• okunuşu: vasilis çiçanis...
    rebetikonun gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden kabul edilen buzuki üstadı ve şarkı yazarı. kendisi gibi nam salmış birçok rebetten farkı, anadoludan göçmemiş olmasıdır. trikala doğumlu olan çiçanis, içinde yanan müzik ateşini körüklemek istediği yıllarda rebetikoyla tanışmış ve bu alemin demirbaşı olmuştur. öldüğü yıl olan 1984'e gelene dek, sayısız şarkıya imza atmış, rebetikonun, özellikle kendi ülkesinde hor görülmesine bir son vererek geniş kitlelere ulaşmasına önayak olmuştur. 3 ve 4 çift telli buzuki çeşitlerinin ikisini de ustalıkla kullanmış, virtüöziteye bulaşmadan sağlam çalma yolundan gitmiş bir üstattır.
  • rebetiko yu yoksullarin serserilerin muzigi diye asagilayan yunan burjuvazisine bu müziği hem de kendi gece kluplerinde dinletebilen buyuk üstad.

    rebet degildir ama rebetikocudur. sokaklarin , hapishanelerin, esrar cekilen tekkelerin muzigini salon muzigi haline getirmis, nasil desem, rebetikoyu muzik endistrusine katmis olan ve ayhan isik biyigi na sahip bir abidir rahmetli .
  • vassilis tsitsanis 18.01.1915'te, yunanistan'in epeiros bölgesindeki trikala sehrinde dogdu. babasi epiros'lu bir ayakkabiciydi ve mandoliniyle klepht (kahramanlik temelari iceren bir tür halk sarkisi) soylerdi. babasinin soyledigi bu destansi halk sarkilari ve kilisede duydugu bizans ilahileri tsitsanis'in ilk muzik repertuarini olusturdu. tsitsanis 11 yasinda babasini kaybetti, ortaokulyillarinda keman calmayi ogrenmeye basladi ve bircok yerel festivale katildi, ilk sarkisini ise 15 yasinda besteledi. 1936'nin sonunda hukuk ogrenimi icin atina'ya gitti. okudugu yillarda biraz para kazanip, ihtiyaclarini karsilamak icin bir kac tavernada calisti. ve buzuki hukuk'u yendi! bu tavernalardan birinde dimitris perdikopoulos ile tanisti ve bu kisi onu dinleyip, bir plak sirketine goturdu. ilk albumunu 1937'de yapti. ikinci dunya savasi oncesinde en iyi sarkilarini besteledi. en sevilen sarkisilarindan biri olan "arkhontissa"'yi bu donemde aittir . bunlari "na giati gyrno", "gi'auta ta maura matia sou", gibi sarkilar izledi. bu, stelios pagioumtzis, stellakis perpiniadis, kermytis ve markos vamvakaris tarafindan yorumlanacak bir cok degerli sarkinin baslangiciydi.

    tsitsanis, sozkonusu sarkilariyle, sadece klasik rebetiko sounduna bati ezgilerini adapte etmekle kalmadi, ayni zamanda bircok insani da bu tarza yonlendirdi. bu sarkilar, general metaksas'in askeri-diktator rejiminin tumerken rebetiko sarkilarini ve oryantal melodili sarkilari yasaklamasina bir tepki olarak yaratilmisti.

    yunanistan'in alman isgali sirasinda (1941-1944) tsitsanis selanik'te bulunuyor ve cesitli tavernalarda calisiyordu. bu sikintili yillarda, savas bitimini takiben tekrar acilan plak sirketlerince kaydedilecekbir cok meshur sarkisini besteledi. bu sarkilardan bazilari: "akharisti", "bakse tsifliki", "ta periks", "nykhtes magikes", zitianos tis agapis","derbeterissa" ve "synnefiasmeni kyriaki"dir.

    tsitsanis 1946'da atina'ya geri dondu. 1945-55 yillari arasinda kariyerinin en yuksek noktasina erismisti. bu donemde bir cok plak sirketi ve patronlari tarafindan taniniyor, tercih ediliyordu. ayni zamanda, bu donemde sonradan cok meshur olacak,kendi sarkilarinin tarzini en iyi yansitacak yeni sesleri kesfedip, müzik dünyasina tanitiyordu. bu yorumculardan marika ninou, sotiria bellou ve prodromos tsaoussakis sayilabilir. sozkonusu sanatcilar, "eimaste alania","pira ti strata ki erkhomai", "khorisame ena dilino", "trelos tsinganas", "peftoun tis vrokhis", "omorfi thessaloniki", "andilaloune ta vouna", "fabrikes", "kavourakia", "ksimeroni kai vradiazi" gibi unlu
    sarkilari yorumlamislardir. bu sarkilar uzun giris taksimleri ve essiz melodikleriyle birer rebetiko klasigi olmuslardir.

    1950'lerin ortasinda ticari sarkilar on plana cikmaya baslamisti. besteler yogun arap ve hint etkilerine maruz kalmislardi, bu ise dinleyicilerin bir tercihiydi. tsitsanis de bu egilimi , kendi kisisel tarzini birakmadan izlemeyi denedi. hic bir sekilde gecici, gunluk ve cabuk tuketilen basit sarkilarin tuzagina dusmedi. sonraki yillarda yine
    klasiklerinin arasinda sayilabilecek sarkilar besteledi. bu sarkilari kazantzidis, bithikotsis,angelopoulos, katy gray, poly panou, lambraki ve tsitsanis'in kendisi yorumladi. donemin sarkilarindan bazilari sunlardir: "isos aurio", "ta limania", "ta ksena kheria", "meine agapi mou konda mou", "koritsi mou ola gia sena", "apopse stis akrogiales", "kapoioalani" ve "tis gerokinos uios"...

    tsitsanis 1984'te, londra'da bromton hastanesi'nde bir akciger ameliyati gecirdi ve ayni yil, ameliyat
    sonrasi komplikasyonlar sonucu hayatini kaybetti.

    sanatci, muthis muzikal yetenegi ve sentez ustaligiyle, rebetiko'yu genis halk kitlelerinin
    dinledigi bir muzik turu haline getirdi. ayrica muzigiyle cesitli sosyal gruplardan gelen insanlar zeibekiko, khasapiko ve tsifteteli tarzindaki sarkilariyla, uzun seneler calistigi atina'daki "kharama" adli klupte yanyana gelip birlikte dansettiler ve birlikte duygulandilar, hep bir agizdan ayni sarkilari söylediler .

    bizans ikonalarindaki tasvirler gibi derin, mistik ve mahsun bakan bu zarif sanatci, gerek buzuki teknigi, gerekse bestelerinin melodik cesitliligiyle, manos hatzidakisin deyisiyle yunan müzigi ve özelde rebetikonun bach`i olarak anilmayi haketmisti.
  • blues gibi önceleri halk arasında yapılan ve toplumun en alt kesimlerinin dinlediği rebetiko müziğini bujuva sınıfının da dinlediği bir salon müziği haline getiren usta. gerçi salona giren rembetikonun ruhu onunla birlikte kaybolmaya başlamıştır. özelikle buzuki calis tarziyla dikkat ceker. rebetiko ezgilerine bati formunu tasimistir ayrica.
  • to vapori ap’tin persia'da esrar ticaretine mizahi bakışıyla tam bir akdenizli. bir tek şarkı, bize rebet kültürü açısından çok şey öğretiyor.
  • şarkılarının ses kayıtları eski olduğundan mı öyle duyulur bilinmez ama müthiş sevimli bir sesi vardır vasillis amca'nın, sanki burnu hep tıkalıymış gibi çıkar sesi. böylesine değişik bir tınıya sahip bir ses ve büyük bir müzik zenginliğine sahip olan buzuki birleşince böylesine büyük bir kahraman ortaya çıkmıştır yunan müziği'nde.
  • vassilis tsitsanis bircok acidan savas oncesi rembetiko bestecilerinden ayriliyordu.rembetlerle alis verisi olmasina ve onlarin tekkelerine gidip gelmesine ragmen, normal bir mangas gecmisine sahip degildi. kuzey yunanistan'in merkezi tirkala'da dogmus ve yasaminin onemli bir zaman dilimini, kuzey yunanistan'daki kentleri dolasmakla gecirmisti. atina'ya ilk ayak bastiginda, atina universitesi'ne hukuk öğrencisi olarak kaydini yaptirmak istemisse de, o sirada buzuki calmakta oldugundan, profesyonel muzisyenlige heves ederek cok gecmeden ogrenimini birakmisti.
  • tsitsanis'in ilk plak kaydı 1937'de, "bu yuzden atina sokaklannı arsinliyorum" adli sarkisiyla yapilmistir. bunu, bugun yunanistan'da ancak guclukle elde edilebilen tekke tavrin daki baska bir dizi sarki izlemistir.bu eski kayıtlarda, tavri henuz markos'unkine oldukca benzemektedir ve bircok sarkisinda stratos'u sarkici olarak kullanmaktadir.
hesabın var mı? giriş yap