: türkçe vikipedi'nin gelişmeme nedenleri)

    ingilizcesine kıyasla hayli yavan kalan elektronik ansiklopedi. sitede yer alan herhangi bir maddeyi düzeltebilmek için üye olmak yetiyor, zaten sitenin en başındaki tavrı da bu yönde. buraya kadar orijinal vikipedi mantığı işliyor hiçbir problem yok. insanda beyin yakan sinir yapma sınırı işte lokal abilerin tavrı ile başlıyor.

    vikipedi'nin bence en büyük problemi türkçe'den bihaber hizmetlileri olması. girdiğim hemen hemen her türkçe maddede, ilkokul'da türkçe katli olarak gösterilen bütün imla hatalarını bulabilmek mümkün. hizmetli abiler birazdan anlatacağım kadar "ince eliyor" ise böylesi imla hataları nasıl kendine yer bulabiliyor, anlamak için uzman olmaya gerek yok!

    vikipedi'nin ikinci en büyük problemi emek ve zaman kaybı yaratması. affedersiniz ama bok parçası gibi duran bir sayfayı yüzüne bakılır, bilgi alınır bir hale getiriyorsunuz; orda bir hizmetli onay sırasında küçücük bir şeyden çat diye geri alıyor bütün maddeyi. sıkıntıya nüfuz etmektense komple haşırt diye sil gitsin deniliyor sanırım. [burada bir itiraz sistemi getirilse veya en az iki hizmetli olayla ilgilense insan kaynaklı bu tarz sorunların önüne geçilebilir mi acaba?]

    vikipedi'nin evrensel bir problemi ise, aşırı derecede içine kapalı bir sistem olması. düzeltme yapmak kolay, ancak sonraki prosedürler açısından sıkıntı büyük. örneğin görevlilerin içinde bulunduğu anlaşılmaz sistem, bazı şablonların nasıl oluşturulacağı konusunda kişide oluşan inanılmaz çaresizlik, sürekli emek/zaman kaybı... velhasıl kelam, vikipedi'ye bir şey eklemek prosedür ve kimi zaman işlevsellik anlamında sıkıntılı.

    vikipedi'nin bir diğer problemi ise ekleme-düzeltme yapmak isteyen insanları içeri çekecek bir sistemin bulunmaması. şahsen kendi tecrübemde, bir bilginin yanlışlığı fena halde canımı sıktığı için çaba göstermiştim. herkesten böylesi bir çaba beklenmemeli diye düşünüyorum.

    yaşanılan olay:

    üniversite'de bölümünü okuduğum*, yetmeyip üstüne kitap yazdığım bir alanda insanlara katkı olsun diye rezil rüsva durumda bulunan bir sayfayı düzeltmeye başladım. hukuk bir deryadır, ancak boğulmamak için ihtiyacınız olan şey, kanun maddeleridir. bu maddelerden yola çıkılarak ve başka kanunlardaki maddelerle karşılaştırma yapılarak hukuk doktrini yaratılmıştır. işte bu doktrine girmeden, hukukçu olmayan bir kişinin ilk planda kendisine lazım olacak bilgileri belirli bir sistematik içinde kanun maddelerinden seçkiler yaparak girmiş, benim bildiğim kurallara uygun şekilde bir madde oluşturmuştum.

    bir saat bile geçmeden, site görevlisi bir arkadaş maddeyi eski haline döndürdü. sebep olarak da telif hakkı ihlali şeklinde bir sebep girmiş. çok güzel. ancak şöyle bir durum var, dünyanın hiçbir yerinde devletin kendi kanunları telif hakkına tabi değildir. olması da düşünülemez. çünkü kanunlar devletin koymuş olduğu kurallardır, telif ile sınırlanması mümkün değildir. diyelim ki telifi var, söz konusu telif nereye ödenecek tbmm'ye veya resmi gazete'nin bağlı bulunduğu başbakanlık'a mı?

    işte bu noktada bütün keyfim kaçtı, hevesim yerin dibine indi. vikipedi beni bilgisiz bir görevlisi sebebiyle kaybetti. daha önceden yaptığım gibi, ingilizce maddesine bakıp geçeceğim, türkçe'de neler yazılmış hata var mı, imlası boku yemiş mi diye uğraşmam.
hesabın var mı? giriş yap